Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, partisinin 29 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere en iddialı adaylarla gireceğini belirterek, 'Kongre sonrasındaki gelişmeler de gösteriyor ki bu seçimler, bir uzay aracının rampasından fırlatılması gibi bizim bulunduğunuz konumdan büyük bir sıçrama yapacağımız seçimler olacaktır. İnşallah bu seçimlerde ortaya koymuş olduğumuz performansla bundan sonra hemen yapılacak olan genel seçimlerde Türkiye'de muktedir ve alternatif siyasetin adresi SP olacaktır' dedi.
Kurtulmuş, Saadet Partisi'nin bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği, hedefleri ve güncel siyasal gelişmeler üzerine ANKA'nın sorularını yanıtladı. Genel Başkan seçildiği 26 Ekim 2008'de yapılan kongrenin Saadet Partisi için tam anlamıyla atılım ve açılım kongresi olduğunu belirten Kurtulmuş, 'Gerek kongredeki büyük coşku ve kararlılık gerek kongre sonrasında hem teşkilatlarımızda, hem geniş kamuoyunda, hem medyada, hem de büyük seçmen kitlelerinde oluşmuş olan hava bundan sonraki dönem için Saadet Partisi'nin Türkiye'de alternatif haline geldiğinin güçlü bir kanıtıdır' dedi. Kurtulmuş, Saadet Partisi'nin bundan sonra Türkiye'nin ana muhalefet partisi olduğunu söyleyerek, 'Çünkü ne yazık ki Türkiye son 6 yılını iktidar ve parlamento içindeki muhalefetin gerilimi üzerine kurulu bir siyasal süreci geçirdi. Gerek 2004 yerel seçimleri, gerek 2007 genel seçimleri ne yazık ki hiçbir konunun tartışılmadığı bir seçim kampanyasıydı. Aslında bu 6 yıldır Türkiye'de siyaset konusu olmayan bir siyaset şeklinde gelişiyor. Bu süreç Türkiye için kayıptır. Bunda iktidarın kabahati olduğu kadar en az onun kadar ana muhalefetin de suçu olduğunu düşünüyoruz' diye konuştu.
-'MUKTEDİR SİYASETİN ADRESİ SP'-
Kurtulmuş, seçilmesinin hemen ardından 29 Mart yerel seçimlerine katılacaklarını anımsatarak, şöyle konuştu:
'Kongre sonrasındaki gelişmeler de gösteriyor ki bu seçimler, bir uzay aracının rampasından fırlatılması gibi bizim bulunduğunuz konumdan büyük bir sıçrama yapacağımız seçimler olacaktır. İnşallah bu seçimlerde ortaya koymuş olduğumuz performansla bundan sonra hemen yapılacak olan genel seçimlerde Türkiye'de muktedir ve alternatif siyasetin adresi Saadet Partisi olacaktır.'
Tüm bölgelerde ve en iddialı adaylarla seçime gireceklerini kaydeden Kurtulmuş, bayram sonrasındaki süreçte belediye başkan adaylarını belirlemiş olacaklarını söyledi.
-'SUNİ EĞİLİMLER'-
AKP'nin başta İzmir ve Çankaya'da sol görüşlü adaylarla, CHP'nin de sağın güçlü olduğu bölgelerde sağ görüşlü adaylarla seçime girme eğilimlerini de değerlendiren Kurtulmuş şu değerlendirmeyi yaptı:
'Bu tür suni eğilimleri ve suni göstergeleri siyaseten doğru bulmam. Saadet Partisi, Türkiye'de ne varsa hangi toplumsal kesimler varsa bunların hepsinin temsilcisi olma iddiasında olan ve temsilcisi olan bir siyasi partidir. Milleti önce kesimlere bölerek, bu kesimler içinden birilerini temsili olsun diye adaylıklarının üzerinde özel bir yoğunlaşmayı doğru bulmam. Biz Türkiye'de bizim kriterlerimize uyan, Türkiye idealini benimseyen, herkes için özgürlük adalet ve refahın sağlanmasından yana olan, Türkiye'nin bir takım küresel güçlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin elinde suyun üstündeki saman çöpü gibi oradan oraya savrulmasına değil yeniden kendi kökleri üzerinde güçlenmesini isteyen adil ve özgür bir dünya sisteminin kurulması için gayret sarf eden herkese kapımız açıktır. Bizim temel görüşlerimizi benimseyen herkese, şu anda hangi siyasi yerde kendisini konumlandırıyor olursa olsun kapımızda gönlümüzde açıktır.'
-'SADECE AKP'NİN ALTERNATİFİ DEĞİLİZ'-
Kurtulmuş, genel başkan seçilmesinin ardından bazı çevrelerde AKP'de bir çözülme beklentisinin oluşması üzerine de, 'Biz sadece AKP'nin alternatifi değiliz. Hiçbir partinin siyasi ve fikri zaafları üzerine siyaset yapmayız. Biz kendi siyasi ve fikri gücümüz üzerine siyaset yaparız. Dolayısıyla herhangi bir kişiyi, herhangi bir partiyi hedef almaktan ziyade biz programı ve ortaya konan senaryoları hedef alırız ve Türkiye'de uygulanan yanlış senaryonun alternatifi oluruz. Zaten de öyleyiz. Oyunda sahnede kimin olduğunu, kimin rol aldığı, kimin figüranlık yaptığı değil, bizatihi oyunun kendisidir esas olan. Biz memlekette insanlarımızı yoksullaştıran, Türkiye'yi küresel büyük güçlerin karşısında iddiasız bir saman çöpü gibi oradan oraya savuran bir ülke haline getiren, Türkiye'yi IMF programlarıyla diğer küresel güçlerin programlarıyla eli kolu bağlı hale getirilmiş olan bir senaryoya karşıyız ve bu senaryoyu her kim uygularsa onun da karşısına Musa gibi dikiliriz' değerlendirmesinde bulundu.
- CHP'NİN 'TARİHİ YANILGISI'-
CHP'nin 'çarşaf' açılımını hakkında da görüşlerini açıklayan Saadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş, 'Gerekçesi ne olursa olsun CHP'nin bu çarşaf açılımını olumlu buluyorum. Türkiye'de artık kıyafetleri üzerinden siyaset yapılması devri çok geride kalmalıdır. Hatta sadece siyaset değil, düşünceler, hayat tarzları yaşayış şekilleri bakımından da insanlar tasnif edilmemeli. Bu CHP için fevkalade olumlu bir adımdır. Bunu yürekten desteklediğimi ifade etmek istiyorum' dedi. Kurtulmuş, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in MSP ile kurulan hükümet için telaffuz ettiği 'tarihi yanılgı' sözlerine de gönderme yaparak şöyle konuştu:
'Sayın Baykal da 'tarihi yanılgı' lafını kullanmadan bu çarşaf açılımıyla bu tarihi yanılgıya, CHP'nin tarihi bir yanılgısına işaret etmiş oldu. Ama şimdi CHP'nin başka tarihi yanılgısı var ki onu da Sayın Baykal'a hatırlatmak bir dostluk vazifesidir diye düşünüyorum. O da üniversite kapılarında gerçekten başörtüleri yüzünden dönmüş olan binlerce üniversite öğrencisi genç kızımızın durumlarını bir nebze iyileştirecek olan değişiklikleri Anayasa Mahkemesi'ne götürüp bu değişikliğin iptal edilmesini sağlayan CHP'dir. Dolayısıyla CHP'den öncelikle kendisine katılmış olan türbanlı, başörtülü ve çarşaflı seçmenler olmak üzere herkes şunu bekliyor; bundan sonra CHP bu tarihi yanılgısını da hatırlasın ve Türkiye'de başörtülü kızlarımızın çekmiş olduğu bu sıkıntının sona ermesine ilişkin ileri bir adımı da CHP atsın.'
-'KİM SİYASETİ RANT ARACI HALİNE GETİRİRSE MİLLETE İHANET ETMİŞ OLUR'-
Kurtulmuş, son günlerde kamuoyuna yansıyan yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak, siyasetin bir kamu görevi olduğunu belirten Kurtulmuş, 'Siyaseti bir kamu görevi olmaktan çıkarıp bir rant üretme aracı haline kim dönüştürürse millete ihanet etmiş olur. Siyasetin içinde olan herkesin kamu sorumluluğu içinde olduğunun bilincinde olması lazım. Kamusal görevin en iyi şekilde yapılabilmesi için de en önemli kriterin de kamusal etik olduğunu herkese hatırlatırım. Yolsuzluk ithamlarıyla karşı karşıya kalan, kamusal etik ve kamusal sorumluluğu unutmuş olan bir siyaset, sadece rant üretmekle kalmaz bir takım çıkar çevrelerinin, güç çevrelerinin oyuncağı haline gelir' görüşünü dile getirdi.
ANKA