Haber Merkezi / TIMETURK
KİRLİ ÇORAPLAR: KİME OY VERECEĞİM?
Uri Avnery*
Fıkradaki çavuş adamlarına ?İyi ve kötü haberlerim? var der. ?İyi haber kirli çoraplarınız değiştireceksiniz. Kötü haberse onları aranızda değiştirecek olmanız?.
Seçimlerle ilgili olarak bu eski İngiliz fıkrasını hatırlayan tek kişi ben değilim.
Bazıları ispatlanmış hataları olan ve bazıları geçmişte hiçbir başarı sağlamamış siyasiler takımıyla karşı karşıyayız. Sorunlarla ilgili aralarında anlamlı konuşmalar yok. Yarışanlardan hiçbiri temel sorunlarımıza dair gerçek hiçbir çözüm önermiyor. Aralarındaki farklar büyüteç olmadan görmek mümkün değil.
İçgüdüsel tepki, ?Hepsinin canı cehennem. Hiçbirine oy vermeyelim? olacaktır.
Fakat bu çocukçadır. Oy vermemeye ya da sırf protesto ve inat olsun diye oy veremeyiz. Farklar çok az olsa da, önemli sonuçları olabilir.
Bu nedenle burnumuzu tutup oy vereceğiz. Gerekirse mide bulantısı için ilaç alacağız. Eğer hepsi kötüyse bile, en az şerli olana bakmalıyız.
Bana göre en büyük şer Bünyemin (?Bibi?) Netanyahu?dur.
Rakiplerinden tek bir oy daha fazla alsa bile Cumhurbaşkanı, bir sonraki hükümetin kurma görevini ona verecektir. Netanyahu, ilk ortağı aşırı-sağcı parti haline gelen Shas?ın yanında faşist Meir Kahane?nin öğrencisi Avigdor Liberman?ı davet edeceğini taahhüt etti. Belki de daha da aşırıları ve Ortodoks?larla birlikte Ulusal Dini partisinin kalıntılarıyla ?Ulusal Birlik? de yer alabilir.
Eğer bu bir sonraki koalisyonun çekirdeği olacaksa, demek ki aşırı ulusalcı-ırkçı bir hükümetimiz olacak. Bu hükümet işgalin sonlandırılması, Filistin devletinin kurulması ve yerleşimlerin boşaltılmasıyla ilgili her olasılığı açıkça reddedecek.
Ondan sonra Netanyahu, Kadima ve Labor?u davet edebilir ancak bu bir şeyi artık değiştirmeyecek. Onlar olmadan hükümeti kuramayacağı için, onları hiçbir şeye yakın bir şeye alacak. Böylesi bir hükümette onların yegane işlevleri, Amerikalılara kamuflaj olması için incir yaprağı olarak hizmet vermek olacak.
Netanyahu ile bir araya gelebilecekler arasında Limor Livnat, Benny Begin ve Bogie Yaalon gibilerin de olduğunu akılda tutmak gerek.
Bazıları Makyevalist bir düşünce ileri sürebilir: Likud?un başa gelmesine izin verelim. Bu şekilde tüm dünya İsrail?in gerçek yüzünü görür ve onu boykot eder. Hükümet düşer ve biz de en baştan başlayabiliriz.
Kusura bakmasınlar bu benim için çok riskli bir kumar. İsrail?in geleceğiyle ilgili zar atmaya hazır değilim. Eski sloganı kullanacak olursam: Başka bir ülkem yok.
Bazıları bizi başka bir düşünceyle gülümsetmeye çalışır: Netanyahu zayıf bir adamdır. Eğer Amerikalılar ona baskı yaparsa, teslim olacaktır. Sonuçta Obama ona derse onu yapacak.
Ben o kadar emin değilim. Bunun üzerine de bahse girmeye hazır değilim. Ortakları buna izin vermeyecektir. Bana göre ilk karar: No Netanyahu
Tzipi Livni?nin çok büyük bir avantajı var: O Bibi değil.
Ancak görünen o ki bu onun tek avantajı.
Şu anda, Likud?un başını çekeceği koalisyonun önüne geçebilecek, belki de, belki de, yegane insan olabilirdi. Birçokları için ona oy vermesi için bu yeterli olan nedendir.
Başka bir neden var mı? Görmek çok zor. Karanlık sulardan çıkarak açık ve odaklanmış bir mesaj verebilirdi: Filistin halkı ve Arap dünyasıyla barış. Bu onu Netanyahu ve Ehud Barak?tan ayıracak ve ona devlet adamı statüsü verecekti. Seçimleri savaş ve barış üzerine bir referanduma dönüştürecekti.
Bu fırsatı kaçırdı. Birçok diğer aday gibi, ?barış? kelimesinde korkuyor. Danışmanları ona büyük olasılıkla kamuoyu borsasında barış hisselerinin düşüşte olduğu uyarısını yaptı.
Eğer gerçek bir lider olsaydı, eğer barış kemiklerinde yanıyor olsaydı (İbranice dediğimiz gibi), tavsiyeleri görmezden gelir ve prensip kadını olarak ayağa kalkardı.
Onun yerine tüm maçolardan daha fazla maço olarak ?Hükümetteki Tek Erkek? olmaya çalışıyor. Hamas?la yapılacak her diyaloga karşı olduğunu göklere haykırıyor. Karşılıklı uzlaşılan bir ateşkese karşı çıkıyor. Dizginsiz ulusalcı mesajlarıyla Netanyahu ve Liberman?la yarışmaya çalışıyor.
Bu kötü. Aynı zamanda aptalca da. Erkek bir erkek-adam (he-he-man) arayan biri kadına oy vermez. Acımasız bir derebeyini özleyen biri Barak?ın kelimeleriyle ?eline silah almamış? bir sivil kadına oy atmaz.
Bu bir liderlik sınavıydı. Tzipi de çaktı.
Doğrudur, orada burada bazı ?iki-uluslu devlet?le ilgili muğlak düşünceleri dillendirmiştir ancak ofisteki tüm yıllarında bu doğrultuda en ufak bir adım dahi atmamıştır.
Bu nedenle ona oy vermek için, Netanyahu?dan bir oy daha fazla oy alsa Cumhurbaşkanı ona hükümet kurma görevi vereceğinden başka bir neden yoktur. Böylesi bir hükümet kesinlikle Netanyahu?yu ve muhtemelen Liberman?ı da içerecektir. Yine de Netanyahu?nun liderliğindeki hükümetten farklı olacaktır. Ağır Amerikan baskısı altında, barışa doğru hareket edebilir.
Ehud Barak?a da oy vermem. Aklım istese de elim gitmez.
İnsanlık dışı Gazze Savaşı, Barak?ın insanlıktan nasibini almamış karakterinin bir yansıması. Seçim kampanyasının bir parçası olarak savaşlar başlattı. Savaş karşıtı göstericiler Tel Aviv caddelerinde yürürken ?Oyları bebeklerin kanlarıyla satın almayın? diye bağırırken haksız değillerdi.
Netanyahu gibi Barak da ispatlanmış bir hatadır. Başbakan olarak 1999?da seçilmesini Rabin Meydanı?nda kutlayan kalabalıklar arasındaydım, hükümeti çöktüğünde derin bir nefes aldım. Ofisteki kaldığı kısa süre boyunca Camp David konferansına katıldı ve sabote etti. ?Barış için ortağımız yok? diyen zehirli ve yalancı mantrayı yayarak ikinci intifadayı provoke etti ve içinde olduğu barış kampını yok etti.
Livni?yle karşılaştırıldığında, Barak barış için bir bakış açısı varmış bile görünmez. Önünde savaşın sonu gelmez dağ zincirlerini görür. Ufkun ötesine uzanan dağ arkası dağ zincirlerini.
Kadima ve Likud listelerinin aksine, Labor seçim listesinde bazı iyi insanlar da vardır. Ancak bu isimlerin olacak şeylerle ilgili hiçbir etkisi olmayacaktır. Etkin şekilde bir tek-adam listesidir ve o tek adam derinlemesine defoludur.
For a moment it seemed that Meretz was going to transform itself into something bigger. They included in their list some attractive new people. Men of letters recommended them warmly.
Bir an için Meretz?in kendisini daha büyük bir şeye dönüştürecekmiş gibi göründü. Bazı yeni çekici isimleri listelerine aldılar.
Sonrasında onlara bir şey oldu, son sefer olan aynı şey oldu. Bir savaş çıktı ve Meretz onu şevkle destekledi. Üç resmi silahşorları Amos Oz, A.B. Yehoshua ve David Grosman, her biri sırayla savaş çağrısını yaptı. II Lübnan Savaşı?nda olduğunun yaptıkları gibi.
Doğrudur, günler geçtikten sonra Meretz ve Şimdi Barış birlikte saldırının sona ermesi çağrısı yaptılar. Çağrıya öncekiyle ilgili bir özür eşlik etmiyordu. Bu büyük bir küstahlığı (Chutzpa) gösteriyor. Barajın yıkılmasına yardım ettikten sonra parmaklarıyla suyu durduramadılar. Fakat katliam savaşını meşrulaştırdıktan sonra artık kimse onları dinlemedi. Bu savaşta ölen her kadın ve çocuk, ilk gününden son gününde, onların vicdanları üzerinde asılıdır.
Tabi ki bazıları, cezalandırmak ve intikam için oy vermezsiniz, diyecekler. Cinayete inat olsun diye biri Meretz?e oy vermelidir çünkü ?Siyonist? partiler arasında en az şerlisi odur. Barış ve sosyal adaletten bahsederler ve Shulamit Aloni Yossi Sarid gibi temsilciler Rabin hükümetinde iyi işler yaptılar. Meretz, parlamentoda da iyi iş çıkardı.
?Arap? adı verilen üç parti tarafında görünen diğer bir ciddi sorun da içlerindeki Hadash?ın küçük bir Yahudi varlığına sahip olmasıdır.
Hadash?ın programı diğer hepsinden daha fazla olarak barış kampıyla tutarlı. Bazıları, ?bu yeterince yakın? diyecek. Ben inançlarıma göre oy veririm, taktiksel düşüncelere göre değil. Hadash?ın Knesset?te bazı olumlu hareketleriyle itibar sağladığından da bahsetmek gerek.
?Arap? listelerinin sorunu Siyonist (yani ?Arap olmayan?) partilerin müstesna tımarında kalan siyasi arenada anlamlı bir rol oynamayı başaramamış olmalarıdır. Yahudi sokağına girebilmek için Hadash, Tel Aviv belediye seçimlerinin yıldızı Dov Khenin?i listenin başına en azından 2?nci sıraya koyabilirdi. Bunu yapmayarak Meretz ve Labor partisinden kayacak oyların bir kısmını kaybetmiş oldular.
İsrail politikasına ?Arap? partilerinin etkisi sıfıra yakın. Sadece bir kez ile sınırlıdır: seçimlerden sonra tüm merkez/sol partiler sağcı bir hükümeti engellemek için toplandığında. Sadece bu bağlamda ?Arap? partileri bir rol oynayabilir.
Geriye Lieberman fenomeni kalıyor.
Lieberman, basitçe ve derinlemesine ırkçı bir parti yarattı. Seçim kampanyası ?sadık-olmayan?ların İsrail vatandaşlığını iptal edilmesini istiyor. Yani, İsrail vatandaşlarının yüzde 20?sini tutan Araplarınkini.
Diğer tüm ülkelerde Lieberman?ın programı sorgusuz sualsiz faşist olarak adlandırılır. Batı dünyasında hiçbir yer de böylesi bir isteği öne sürmeye cesaret edebilecek büyük bir parti bulunmaz. İsviçre ve Hollanda?daki neo-faşistler yabancıları sürmek isterler fakat doğma-büyüme yerlilerin vatandaşlıklarını yok saymaya çalışmazlar.
Partinin çekirdeği eski Sovyetler Birliği?nden gelen göçmenlerden oluşuyor. Bunlardan birçoğu vatanlarından demokrasiyi mutlak bir hor görme, güçlü bir lider (Stalin ya da Putin) özlemi, kahverengi derili vatandaşlara kadar ırkçı bir yaklaşım ve Çeçenya tarzı savaş tadıyla getirildi. Onlara yakın zaman önceki savaşla radikalleşmiş genç İsrailliler eklendi.
Joerg Haider Avusturya kabinesine alındığında İsrail protesto için Viyana?dan büyükelçisini çekmişti. Fakat Lieberman?la karşılaştırıldığında gözü dönmüş bir liberaldir tıpkı Jean-Marie le Pen gibi. Netenyahu Liberman?ın hükümetinde ?önemli bir bakan? olacağını söyledi. Livni de hükümetinde olacağının işaretlerini verirken, Barak da bu olasılığı yadsımadı.
İyimser şekli Liberman?ın geçici bir merak olduğunu görüleceğini söylüyor. Her İsrail seçim kampanyası geçici bir ruh hali, çevreleyen başarıyı yansıtan bir eğilim-partisini içerir ve arkasından da yok olur. 1977?de, ?sistemi değiştirmek? atını süren Dash Partisi vardı. Oyun yüzde 12,5?ini aldı, parçalandı ve sonraki seçimlerden önce yok oldu. Sonra Rafael Eitan?ın Tzomet partisi, yozlaşmamış saflığın üzerine bindi. Diğer bir başkası da din-karşıtı nefret atına binen ve sonrasında iz bırakmadan kaybolan Shinui?ydi (Değişim). Son seçimlerde, binlerce gencin gösteriş olsun diye oy verdiği emekliler listesi oldu. Şu anki seçimlerde Liberman?ın partisi eğilimi yakaladı. Yani Gazze Savaşı?na neden olan kitlelerin ilkel duygularının üzerine bindi.
Daha karamsar bir şekli de vardır: İsrail kamuoyunda faşizm cidden bir oyuncu haline geldi. Üç ana siyasi parti bunu artık meşrulaştırdı. Çok geç olmadan bu olgu durdurulmalıdır.
Yani Salı kime oy vereceğim?
En kötüden en az şerli olana doğru bir liste yapma niyetindeyim. Listenin sonundaki oyumu alacak.
Uri Avnery, İsrailli yazar ve Gush Shalom?la birlikte barış eylemcisidir. (Kaynak: PalestinianChronicle, Çev: Oğuz ESER/TIMETURK)