Dolar

34,8728

Euro

36,7570

Altın

3.042,79

Bist

10.142,10

Türkiye Osmanlı'dan beri ilk defa konuşuyor...

Başbakan'ın Dünya Ekonomik Forumu için bulunduğu Davos'ta Ortadoğu Forumu'ndaki çıkışı Türk ve Dünya genelinde yankı bulmaya devam ediyor. Peki bu çıkış neyi ifade ediyor?

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-01-31 11:07:00

Türkiye Osmanlı'dan beri ilk defa konuşuyor...

 

Haber Merkezi / TİMETURK

 

 

Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, Davos'u değerlendirdi. Doğan, 'Türkiye Osmanlı'dan beri ilk defa konuşuyor...' adlı makalesinde şunlara yer verdi:

 

*

 

Türkiye Osmanlı'dan beri ilk defa konuşuyor...

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki isyanı Türkiye tarihinde bir dönüm noktası olabilir mi?

Cumhuriyet'ten beri liderlerimiz içeride yüksek sesle konuştukları hâlde dışarıda hep sükûtu, sineye çekmeyi tercih etmişlerdir. 

Tayyip Erdoğan'ın çıkışı bu yüzden beklenmedik bir şeydir. Bu tepki Türkiye'ye Lozan'da tanınan varoluş alanını aşan bir tavır olarak da değerlendirilebilir.

1920'lerde Osmanlı Devleti'nin geleceği üzerine İngiliz-Fransız ikili görüşmelerinde İngiliz Başbakanı Llyod George, Padişahın İstanbul'dan çıkarılmasının gerekliliğini şöyle izah etmektedir: 'Padişah İstanbul'da kalırsa, bakanları ve hükümeti de orada kalacak ve sürekli entrika içinde olacak. (Batılı) Güçleri bölmeye ve birbirine düşürmeye teşebbüs edecek.'

İngiliz Hariciye Nazırı Lord Curzon bu görüşü şöyle açar:  'Akılda tutulması gereken bir başka husus da müstakbel Türk politikasının milliyetci bir politika olacağıdır... Eğer İstanbul'daki padişah, geçmişin anıları ve prestijiyle yaşayan milliyetci bir grubun denetiminde olacaksa, herkesi yeni sorunlar beklemektedir. O zaman ne Tunus, Tripoli (Trablus-Libya) ve Cezayirdeki Fransızlar rahat edebilir; ne de Mısır ve Hindistandaki İngilizler. Müslümanlar Türklerin hiç bir zaman yenilmediğini ileri sürerer, bunun kanıtı  olarak İstanbul ve Edirne'yi hâlâ ellerinde tuttuklarını ve Halifenin de bütün iktidarıyla orada oturduğunu söyleyeceklerdir.'

Halbuki, Türkler yenildi... Bu Lozan, anlaşmasıyla tescil edildi. Osmanlı Devleti'ne (saltanat) son verildi, hilafet ilga edildi. Yeryüzünde İslâm dünyasının davasını güdecek bir güç kalmadı ve bir daha ortaya çıkmaması için bütün tedbirler alındı.

Zihnimizin prangalarını kıramazsak, Tayyip Erdoğan'ın çıkışını diplomasiye aykırı bir tutum alış olarak görürüz. Nitekim, böyle gören çok sayıda kalem şu sıralar işbaşındadır.

Zihinlerimizi hürleştirmeye mecburuz! 1920'ler çok uzaklarda kaldı. Yeni bir dünya ortaya çıkıyor. Bu dünyanın şimdiki patronu ABD bir zamanların İngilteresi gibi, geri plana çekilmek zorunda kalabilir. Onun tesirini sürdürmesi zamanın gerçeklerini kavrayarak takip edeceği siyasete bağlıdır. Afganistan'a müdahale, Irak'ı işgal Amerika'yı güçlendirmiş midir? Bu siyaset Amerika'yı geçici bir süre güçlü göstermiştir, fakat asla güçlendirmemiştir.

İsrail'in ABD'nin yeni başkanı koltuğuna oturmadan yürüttüğü kanlı harekat bundan sonra da tekrarlanabilir mi? Umulur ki, tekrarlanmaz. Fakat her tekrarlanma ihtimalinde, Türkiye'nin veya Tayyip Erdoğan'ın tepkisi hatıra gelecektir. Tayyip Bey şu veya sebeple oyun dışı kalsa bile, Türkiye Ortadoğu'da eski konumuna bir daha çekilemeyecektir.

Sembolik bir hareket, tarihin akışını etkileyebilir mi? Bu zamana mütevakkıf bir durumdur.

Fakat İslâm dünyası belki de yüz yıldır ilk defa kendi gerçeğine dönüyor. Bir zamanlar 'Abdülhamid' ismi İslâm dünyasında yaygınlaşmıştı. Ondan sonra 'Enver' bir umut gibi göründü. Ardından Ankara'da mücadeleyi başlattığında bütün İslâm dünyasını gözeten antiemperyalist bir başlangıç yapma umudu veren 'Kemal' İslâm dünyasında yaygın bir isim oldu. Bundan sonra Tayyip isminin yaygınlaşmasını bekleyebiliriz. Belki türkçe Erdoğan ismini tercih edenler de çıkabilir! Bunun en çok Gazze'de, Filistin'de tercih edilen bir çocuk ismi olabileceğini de tahmin edebiliriz.

İsrail, bundan sonra Gazze'de, Filistin'de Tayyipleri, Erdoğanları hedef alan kanlı harekatlar yapacak mı?

Türkiye'de Tayyib Erdoğan'ı öldüremezlerse, yani siyasî bakımdan yok edemezlerse, bunu isteyeceklerinden hiç şüphe etmemeli!

 

 

Haber Ara