Kahvaltısız okula giden öğrencilerin çoğunluğu derslerinde başarısız olduğunu ifade eden Özden, 'Ülkelerin kahvaltı alışkanlıkları birbirinden çok farklıdır. Türkiye'de kırsal kesimde genellikle çorba ve yöresel yemekler tercih ediliyor. Kentlerde ise ekmek, peynir, zeytin, çay kahvaltının gözdeleri arasındadır.' şeklinde konuştu.
Özden, 'Gelir yükseldikçe reçel, bal, tahıl gevrekleri gibi besinler de bu listeye ekleniyor. Türkiye'de 16-19 yaş grubundaki gençlerle, yapılan bir araştırmada yüzde 70'inin kahvaltı yapmadan okula gittikleri tespit edildi. Bir diğer araştırma sonucu ise Türkiye'de çocukların yüzde 30'unun kahvaltı alışkanlığının hiç olmadığı belirlendi. Öğrenciler evde kahvaltı yerine dışarda okulda veya kantinlerde genellikle simit, bisküvi, gözleme, sandviç, içecek olarak da kolalı içeceklerin tercih ediyor. Bu da çocuklarda dengesiz, düzensiz beslenme alışkanlıklarına sevk ediyor.Gençlerde ise şişmanlık, kalp, damar hastalıklarına sebep olabiliyor.' dedi.
Anne ve babaların sabah kahvaltısını mutlaka çocuklarıyla birlikte yapması gerektiğini de vurgulayan Özden, 'Okul çağındaki çocuklar günlük enerji ve besin ihtiyacının dörtte birini kahvaltıda almak zorundadır. Çünkü vitamin ve mineral ihtiyacının önemli bir bölümünü sabah kahvaltıda alınıyor. Beynin temel ihtiyaçlarından glikoz da kahvaltı yoluyla elde ediliyor. Açlığın olumsuz etkileri üzerine yapılan çalışmalar sonucunda, çocukların hırsızlık, kurallara uymama, öğretmen ve aileyle geçimsizlik gibi davranış bozukluklarının yemek yememe gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Düzenli kahvaltı etmeye başlayan çocukların daha dikkatli ders dinlediği, matematikte daha yüksek notlar aldığı ve daha az psikolojik problemler ve davranış bozukluklar gösterdikleri saptanmıştır.' diye konuştu.
(CİHAN)