Dolar

34,8959

Euro

36,6160

Altın

3.009,57

Bist

10.058,63

TESEV'den Hükümet'e Kürt raporu

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV)'in Kürt sorununa ilişkin hükümete öneriler başlığı altında hazırladığı 40 sayfalık raporu bugün açıklandı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-12-23 16:39:00

TESEV'den Hükümet'e Kürt raporu


Raporda, Kürtçe'nin önündeki engellerin kaldırılması bölgeye Kürtçe bilen personel atanması, bölgedeki camilerde vaazların Türkçe ve Kürtçe verilmesi gerektiği belirtildi. Raporda ayrıca 'Devlet genel olarak toplumun özellikle Kürt halkına yönelik en azından bir özür borçlu olduğunu unutmamalıdır' denildi.

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV)'in 'Kürt Sorununun Çözümüne Dair Bir Yol Haritası: Hükümete Öneriler' başlığı altında hazırladığı raporu bugün düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. Toplantıya AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Peker, TESEV Demokratikleşme Programı Direktörü Etyen Mahçupyan, TESEV Demokratikleşme Programı Yöneticisi Dilek Kurt ve davetliler katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan, TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Peker, 'Kürt sorunu konusunda 2004 yılından bu yana iki ana başlık altında bilimsel araştırmalar ve savunuculuk faaliyetleri gerçekleşmektedir. Yaygın olarak zorunlulu göç olarak bilinen ülke içinde yerinden edilme sorunu, diğeri ise Kürtlerin yoğunlukla yaşadığı Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlardır. TESEV her iki alanda da bilimsel araştırmaları yapmış, tespitlerde bulunmanın yanı sıra hükümete yönelik somut çözüm önerilerini de sunmuştur. Çözüm önerileri sorunun birinci derecede muhatapları olan bölge halkında ve bölgede görev yapan sivil toplum kuruluşu temsilcileri, yerel yöneticiler ve kamu görevlileriyle yapılan mülakatlar sonucunda oluşturulmuştur. TESEV'in bu çalışmaları yaparken, Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulunmasına katkıda bulunmak, temel ilke ise çözümün demokratik yönünü savunmaktır' dedi.

Zorunlu göç ve ekonomik sorunların, Kürt sorununun temel unsurlarından olduğunu aktaran Peker, 'Kökü Cumhuriyet öncesine dayanan bu sorunun farklı birçok başka boyutu da bulunmaktadır. 30 yıldır sürmekte olan silahlı çatışmalar bölgede olduğu kadar ülkenin genelinde de büyük bir travma yaratmış, toplumsal barışı zedelemiş, demokrasimizde derin yaralar açmış, hukuk devletinin güçlenmesini engellemiştir. Geçmiş yıllarda çözüme dair adımlar atılmışsa da hiçbir hükümet sorunun köküne inmemiş, en önemli bölge halkını ve temsilcilerini muhatap almamış, çözüme yönelik yasa ve politikaları Kürtlere danışmadan geliştirmiştir.

Demokratik anlayışla bağdaşmayan bu tutumlarla nedeniyle Kürt sorunu çözümsüz kaldığı gibi bölge haklıyla devlet arasındaki güvensizlik ilişkisi gitgide derinleşmiştir. Oysa bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumda Kürt sorununa dair temel siyasi meselelerimizin çözümsüz kalmaya devam etmesi artık mümkün değildir. Kürt sorunun çözümsüz kaldığı ve silahlı çatışmaların devam ettiği sürece Türkiye'de demokrasi yerleşemeyecek, ülkemiz Avrupa Birliği üyesi olamayacak, en önemlisi toplumsal barışımız sağlanamayacak. Bu gerçekle yola çıkan TESEV Kürt sorununu siyasi, ekonomik, sosyal ve yasal boyutlarını göze alan, geçmişe değil geleceğe bakan bir anlayışla bu raporu hazırlamaya kara vermiştir' açıklamasında bulundu.

Hazırlanan raporu açıklayan TESEV Demokratikleşme Programı Yöneticisi Dilek Kurban, raporla ilgili kısa bir açıklama yaparken, raporda siyasi adımlar, anayasal ve yasal reformlar, ekonomik reformlar, sosyal politikalar, zorunlu göç, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konularına yer verildiğini anlattı. Kurban, hazırlanan rapor çerçevesinde devletin Kürt halkına yönelik en azından bir özür borçlu olduğunu unutmaması gerektiğini anlattı.

Kurban, bölgeden mayınların temizlenmesi, çocuklarla ilgili sosyal ve ekonomik gelişmeler kaydedilmesi gerektiğine yer verildiğini belirtti. Bölgedeki okulların aynı zamanda spor ve kültür aktivitelerinin yapılacağı şekilde düzenlenmesi gerektiğini anlatan Kurban, 'Son dönemlerde bölgede çocuklara yönelik kötü muamele ve işkenceye yönelik insan haklarına aykırı yargılamalara yönelik artış gözlenmektedir. Çocukların PKK terör örgütü adına suç işlemek ve örgütün propagandasını yapmak suçlarından yargılanacak olmaları hukuk devleti ve insan hakları ile bağdaşmamaktadır. Bölgede turizm, tarım ve hayvancılık geliştirilerek, koruculuk sistemi kaldırılmalıdır. Zorunlu göç sürecinde meydana gelen yoğun hak ihlallerinin sorumlularının cezalandırılmasına yönelik adalet beklentisini karşılamak üzere hükümet, insan hakları kuruluşları ve bununla birlikte ortak açıklamasıyla uluslararası insan hakları sözleşmelerini esas alan bir yasa oluşturulmalıdır. Devlet genel olarak toplumun özellikle Kürt halkına yönelik en azından bir özür borçlu olduğunu unutmamalıdır. Kürtçe dilinin önündeki engellerin kaldırılması ve bu dilin korunma ve gelişmesi amacıyla atılması gereken adımlar atılmalıdır. Bölgeye Kürtçe bilen personel atanmalı, bölgedeki camilerde vaazlar Türkçe ve Kürtçe verilmelidir. Bölgedeki sağlık kuruluşlarına yapılan atamalarda Kürtçe bilen personel atanmalıdır. Üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı üzerine çalışma yaparak Kürtoloji enstitüleri açılmalıdır' dedi.

TESEV Demokratikleşme Programı Direktörü Etyen Mahçupyan ise konuşmasında 'Bölgede yaptığımız gözlemler yerinden edilmiş insanların üç tür kişi ile muhatap olduğunu gösteriyor. Bunlar sağlıkçılar, hukukçular ve kamu veya idari personel. Oradaki mağdurlar arka planda bir bütünlükçü hayatlarının olduğu göz ardı edilemez. Dolayısıyla hangi meslekten olursa olsun karşısına gelecek olan zorunlu göç mağdurlarını insanlara hem sağlık hem hukuk hem de siyasi açıdan sorulması gereken temel soruları soruyor. Bu bilgilerin edinilmesi bu takiplerin nasıl yapılması gerektiğini belirtiyor. Gelişmeye açık bir kılavuz, Türkçe, Kürtçe ve İngilizce kılavuz olarak basılıyor ve önümüzdeki ay dağıtıma hazır olacak' dedi.

Törenin ardından rapora ilişkin basın mensuplarının sorularını cevaplandıran AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt raporu soran basın mensuplarına 'Doğrusu derli, toplu bir rapor. Ama şunu söylemem gerekiyor. İstenen şeylerin bir kısmı yapılıyor. Örneğin Basın Yayın Kanunundaki yasak dil olayı 2004 yılında kaldırıldı. TRT Kürtçe yayınında çok dilli 24 saat olacak. GAP ile ilgili süreç çok sağlıklı bir şekilde ilerliyor. Önerilen şeylerin tamamı çok doğru şeyler. Uygulamayla ilgili bir stratejik plan gerekiyor. Bundan sonrası kalıcı bir yol haritası, aynı zamanda genişletilebilecek yol haritası. Bu işten sadece hükümetin iradesiyle değil, toplumun bir araya gelmesiyle siyasal hedeflere kurban edilmeyen bir stratejik süreçle yürütülmesi ile sonuca gidilebilir' diye cevap verdi.


SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara