BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için Filistin halkına devlet olma hakkının tanınması, Filistin topraklarının bütünlüğünün sağlanması ve Filistin'in dünyayla irtibatının temin edilmesi gerektiğini bildirdi.
Yazıcıoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı, İstanbul Alperen Ocakları ve Kızılay işbirliğiyle Mecidiyeköy'deki bir iş merkezinde düzenlenen Filistin için kan bağışı kampanyasına katılarak, kan verdi.
Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yazıcıoğlu, İsrail'in Filistin'e yönelik yaptığı insanlık dışı saldırıyı ve katliamı şiddetle kınadığını belirtti.
İsrail'in bütün dünyanın gözü önünde mabet ve hastane ayrımı da gözetmeden büyük bir katliam gerçekleştirdiğini dile getiren Yazıcıoğlu, bölgede kalıcı bir barışın temin edilmesi ve Orta Doğu'da kanın durmasının en büyük dilekleri olduğunu ifade etti.
Yazıcıoğlu, ?Ateşkesle beraber kalıcı bir barışın sağlanması için Filistin halkına devlet olma hakkının tanınması, Filistin topraklarının bütünlüğünün sağlanması ve Filistin'in dünyayla irtibatının temin edilmesi lazım? dedi.
?ERGENEKON? SORUŞTURMASI
Gazetecilerin ?Ergenekon? soruşturmasına ilişkin görüşlerini sorduğu Yazıcıoğlu, herkesin avukat, savcı veya hakim gibi hüküm vermesinin normal olmadığını bildirdi.
Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
?Başkalarının yaptığını yapmak istemiyorum. Bana göre, bunlar ne kahraman, ne de toptan suçlu. Yargı bulacak bunun kararını. Olay çok vahim görünüyor. Karşılaştığımız manzara ne kadar vahim olursa olsun, hukukun dışına çıkılmamalı. Hukukun bütün kuralları işletilmeli. Bunun üzerinden siyasi intikam alma ya da bunun üzerinden olayı magazinleştirerek sıradanlaştırma yoluna kimse gitmemelidir.?
Söz konusu olayın süratle siyasallaştırıldığı kanaatini taşıdığını ifade eden Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
?Kim yapıyor bunu? İki taraflı yapıldığı kanaatindeyim, tek taraflı değil. Yasa dışı oluşumların tümünün üzerine gidilmesi gerekir. Çok derin bir cuntalaşma ve derin bir çeteleşme söz konusu, ama bunun nerede başladığı, nerede bittiği belirsiz hale geldi. Yargıya güç verelim.
Devlet sırrının ne olduğu açıktır. Devletin güvenliğini ilgilendirdiği konularda elbette devletin sırları vardır. Ancak bir cinayet varsa, devletin sırrı diye cinayet gizlenmez, saklanmaz. Bir operasyon yapılırsa, anında iktidar tarafındaysanız, 'Buradan yeni bir çete çıktı, bir cunta çıktı' diye yayın yapıyorsunuz, eğer iktidar karşıtıysanız, 'Cumhuriyet elden gidiyor, cumhuriyete karşı yeni bir operasyon yapıldı, laiklik elden gidiyor' diyorlar. Böyle bir şey olmaz.?
Türkiye'nin temiz bir demokrasiye, insan haklarına dayanan hukuk devleti olmaya ve herkesin temel insan haklarından taviz vermeden insanların kişilik haklarını rencide etmeden bütün suçların temizlenmesine ihtiyaç duyan bir ülke olduğunu kaydeden Yazıcıoğlu, bunun üzerinden siyasi rant elde etme gayretine düşmeden bütün suçların üzerine gidilerek bunların başarılacağını belirtti.
Herkesin bu dava üzerinden temize çıkma veya bu dava üzerinden yeni bir siyaset üretme gayreti içinde olduğunu savunan BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, hukukun herkese lazım olduğunu ifade etti.
Bu süreçlerin derin ilişkiler ortaya çıkardığını anlatan Yazıcıoğlu, ?Bu nereye kadar gidecek bilmiyorum. Ancak nereye kadar gitmesi gerekiyorsa oraya kadar gitmelidir. Hukuk siyasallaştırılmamalıdır? diye konuştu.
TUNCAY GÜNEY'İN AÇIKLAMALARI
Tuncay Güney'in açıklamaları da sorulan Muhsin Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
?Bir müddet önce bazı ifadelerinden dolayı bazı gazeteler manşet yapıp, bazı kişileri ondan hareketle suçladılar. Sonra Güney'in yeni ifadeleri nedeniyle hepsi mahkemelere koştu Güney hakkında dava açmak üzere. Kısa süre önce Güney önemliydi, onun iddiaları önemliydi. Onun iddialarına dayanarak herkesi suçlamışlardı. Şimdi aynı şey kendilerine dönünce hepsi pankartları kaptı. 'Tuncay Güney'i niye konuşturuyorsunuz' diye neredeyse miting yapıyorlar.?