İslami Direniş Hareketi Hamas?ın önde gelen liderlerinden Dr. Mahmud ez-Zehhar, geçtiğimiz günlerde 21. kuruluş yıldönümünü kutlayan Hamas?ın, prensiplerinden ve fedakarlıklarından vazgeçmeden önemli adımlar attıktan sonra ümmetin umudu olduğunu vurguladı.
Başlangıç? Zirveye büyük adımlar
İlk olarak kuruluş yıldönümünü kutladınız, bu münasebetle kaçınılmaz genel soruyu sorabiliriz. 21 yılın sonunda bakacak olursak Hamas Hareketi neredeydi, şu an nerede? Geçtiği aşamalar özetle nelerdir?
Bugün üye sayısı açısından karşılaştırdığımızda ilk İntifadada, Hamas?ın az üyesi vardı. Hareketin ilk intifadada üye sayısı sadece 1000 iken şimdi ise onun fikrini destekleyenlerin sayısı sadece Filistin?de nüfusun yüzde 60?ıdır. İlk zamanlarda Hamas?tan medyada neredeyse hiç söz edilmiyordu, fakat şu anda haberlerin ve medya organlarının listelerinin başında yer almaktadır. Liderleri de tanınmıyordu, bugün ise Hareketi ve liderlerini bütün dünya tanıyor. Daha önce Hamas, düşünce açısından bilinmiyordu, şimdi ise insanlar, Hamas?ın fikrini inceliyorlar. Ayrıca, sadece bir direniş hareketi idi, şu anda direniş ile birlikte bütün Ümmetin umudu oldu. Dolayısıyla Hamas, çok büyük bir adım atmıştır. Daha önemlisi, Hamas Hareketi, fikir, prensip ve fedakarlık açısından asla geri adım atmaz.
İktidar tecrübesi
Hamas?ın seçimlere katılması ve iktidar olması ile birlikte karşı karşıya kaldığı şeyler ve oluşan başarılar ve olumsuzluklar birçok insana göre Hamas için en önemli dönüm noktasıdır. Hamas intihar etmek üzere girdi ya da kandırıldı diyenler de var. Siz ne diyorsunuz ve bu tecrübeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hamas, Filistin halkının gerçek düşüncelerini yansıtan bir harekettir. Mevcut bütün bu şartların öncesinde kurulmuştur. Düşünce açısından 1928 yılında başlamıştır. O dönem ve şartlarda toplumun aslından uzak duran akımlar vardı. Hamas Hareketinin kurulması ise objektif bir yanıt olmuştur. Bu durum, belli sınırlar içinde kalamazdı, onun için Hamas büyük, geniş ve yaygın bir hareket olmuştur. Hamas şu anda kocaman bir üniversite, okul, düşünce ve kurumdur. Kısacası, doğal bir gelişmedir.
Hamas?ın gerçekleştirdiği bu gelişme ve ilerleme, Fetih başta olmak üzere diğer akımları, Hamas?a tuhaf bir bakışla bakmaya sevk etti. Dolayısıyla Hamas?ı rahat bırakmadılar. Hamas?ın kurulması ile birlikte gerileyen bu akımlar, tutuklamaya, öldürmeye, uzaklaştırmaya ve zulüm etmeye başvurarak Hamas?a zarar verdiler. Bütün bunlara rağmen Hamas, seçimlere idrak ile girdi. Çok zorluklarla karşı karşıya kalacağımızı biliyorduk ama halkımıza hizmet vermek, onu kurtarmak, menfaatini ve davasını korumak için bu savaşa girdik. Kandırılma konusu ile ilgili olarak çıkarılan söylentiler ise, Hamas?ın suretini deforme etmek içindir. Dediğim gibi, biz idrakle meydan okuyarak bu aşamaya geçmeye karar verdik.
İktidar tecrübesi Hamas?a neler sağladı?
Hamas, iktidar tecrübesinden yüzde yüz fayda sağlamıştır. Kendileri ve ilişkileri hakkında hiç bir şey bilmediğimiz resmi kurumlara ve bakanlıklara girdik. Şimdi ise devlet adamlarını kazandık. Devlet organlarını tamamen yönetiyoruz. Tüm branşları dahil olmak üzere güvenlik organlarını yönetiyoruz. Şu anda deneyim ve tecrübemiz var. Doğan tecrübenin faydasını ancak durumu yaşayarak kazandık.
Bu tecrübenin çerçevesinde Hareketin karışlaştığı ve üzerinde durduğu en büyük meydan okuma direniş ile kuruluş eşleşmesidir. Hamas, bu sloganı ne kadar uygulayabildi?
Rakamlar, manayı destekler. Yönetim ve şeffaflık ile direniş eşleşmesini yapabildik. Bu arada direniş, sadece silahlı eylemden ibaret değildir. Tam tersine, silahlı eylem, direnişin bir parçasıdır. Hareketin düşüncesi akıllardaydı. Fakat şimdi bu düşünce, radyo, televizyon, üniversite, okul, kurum ve hayatın her yönünde yerini almıştır. Direniş düşüncesi, silahını, taştan bıçağa, tüfekten füzeye geliştiren büyük bir düşüncedir. Onun için davamız kesintisiz devam etmekte ve direnişimiz hiç durmamaktadır. Ateşkes olmasına rağmen, bu süre içerisinde Siyonist işgalcilere ateşkes ihlallerine yanıt niteliğinde 77 füzeden ve 170 roketten fazlası atılmıştır.
Hamas, programından vazgeçti mi?
Hamas değişmiş, tüzüğünün bir parçasından ve ssiyasi ideolojilerinden vazgeçmiş şeklindeki sözler söyleyenler var. Bunlara nasıl cevap veriyorsunuz?
Bu konuda ben bir soru sormak istiyorum. Hamas?ta ne değişmiş? Direniş, programı ile birlikte gelişmiş ve genişlemiştir. Örneğin insan, ilk binek olarak hayvanları kullanmıştır. Daha sonra bunu geliştirip hayvanlar tarafından çekilen arabaya binmiştir. Sonra yine gelişip arabaya ve ardından uçağa binmiştir. Dolayısıyla Hamas, değişmemiş ancak gelişmiş ve araçları genişlemiştir. Hamas, interneti kullanırsa bu değiştiği anlamına mı gelir? Hayır, Hamas, gelişmiş ve araçlarını çoğaltmıştır.
Oslo çatısının altındaki otoriteye (Özerk Yönetim) neden tutunuyorsunuz? Bazılarının dediği gibi, neden ondan vazgeçip sadece direniş hareketi olarak kalmıyorsunuz? Bu mantıklı bir seçenek mi, yoksa aciziyetin seçeneği midir?
Koltuk peşinde olduğumuzu söylemek, sadece ahmakların inandığı aldatmacadır. Biz bir ülkeden başka ülkeye gidip Filistin?e ve Gazze şeridine Filistin halkının hizmeti için para getiriyorduk. Fetih üyeleri de dahil olmak üzere halkımız için para getiriyorduk. Biz, diğerlerinin yaptığı gibi değil, insanlara ve halkımıza hizmet vermek için koltuğa geldik. Örneğin öğretmen, öğrencilere hizmet vermek için okula gelir. Diğerleri, Özerk Yönetim?i kötüye kullanmışlardır. Onlar, ölmemizi ve Hamas?ın ölmesini istiyorlar. Mesela, Şeyh Ahmed Yasin?i, hayatında ev hapsine mahkum etmişlerdi. Fakat şehit edildikten sonra onlara göre en iyi adam oldu. Dr. Abdulaziz er-Rantisi de, onu tutuklayıp hapishanelerinde işkence çektirmişlerdi. O da şehit edildikten sonra en iyi adam oldu. Burada,? Size bir iyilik dokunursa, bu onları tasalandırır; başınıza bir musibet gelirse, buna da sevinirler.? diyen ayeti kerime aklıma geliyor.
Oslo konusu ile ilgili olarak, biz Oslo?nun kafasını kırmak, onu yıkmak ve tamamen yok etmek için geldik. Biz şimdi soruyoruz, Oslo nerede? Nereye gitti?
Hamas Hareketinin tecrübesini, İslami hareketler çerçevesi içinde nasıl değerlendiriyorsunuz? İzlenecek bir örnek teşkil etti mi?
Tecrübemiz başarıyla sonuçlanmıştır. Çünkü dışarıda ve televizyonlarda insanların düşüncelerini görüyoruz. Allah?a hamdolsun, herkes, tecrübemizi methediyor. Hamas, bütün dünyada hiçbir İslami hareketin yaşamadığı zor şartlar altında Filistin halkını yönetmiştir. Hamdolsun ki şartların zor, meydan okumaların büyük olmalarına rağmen Allah?ın lütfu ve yardımıyla birçok başarıya imza attık.
Otoritelerin arasındaki ayırım
Uygulayıcı bir makam olarak otorite ?hükümet? ile Hareketi birbirinden ayırmak büyük bir meydan okumadır. Bu ne kadar gerekli ve uygulanması için neler yapıyorsunuz?
Biz bunu uyguladık ve başardık. Bazı arkadaşlarımız hem Harekette, hem Yasama Meclisinde hem de hükümettedir. Bunların üçü, birbirine karışmamıştır. Bazı arkadaşlarımız da Yasama Meclisinde ve hükümette değil yalnız harekettedir. Bunlar da tembellik yapmadılar. Bu eşleşme bütün dünyada gerçekleşebilir. Sadece Hamas?a ait özel bir tecrübe değildir, ancak Hamas, yapmayı başarmıştır.
Bazıları, hareketin popülaritesinin gerilediğini söylüyor. Sizce gerçekten böyle midir?
Biz böyle sözler duyunca mutlu oluyoruz ve aynı zamanda bu şekilde düşünen insanların bulunmasına şaşırıyoruz. Yeni seçimlere girersek kat kat zafere ulaşacağız. Bunun sebebi de, Allah?a hamdolsun ki başarılı bir program sunmamız ve net bir örnek vermemizdir. Bize oy vermeyen, bizi seçmeyen kişi ya da taraflar, bu sefer de bize oy vermeyeceklerdir. Biz bir şey kaybetmedik, tam tersine çok şey kazandık.
Diyalog ve taraflar
Kahire?de yapılan diyaloğun başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından yeniden başlaması için bir fırsat var mı? Sizce gidişat ne yönde ilerlemektedir?
Buna yanıt veremeyiz. Biz Filistin diyaloğundan başka seçeneğimizin olmadığını söylüyoruz. Fakat Batı Yaka?nın, bunlara kurban olarak bırakılmasını, Batı Yaka?nın, Gazze?nin ya da diğer Filistin topraklarının, rolü ABD ve Siyonist oluşumun isteklerinin altına imza atmakla sınırlı olanlara satılmasını istemiyoruz.
Arap Ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısında Arap ülkelerinin tutumlarında dikkat çekici bir ayrılık vardı. Toplantıda olup bitenler, karşı ve ılımlı tarafları tekrar gündeme taşıdı. Siz bu tarafların neresindesiniz?
Bunlardan herhangi bir tarafa bağlı olmayacağımızı vurguluyoruz. Filistin davası merkezi bir dava, diğer Arap davalarından daha önemli olduğunun altına çiziyoruz. Bütün ülkelerden, tüm topraklarımızı geri almak için bize yardım etmelerini istiyoruz. Bu arada şunu da belirteyim ki bize çok yardımcı olan ülkeler var.
Hiç kimsenin elinde oynayacağı bir kart olmadığımızı tekrar söylüyoruz. Hayatını taraflılık politikasında yaşayanlar, aslında bize uymayan bu politikayı bize uygulatmaya çalışıyorlar.
Hareketin, Arap ve Müslüman ülkeleri ile ilişkilerini ve bu ilişkilerin gelişmesini, Avrupa ülkeleri ile bazı kontakların kurulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? İlişkilerin ne şekilde olduğunu anlatır mısınız?
Biz, bir yandan topraklarımıza bağlıyız, diğer yandan Arap ve Müslüman ümmetin bir parçasıyız. Arap ve Müslüman halkların çoğunun, Hamas?ı desteklediğine kesinlikle inanıyoruz. Hareketimiz çok popülerdir. Yönetim açısından ise taraflar, menfaat politikasını uygulamaktadır. Herkesle ilişkilerimiz şöyledir, bize yardım edenlere teşekkür ediyoruz, yardım etmeyenlere de saldırmıyor ve düşmanlarının safına katılmıyoruz.
Avrupa ülkeleri ile ilişkilere gelince, bazı ülkeler (ABD korkusu nedeniyle) medyaya haber sızdırmadan bizimle görüşmek, bizi dinlemek ve değerlendirme yapmak üzere bizimle kontak kurdu. Bu konuda geniş tecrübeme dayanarak şunu söyleyebilirim; görüşmelerimiz Hamas?ın menfaatine ve belki de meyvesini alırız. Fakat bu meyve, Filistin Kurtuluş Örgütünün bir parçası, ya da Fetih gibi olacağımız anlamına gelmez. Dünyanın bize karşı bakışı ve tutumu, dünyanın zulüm yaşadığı ABD?nin kara dönemindekinden farklı olacaktır.
Hamas?ın, ABD?nin yani başkanı Barack Obama?ya karşı tutumu nedir?
Detaylara girmek istemiyorum. Obama?ya karşı çok dikkatli bir tutum sergilemeliyiz. ABD yönetiminin ne söyleyeceğine bakacağız, bekleyelim bakalım nasıl hareket edecek.
Diğer gruplarla ilişkiler
Oslo anlaşmasına ve Fetih?in programına karşı gelen Filistin Kurtuluş Örgütünün bazı gruplarının, örgütün yolunu izlediği görülmektedir. Sizce bunun sebebi nedir?
Biz hiçbir zaman onlara inanmadık. Onlar Fetih?den büyük fayda sağlamaktaydılar. Bazıları da Fetih?in kendisinin ayırıp oluşturduğu gruplardır. Yöntem olarak Fetih?ten farklıydılar ancak prensip olarak Fetih?in prensibi üzerine anlaşmışlardır. Son seçimlerde tecrübemiz bunların gerçek yüzünü gün ışığına çıkarmıştır. Şimdi ise tarihi rollerinin olduğunu söylemeye başladılar.
Hamas?ın, İslami Cihat Hareketi ile ilişkilerinin, gizemli ve kuşkulu bir havası var. Bunlar nereye gidiyor? Diğer Siyonistlerle anlaşmaya karşı gelen gruplarla ilişkilere ne kadar güveniyorsunuz?
Bu doğru değil. Tam tersine, ilişkilerimiz iyi ve karşılıklı sevgi ve saygıya dayanmaktadır. Bu gibi ilişkileri tüm gruplarla kurma arzusundayız. Son dönemde Hamas ile İslami Cihat arasındaki ilişkilerin çok samimi olduğunun altına çizmek istiyorum. Bizimle yürümek isteyenler yürüyebilirler, direniş ve karşı gelme programında yürümek istemeyenler ise kendileri bilirler. Biz kimseyi kendimize bağlamayız çünkü bu politikayı reddediyoruz.
Diğer karşı gelen gruplarla ilişkilerinize nasıl bakıyorsunuz? Son dönemde ortaya çıkan bu küçük gruplar Hamas?a bağlı olmakla suçlanmaktadırlar. Buna nasıl cevap veriyorsunuz?
Biz önce Allah?a sonra çocuklarımıza güveniyoruz. Ayrıca, bu gruplarla samimiyet ve açık sözlülük politikasını izlemekteyiz. Bu çerçevede ve prensiplerle devam etmek isteyenlerle yürürüz, bunları çiğneyenler ise kendileri bilirler.
Suçlamaya gelince, Hamas?ın tecrübesinden faydalanmak isteyen direniş grupları bulunduğunda Hamas, hayır demez. Biz kimseyi kendimize bağlı tutmayız çünkü aslında kimseye bağlı olmayı kabul etmeyiz.
Ramallah Yönetimi ile işgal devleti arasındaki müzakereler nereye gidiyor?
Müzakereler, Ramallah yönetiminde artık bir strateji olmuştur. Müzakereler dışında oynayacak kartları kalmamıştır. Müzakerelerle ilgili olarak birkaç hususun üzerinde durmak isteriz. Müzakerelerin, amaç değil araç olmasının gerektiğini söylüyoruz. Ayrıca, kabul ve reddedilebileceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte müzakerelerin, hedeflerine ulaşmadığı takdirde terk edilmesinin gerektiği görüşündeyiz. Ancak şu anki müzakereler bu haliyle sürdürülemez.
Yaralı Batı Yaka
Hamas?ın, Batı Yaka?da yaşadığı durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İşgal altındaki Batı Yaka?nın durumu içler acısıdır. Fakat aynı zamanda üretici ve olumludur da. Çünkü insanlar, direnişin silahını alanları ve Batı Yaka?da insanların gözlerinin önünde direnişçileri, işgal güçleri tarafından öldürülmek üzere silahsız bırakanları artık ayrıt edebiliyorlar. Fetih ve Aksa Şehitleri üyeleri bile bunu yaşamaktadırlar. El-Halil?de olduğu gibi, silahınızı alan, yerleşmecilere evinizi yakması için izin verenin farkı görülmektedir. İnsanlar, bu tecrübeleri, idrak etmeye ve anlamaya başladılar.
Hamas nereye yürüyor ve geleceği nasıl görüyorsunuz? Ayrıca Hamas, 2008 yılını nasıl değerlendiriyor?
2008?in direnişin önemli yıllarından biri olduğunu düşünüyoruz. Hareket, zor bir tecrübe yaşamış ve bu deneyimle zenginleşmiş, bunlardan çok istifade etmiştir.
Geleceğe gelince, gelecek bizim, İslam?ındır. İslam, sadece Hamas?tan ibaret değildir. Bu yaşanan zor durumlarda, İslami uyanış gerçek bir uyanıştır. Müslümanların yaşadığı alanın yüzölçümü, dünyanın kara yüzölçümünün yüzde 27?sini kapsıyor. Coğrafi durum da ortadadır. Müslümanlar, dünyanın 3?te birini teşkil etmektedirler. Kapitalizme gelince, saatler içinde başarısızlığa uğradığını gördük ancak İslam sistemi hiçbir zaman yıkılmamıştır.
Filistin Enformasyon Merkezi