Dünyanın lider araştırma şirketlerinden Ipsos bünyesinde yer alan Ipsos Public Affairs'in Reuters ajansı ile birlikte gerçekleştirdiği 'Barack Obama'nın Başkanlığı ve ABD'nin İtibarı' başlıklı araştırmanın sonuçları açıklandı.
Araştırma, Kasım 2008'de küresel gayrisafi hâsılanın yüzde 75'ini oluşturan ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu gelişmiş ve gelişmekte olan toplam 22 ülkede, 22 bin kişinin görüşleri alınarak hazırlandı. Barack Obama'nın başkanlığı ile birlikte ABD'nin dünyadaki itibar algısının sorgulandığı araştırmadan, Obama döneminde insan hakları, vatandaşlık hakları, küresel barış ve küresel dayanışma alanlarındaki ABD politika ve uygulamalarının geliştirilmesi gerektiği sonucu çıkıyor.
Araştırmaya katılan 22 ülke arasında sadece üçünde ABD'ye dair olumlu bir çoğunluk görüşü oluştu. ABD hakkında en olumlu görüşleri veren Hindistan ve Polonya olurken, ABD'ye en olumsuz bakan ülkeler Rusya (yüzde 60) ve Türkiye (yüzde 55) oldu. Bu sonuçlar, Barack Obama'nın çözüm getirmesi beklenen bir dizi önemli soruna, ABD'nin uluslararası itibarının yükseltilmesi sorununu da ekliyor.
Araştırmaya katılanlara 'Bir ülkenin saygı görebilmesi için sahip olması gereken özellikler nelerdir?' sorusu yönlendirildiğinde, katılımcıların yüzde 36'sı insan haklarına saygı, yüzde 26'sı vatandaşlık haklarına saygı, yüzde 23'ü uluslararası barış ve birliğe katkının en önemli ilk üç özellik olduğunu söyledi. Katılımcılara, ABD'nin öne çıkan özellikleri sorulduğunda ise, ilk üç sıraya yüksek yaşam standartlarına sahip olmak (yüzde 59), küresel ekonomiye katkı (yüzde 59), demokratik kurum ve değerlere sahip olmak (yüzde 51) ve güçlü ekonomik yapı (yüzde 48) yerleşti. Bu ilişki, ABD'nin uluslararası itibarını yükseltebilmek için insan hakları, vatandaşlık hakları, küresel barış ve küresel dayanışma alanlarında kendisini geliştirmesi gerekliliğini ortaya çıkarıyor.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Ipsos KMG Türkiye CEO'su Vural Çakır, 'Gelişmiş serbest piyasa ekonomisi, demokrasi ve yüksek yaşam standartları gibi konular günümüz dünyasında artık tek başlarına yeterli değil. İnsan ve vatandaşlık haklarına saygı, küresel barış ve dayanışmaya sahip çıkmak gibi konular, dünyanın ABD'den beklentileri arasında ön plana çıkıyor. Obama'nın daha başkanlığı devralmadan önce bir sorgulama yöntemi olarak işkenceye son vermek ve Guantanamo'yu kapatmak doğrultusunda mesajlar vermesi, olumlu bir değişimin ilk sinyalleri olarak yorumlanabilir' dedi.
İslam dünyası Obama karşısında temkinli
Körfez ülkeleri, ABD'de dün yemin ederek göreve başlayan ve konuşmasında İslam alemiyle ilgili olumlu mesajlar gönderen Başkan Barack Obama'ya karşı olumlu, ama temkinli yaklaşıyor.
ABD Başkanı Barack Obama'nın dünkü konuşmasında, ''karşılıklı saygı ve çıkarlar temelinde yeni bir yaklaşım'' sözü, Bush'un 8 yıllık döneminin ardından Körfez ülkelerinde ve daha genel olarak Arap dünyasında olumlu algılanıyor.
Kuveyt Üniversitesi'nden Muhammed El Acmi, ''Müslümanlara karşı jesti hoş, ama bunun sahada eylemlere dönüşmesi lazım. Müslüman ve Arapların çoğunun Obama konusunda iyimser olduğunu düşünüyorum, ama yine de temkinliler ve eylem bekliyorlar'' yorumunda bulundu.
Katarlı uzman Halid El Caber de Obama'nın başkanlığının olumlu bir notla başladığı yorumunda bulundu.
Körfez ülkeleri için, İsrail'in ardından 1300 ölü bırakan 22 günlük saldırılarından sonra İsrail-Filistin sorununa ilişkin Obama yönetiminin tavrı, Amerikan siyasetinin olası değişimi hakkında bir sınav niteliği taşıyor.
İngilizce yayımlanan Suudi gazetesi Saudi Gazette, Obama ile ilgili değerlendirmesinde, ''Bölgede 8 yıllık Amerikan felaket siyasetinin ardından, daha dengeli, daha zekice bir yaklaşım konusunda bizim de büyük umutlarımız var'' denildi.
Bir başka Suudi gazetesi El Hayat, Filistin sorununa kalıcı çözüme gidecek siyasi akıl ve yetkinlik beklendiğini yazarken, haberde bu umut ve beklentilerin dozunun ''ABD'nin İsrail ile yapısal ittifakını tartışmaya açamayacağı gerçeğinin ışığında'' olması istendi.
Kuveytli siyaset uzmanı Sami El Nasıf, Kuveyt'teki Arap zirvesindeki derin görüş ayrılıklarına atıfta bulunduğu açıklamasında, ''Amerikan siyasetinin 180 derece değişeceğini sananlar aldanıyor, çünkü bunlar abartılı beklentiler. ABD'nin bizim sorunlarımızı çözmesini istiyorsak, öncelikle kenti tavırlarımı birleştirerek kendimize yardım etmeliyiz'' diyor.
Ortadoğu'nun Obama'dan beklentisi
Ortadoğu ülkeleri, ABD'nin yeni Başkanı Barack Obama'nın göreve başladıktan sonra bölgede izleyeceği siyaseti merakla bekliyor. Bölge liderlerinin bu konudaki görüşleri birbirini tutmuyor.
İsrail Başbakan Yardımcısı Haim Ramon, ABD ile ayrıcalıklı ilişkilerini öne çıkaran bir açıklama yaparak, ''ABD'nin Ortadoğu konusunda izlediği siyaseti değiştirmeyeceğini'' kaydetti.
Filistin gazetesi El Kuds ise, ABD'nin İsrail-Filistin anlaşmazlığı konusundaki siyaset değişikliğine gitmenin ''ABD'nin Bush döneminde Arap dünyasındaki bozulan imajını iyileştireceği'' görüşüne yer verirken, Hamas da Obama'ya ''Bush'un hatalarından ders almasını' tavsiye etti.
Irak'ta yayımlanan Şii Bedr Gazetesi'nde, Irak İslam Yüksek Konseyi sözcüsü Şeyh Hamid El Maala, Obama'nın güvenlik ve terörle mücadele konularında ortak beklentiyi iyi yönde yürütmesini umduğunu belirtirken, İran'ın yeni Amerikan yönetiminin siyasi eylemlerinin neler olacağını bekleyip görmeyi tercih ettiği belirtiliyor.
İran'da yayımlanan muhafazakar Kayhan Gazetesi, Beyaz Saray'ın yeni kiracısının ''Bush mantığının bir devamı'' olacağı görüşünü dile getirirken, Lübnan'da yayımlanan ve Şii Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen El Akbar Gazetesi şöyle özetleme yapıyor:
''Yeni ekibinin oluşumunu hele bir görelim. Obama'nın siyaseti diplomatik ve pragmatik olacak ve diyalog yanlısı olacak, ama İsrail'in güvenliğinin ayrıcalıklı konumu sürecek.''
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Obama'ya mesajında, ''bölgenin icraatlarını sabırsızlıkla beklediğini'' belirtti.