Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Ergenekon davası tutuklu sanıklarından Veli Küçük'e ait olan ve içinde devlet sırları bulunduğu iddia edilen ajandanın dava dosyasından ayrılmaması gerektiğini söyledi. Ajanda içindeki bilgilerin davanın seyrini değiştirebileceğini ifade eden Yazıcıoğlu, devlet sırrı bulunuyorsa bile ajandanın bu gizlilik göze alınarak gizli duruşmalarda ele alınması gerektiğini vurguladı. Davanın, her istihbarat örgütünün kendi devlet anlayışını kabul ettirdiği insanları kullandığının ortaya çıkmasını sağladığını belirten Yazıcıoğlu, Türkiye'nin bu dönemden Ergenekon davasının tam olarak aydınlatılması ile çıkabileceğini söyledi.
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu Fatih Üniversitesi Politika Kulübü tarafından organize edilen '100. Yılında Osmanlı Topraklarında Meşrutiyet' konulu konferansa katıldı. Yazıcıoğlu konferans öncesi gazetecilerin gündemle ilgili sorularını cevapladı.
Ergenekon davasında Veli Küçük'ün savunması ve çapraz sorgusunda yaptığı açıklamalar hakkındaki görüşlerininin sorulması üzerine Yazıcıoğlu, 'Eğer devletin içinde kamunun imkânlarını kullanarak kamu imkânlarıyla bir cuntalaşma, çeteleşme söz konusuysa bunun sonuna kadar gidilip tekne kazır gibi kazınması lazım. Ülkenin artık sandıktan gelenin sandıktan gidebildiği ve milletin seçtiklerine saygı gösteren bir anlayış içinde kaliteli bir demokrasiye kavuşması lazım.' ifadesini kullandı.
Ergenekon davasının adeta bir dönemin hesaplaşmasına dönüştüğünü vurgulayan Yazıcıoğlu, 'Bu hesaplaşma bir intikam alma duygusu içinde değil, gerçeklerin ortaya çıkarılması ve yasa dışılığını deşifre edilmesi ve bu yasa dışılık içinde rol almış olanların topluma sunulabilmesi bir devrin kapanmasını sağlayacaktır. İtalya'da da benzeri süreçler olmuştur. Ondan sonra İtalya rahatlamıştır.' dedi.
VELİ KÜÇÜK BİR DÖNEMİN KARGAŞASINI İFŞA ETTİ
Küçük'ün savunmasında kullandığı 'Devlet bana komplo kurdu' ifadelerini değerlendiren Yazıcıoğlu, 'Herkesin kafasında muhayyel bir devlet yaratılabilmişse zaten problem var demektir. Hâlbuki devlet dediğiniz hukuki bir varlıktır. Hukuki olduğu sürece devlettir. Hukuktan çıktığı sürece devlet olmaz. O zaman çeteler yönetmiş olur. Birine göre derin devlet öbürüne göre başka bir derin devlet varsa o zaman devletin çivisi çıkmış demektir. Burada herkesin birbirini kullandığı, istismar ettiği bir ortamın yaşandığını ortaya konuluyor. Belki de Veli Küçük bu ifade ettiği şeylerle bir dönemin kargaşasını da ifşa etmiş oluyor. Sonuçta hepimizin beklentisi bir tane devletin olmasıdır. O da demokratik hukuk devleti' ifadelerini kullandı.
Ergenekon davasıyla istihbarat örgütlerinin kendi devlet tahayyüllerini kabul ettirerek insanları kullandığının anlaşıldığını vurgulayan Yazıcıoğlu, 'Her bir istihbarat örgütü ayrı bir devlet mi kurdu? Kendine göre bir devlet mi tahayyül ettirdi insanlara? Sonra da 'Vatan görevi yapıyorsunuz, devlete millete hizmet ediyorsunuz' diye hizmet ettirdi. Bence böyle bir şey anlaşılıyor. Bütün bunları deliler arasındaki ince farkları görebilecek dosyalara vakıf hâkimlerin çalışmasının sonucunda ortaya çıkarılacaktır.' şeklinde konuştu.
Dünkü duruşmada Küçük'ün ajandası ile ilgili soruları 'Genelkurmay Başkanlığı'nın gizlilik kararı var' gerekçesiyle cevaplandırmamasının sorulması üzerine Yazıcıoğlu, 'Bunun böyle bir davadan çıkarılması söz konusu olamaz. Gizli duruşma vasıtasıyla devletin gizliliğini göz önüne alınarak değerlendirilir. Eğer görev anında yapılmış bir şeyse bunu ayırabilecek kadar hâkimlerimizin ferasetli olduğunu düşünüyorum. Biz 'Hiç devletin gizli şeyleri olmaz. Herkesin bilmesi gerekir' diyemeyiz. Varsa böyle bir durum devlet gizliliği içinde ele alınır. Devlete ait gibi görünen ama devlet dışı suç unsuru söz konusuysa bunların ayrılmasını sağlayacak mahkeme ortamı gayet tabi gizli duruşmalarla sağlanabilir' ifadelerini kullandı.
CAMİLERİN KUNDAKLAMALARI PROVOKASYON
Muhsin Yazıcıoğlu, İstanbul'un çeşitli yerlerinde meydana gelen cami kundaklamaları ile ilgili soruyu da yanıtladı. Yazıcıoğlu, olayların provakatif eylemler olduğuna dikkat çekti. 'Halkı galeyana getirmek isteyenlerin provokasyonları olabilir' diyen Yazıcıoğlu şöyle konuştu: 'Bunlara bir kıvılcım yetiyor. O bakımdan kesinlikle bu provokasyonlara gelinmemesi lazım. Ani haberler karşısında ani tepkilerle toplumsal gerilimleri artıracak ve toplumsal çatışmaya dönüşmesine sebep olacak davranışlardan herkes özenle kaçınmalıdır. Bir ara sağ-sol, daha sonra Kürt-Türkmen sonra Alevi-Sünni ayrımına, laik-laik olmayanlar diye bölünmeye doğru Türkiye sürüklenmek istendi. Ama sağduyusuyla bu millet bütün bu oyunları yenmeyi başarıyor yine yener.'
Memurlar.net