İsrail bir hafta boyunca Gazze'yı havadan bombaladı, iki gündür karadan, denizden ve havadan bombalıyor. Ve dünya, 20 Ocak günü Beyaz Saray'a yerleşecek olan yeni Başkan'ın bu konudaki suskunluğunu merak ediyor.
Barack Obama, İsrail'in hava harekatı başladığında Hawaii'de tatildeydi. Bu konuda en ufak bir açıklama yapmadı. Şimdi İsrail operasyonu karadan, denizden ve havadan tam gaz sürüyor. Obama'dan yine çıt yok.
Neden suskun kaldığına ise 'Bir Başkan görevdeyken, benim konuşmam nezaketsizlik olur' şeklinde bir açıklık getirmişti. Ancak başka konularda aynı nezaketi göstermediği biliniyor. Örneğin, ekonomik kriz patlak verdiğinde pek çok açıklama yapmıştı. Ağustos 2008'de, Kudüs'te gerçekleşen buldozerli saldırıyı kınadı ve 'İsrail'in terörizme karşı mücadelesini sonsuza kadar destekleyeceğiz' dedi.
'Kudüs bölünmemiş başkentiniz olacaktır'
Şimdi Ortadoğu barışı için 'umut' olarak görünen, Obama'nın Ortadoğu'daki bu sıcak gelişme karşısındaki pozisyonunu merak ediyor.Bush politikalarından farklı olmasını bekliyor. Ama o hala tek kelime etmedi. Oysa Obama, bu konudaki rengini bundan 6 ay önce açık ve net olarak ortaya koymuştu. Geçtiğimiz 23 Temmuz 2008'de İsrail'i ziyaret ednen Obama İsrailliler'e 'Kudüs başkentiniz olacaktır' diyerek tam destek vaadinde bulunmuştu.
İsrail'i 'mucize' olarak tanımladı
Kudüs'teki Yad Vaşem Soykırım Müzesi'ni ziyaret edip İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile görüşmesinden sonra Gazze'den atılan füzelerin genellikle düştüğü Sderot kentine de giden Obama, 'Daha önce de söyledim. Kudüs, İsrail'in bölünmemiş başkenti olacaktır' demiş ve İsrail Devleti'ni bir 'mucize' olarak tanımlamıştı.
Uluslararası topluluk Kudüs'ün 'ebedi ve bölünmez başkent' olduğu şeklindeki İsrail tezini tanımıyor.
Obama, Araplar nezdinde puan kaybetti
Guardian yazarlarından Simon Tisdall, İsrail'in Gazze saldırısına sessiz kalan Barack Obama'nın, Araplar nezdinde puan kaybettiğini söylüyor:
'Obama'nın Müslüman dünyası ve özelde Orta Doğu ülkeleriyle yeni bir başlangıç yapma şansı, İsrail'in Gazze'deki Filistin hedeflerine karşı her saldırı dalgasıyla birlikte azalıyor gibi görünüyor. 20 Ocak'ta işbaşına geleceğini düşünürsek, bu hiç de adil değil. Ama savaşlar Washington?daki yemin törenlerini beklemiyor. '
Bölgedeki yorumcuların, Obama'nın işine geldiği zaman uluslararası konularda yorum yapmama kuralını bozduğuna dikkat çektiğini vurgulayan Tisdall şöyle devam ediyor:
Obama'nın seçenekleri
'Obama'nın sonunda işbaşına geldiğinde, Bush-Cheney ikilisinden önemli ölçüde farklı bir İsrail-Filistin politikası ortaya koyup koyamayacağı belirsiz. Sıkıntıların tüm sorumluluğunu, BM Güvenlik Konseyi'nin kısıtlı ateşkes çabalarını engelleyecek derecede Hamas'a yükleyen sertlik yanlısı politikayı sürdürmesi, Arap kamuoyunun desteğini kazanması umuduna son verir. Bunun da, Irak'tan, Afganistan'a ve Körfez ülkelerine, Amerikan çıkarları üzerinde olumsuz bir domino etkisi olur.
'Ama İsrail'e karşı daha sert, bazılarına göre dengeli bir çizgi, örneğin Gazze'nin ablukasına tamamen son verilmesini talep etmesi de İsrail'in sağ kanadından tepki görmesine, İsrail'in düşmanlarının teşvik edilmesine ve çok az bir siyasi kazanç karşılığında ülkesinde destek kaybetmesine yol açabilir.'
Guardian'ın Gazze'deki gelişmeleri yorumladığı başyazısının başlığı 'Zafer içi boş bir kelime olduğunda'. Dikkat çeken satırlar şöyle:
'Eğer BM kara operasyonu sürerken kenarda beklerse, Batı Şeria'daki El Fetih yönetimi, Filistin sokaklarında, giderek artan oranda, sadece işbirlikçilik yapmaya yarayan Vichy rejimi gibi görülecek.
'Batı Şeria'daki Filistin örgütleri arasında geçen hafta görülen ayrılık, bir tür onay gibi yorumlanmamalı. Gerçek bir öfke de var. Hem de en kötü türünden, etkili bir liderliğe sahip olmayan bir öfke. İsrail güçlerinin girdiği bu siyasi tuzaktan sadece bir çıkış yolu var: O da acil bir ateşkes. Bu Hamas'ın elini güçlendirebilir. Ama topyekûn bir askeri zafer kadar değil'