Adem Demir
Cumhuriyet halk partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, türbanlı üye kabulünü sürdüreceklerini açıklarken partideki muhalif isimler de seslerini yükseltiyor. Baykal'a bir destekse neredeyse unutulmuş bir isimden, 1989'daki yerel seçimlerde büyük ölçüde mütedeyyin (dindar) insanlar ve tarikat mensuplarının oylarıyla Fatih Belediye Başkanı seçilen CHP'li Yusuf Günaydın'dan geldi. Fatih'in Çarşamba semtindeki İsmailağa cemaati olarak bilinen Nakşi tarikatının desteğiyle başkanlık koltuğuna oturan ve beş yıl görevde kalan Günaydın ile Adem Demir konuştu.
Fatih'te, Çarşamba veya İsmailağa cemaati olarak bilinen ve başında Mahmut Ustaosmanoğlu'nun bulunduğu Nakşi tarikatından oy istediniz mi?
Tabii ki Çarşamba'ya gittim ve oy istedim. Belediye başkanı seçilmeden önce de Fatih'te ilçe başkanıydım. Onlarla hep yakın diyalogum oldu. Benim çevremde o insanlar gibi giyinen tanıdıklarım var. Sosyal demokrat olarak hiçbir zaman uzak durmadım ve dışlayıcı bir tavrın içine girmedim. Onların oylarıyla belediye başkanı oldum. İsmailağa'daki pek çok sandıkta Refah Partisi adayından daha fazla oy aldım. Yüzde 30'a yakın oy aldım, başkan oldum.
- Ne yaptınız da tarikat mensubu; aralarında çarşaflı, sarıklı, sakallı, cübbeli insanların bulunduğu kimseler size oy verdi? Diğer sosyal demokrat adaylardan farkınız neydi?
Dini bütün biriyim. Orucumu tutar, namazımı kılarım. Bunu kimseye de söyleme gereği hissetmedim. Sorduğunuz için açıklamak zorunda kaldım. Onları hiç farklı bir kategoriye sokmadım. Dertlerini dinledim, sohbetlerine katıldım. Seçilmem halinde ayrım yapmadan kendilerine hizmet edeceğime dair söz verdim. Belediye başkanı olduktan sonra farklı talepleri oldu. Su sorunları vardı, çözdüm. Camilerin onarılması gerekiyordu, onardım. Yolları yoktu, yaptım. Kendilerinden farklı düşünsem de beni samimi ve dürüst buldular. Farkım da şu herhalde, diğerlerinin uzak durduğu insanlara gitmeyi tercih ettim.
- Tarikat lideri Ustaosmanoğlu ile görüştünüz mü?
Hem ilçe başkanlığı hem belediye başkanlığı dönemimde görüştüm. Oy da istedim. 1989'da yerel seçimler için yürüttüğümüz çalışmalar sırasında bir dostum 'Bugün Mahmut hocanın sohbeti var. Gidip dinleyelim' dedi. Gittiğimde, 'Yapısı farklı ve zor bir yer, seçim kazanabilir misin' diye sordu. Ben de 'Hocam sizden oy istemeye ve dualarınızı almaya geldim. Oy verirseniz, dua ederseniz kazanırım' diye cevap verdim.
- O dönemlerde hiç çarşaflı üyeniz var mıydı?
Bugün Baykal'ın rozet taktığı türden çarşaflı üyemiz yoktu. Ancak modern giyimli, tesettürlü yani türbanlı çok üyemiz vardı. Bunlara hiçbir zaman nereden ve ne amaçla geldiklerini sormadım. Ancak ikametgâh belgelerinden nerede oturduklarını biliyordum. Çarşamba cemaatinin üyesi olduğu halde çarşaf giymeyen ama orada oturan üyelerimiz oldu.
- Şimdi ne değişti de CHP birdenbire kapılarını yeniden toplumun farklı kesimlerine açtı?
Çok ciddi hatalar yapıldı. İnsanlar dışlandı ve ötekileştirildi. Kılık kıyafetinden, inancından ötürü ayrıma tabi tutuldular. Parti aşama aşama küçültüldü, hatta marijinalleşti. CHP'yi bu konuma getirenlere 'Günaydın' diyorum. CHP'nin son adımını da geç kalınmış olarak değerlendiriyorum. Baykal'ın projesiyse kesinlikle samimidir. Fakat seçime yönelik bir hamle olursa CHP uzun vadede zarar görebilir. Yerel seçimlerin lafı edilmeden çok önce bu konuları gündeme getirmeliydi. Parti yönetimi olarak insanların inancıyla, mezhebiyle, giyim kuşamıyla uğraşmadıklarını, herkesin oyuna talip olduklarını beyan etmeliydiler. CHP bu atılımı bir milat kabul etmeli ve devamını da getirmeli. Bu değişikliğe partinin program ve tüzüğünde açık şekilde yer verilmeli.
- Çarşaf üzerinde rozet, partinin oy oranını nasıl etkiler?
Parti kesinlikle kazançlı çıkar. İnsan odaklı politika, insana yatırım hiç kaybettirir mi? Ama insanlar CHP'nin samimiyetini test edecektir. Halk samimi olduğuna ilişkin ciddi bir işaret edinirse ilgi ve destek fazlalaşacak. Partideki başı açık, laiklik savunucularının da ikna edilmesi gerekiyor. Oy verenlerin politikaya, siyasete ihtiyacı yok. Politika yapanların o insanların oylarına ihtiyacı var.
Newsweek