Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

Hayata protezle tutunan ülke

Zaman tünelinde bir yolculuk gibi... Bilgi çağı 21. yüzyılda silahların insafına terk edilmiş bir ülke... Savaşın insan hayatında bıraktığı ve asla silinmeyecek olan izlerini görmek istiyorsanız, işte Afganistan.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-01-04 03:56:00

Hayata protezle tutunan ülke

Ahmad Zubair küçük yaşına rağmen savaşın izlerini taşıyanlardan sadece birisi. Henüz 11 yaşında ilkokul 6. sınıfa gidiyor. 2 yıl önce ailesi ile gittiği piknikte mayına basarak bacağını kaybetti. 'Kardeşlerim ve ben karnemizi almıştık. Babam başarılı olduğumuz için bizi pikniğe götürmeye karar verdi. Necrap denilen bir yerde piknik yapıyorduk. Futbol oynamayı çok seviyorum, o gün de top oynuyorduk. Kaçan topun arkasından koşarken bir anda patlama oldu. Gerisini hatırlamıyorum.' diyor. Kuzeni Abdulsamet ile geldiği Uluslararası Kızılhaç'a bağlı ortopedi merkezinde doktorların hazırladığı yeni protez bacağını deniyor. Bacağı takılır takılmaz bir tur atıp aynanın karşısına geçiyor. Abdulsamet de yanında onu izliyor. Suratında insanı donduracak bir ifade hakim; 'neden bana bunu yaptınız?' dercesine. Bir şey demiyor belki de diyemiyor ama bakışları insanı delip geçiyor. Afganistan'da yaşanılan dram kara mayınları ile sınırlı değil. Amerika'nın bölgede başlattığı operasyonlarda siviller ölürken birçoğu açılan ateş sonrasında sakat kalıyor. 31 yaşındaki Nagibullah Kabil'in güneyindeki Kandahar'da bir mağazada kasiyer olarak çalışırken iş dönüşünde Amerikan askerlerinin ateşiyle sağ kolunu ve bacağını kaybetmiş. Takılan yeni koluna alışmaya çalışan Nagibullah yürürken oldukça zorlanıyor. 'Afganistan'da sağlam bir kişinin iş bulması çok güç, benim gibi sakat birisinin ise iş bulması neredeyse imkansız. Bu duruma düşmeseydim evimin geçimini sağlayabiliyordum. Bu halimle küçük kızıma nasıl ekmek götürürüm?' diye haykırırken gözünden dökülen yaşlar sakalını ıslatıyor.

Kendi ülkemizde yabancı muamelesi görüyoruz

Babasının kucağında olanlardan habersiz tedavi olmayı bekleyen 2,5 yaşındaki Ali Unnaki'nin ise 5 ay önce sol bacağı kangren teşhisiyle kesilmiş. Taksici babası Seyit Abdullah, oğlunun bacağını kaybettiği kazayı gözleri dolarak anlatıyor: 'O akşam karımın kardeşini ziyaret etmek için çıkmıştık. Eve dönüş yolunda Amerikan araçlarının geçişi nedeniyle aracımı yolun sağına çekmeye çalışıyordum. Lakin arkamızdan gelen bir Amerikan aracının vurmasıyla takla attık, Ali'nin kazada bacağı kırıldı. Yeterli imkanımız olmadığı için tedavi ettiremedik ve bacağı kangren oldu.' diyor. Kaza sonrasında Amerikalıların kendilerine tazminat bile vermediğini belirten baba Abdullah, 'Kendi ülkemizde yabancı muamelesi görüyoruz.' diye ekliyor.

Yeterli sağlık hizmetlerinin bulunmadığı ülkede devlet, sağlık alanındaki acziyetini gönüllü kuruluşlarla kapatmaya çalışıyor. İç savaş döneminden beri ülkede hizmet veren uluslararası Kızılhaç'a bağlı ortopedi merkezi hem hastalara hizmet veriyor hem de onlar için bir ekmek kapısı konumunda. Çalışanlarının yüzde 90'ını savaş mağdurlarının oluşturduğu yardım kuruluşu, Kabil, Mezar-ı Şerif ve Kandahar gibi şehirlerde hizmet veriyor. Klinik çalışanlarından Hasret, Abdurrauf (46) 14 yıl önce kara mayınında bacağını kaybetmiş. Rus işgali döneminde mücahit olarak savaşan Hasret bacağını kaybettikten sonra ICRS ortopedi merkezi ile tanışmış. Abdurrauf, 'Biz de bizim gibi sakatlanan insanlar için ortopedi aletleri üretiyoruz. Bu beni çok mutlu ediyor.' diyor. ABD birliklerinin Afganistan'a girmesinin üzerinden tam 7 yıl geçti. Harabeye dönüşmüş kentler, ölüler, yoksul ve acılı yüzler. Değişen tek şey ölülerin adları ama burada ölülerin adlarından da söz edilmiyor. Çünkü rakamlarla anılıyor yiten hayatlar. 2008'de bu rakam 4 bin 700'ü buluyor. Son yedi yılın toplamı ise 30 binin üzerinde. Ölenler rakamlarla anılırken, sakatlanan binlerce Afgan savaşın izlerini bir ömür boyu taşıyor.


Zaman

Haber Ara