Bakan Yıldırım'dan MHP'ye sert tepki

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 14 Eylülde batan Hayat-N isimli Ro-ro gemisine imtiyaz sağlandığını ve şirketin sahipleriyle yakın ilişkide olduğuna ilişkin MHP'nin iddialarına tepki gösterdi. Yıldırım, 'Sektörün bakanı olmam dolayısıyla tanımadığım kimse yok. Bu gayet doğal bir şey. İkincisi, sayın Bakan bir şeyi yanlış biliyor; kılavuzluk ve römorkör muafiyeti 2002'de verildi. 2002'de de onlar iktidardaydı. Dolayısıyla tekrar hafızasını yoklasın, geriye baksın, ona göre konuşsun' dedi.

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneğinin (TELKODER) 5. Olağan Genel Kurulu, ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik Tesisleri'ndeki yapıldı. Genel kurula katılarak bir konuşma yapan Ulaştırma Bakanı Yıldırım, bilgi teknolojisi ve iletişim sektörünün toplumsal yaşamın vazgeçilmez unsuru haline geldiğini belirterek, cep telefonu abone sayısının 66 milyon, sabit telefon abone sayısının ise 18 milyon olduğunu kaydetti. Sektöre ilişkin alınacak kararların pazarın serbestleşmesi ve etkin rekabetin sağlanmasına yönelik olması gerektiğini vurgulayan Bakan Yıldırım, 'Pazar da çok ciddi bir büyüme var ama Türkiye'nin büyüklüğüne göre bu pazar büyüklüğü yetersiz, küçük. Şu da var, bilgi iletişim sektörünün büyümesi Türkiye'nin büyümesinin çok üzerinde seyrediyor' dedi.

Yıldırım, şehir içi telefon hizmetinin rekabete açılmasına imkan veren yönetmeliğin Başbakanlık'ta olduğunu ve birkaç güne kadar yayınlanacağını ifade ederek, şunları kaydetti: 'Yürütmenin aldığı kararların hemen hepsi yargıya taşınıyor. Burada bir şey akla geliyor. Ya alınan kararlar yanlış ya da bizim düzenleme denetleme kurumlarına karşı yaklaşımımız yanlış. Sonuca bakıyoruz, yüzde 95'i düzenleyici kurum lehine sonuçlanmış. Demek ki yanlış bizim düzenleyici ve denetleyici kurumlara olan bakışımızda. Bunu mutlaka düzeltmemiz lazım. Eğer burayı otorite olarak görmezsek, çok zaman kaybediyoruz ve bundan ülke kaybediyor. İdarenin yaptığı her türlü iş ve işlem yargıya tabiidir. Ama yargıda çok zaman kaybı oluyor. Yargı sonuçlarının da değerlendirilmesi lazım. Yanlışta ısrar edilmemesi lazım. Her şeyi yargıya götüreceksek, hiçbir kurumsal yasal düzenlemeye ihtiyaç yok.'

Yıldırım, çözümün diyalogdan geçtiğini, birçok kanunda bunun başarıldığını vurguladı.

Genişbantta iki yeni lisans verileceğini, ayrıca üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemleri (3G) ihalesine günler kaldığını dile getiren Yıldırım, 3G'nin yeni bir açılım getireceğini kaydetti.

Numara taşınabilirliğine yaklaşık 150 bin müracaat olduğunu işaret ederek, 'Büyük işletmeci hep bundan tedirgindi, gönülsüzdü' diyen Yıldırım, 'O düşüncelerinin doğru olmadığı ortaya çıktı. Bunun incelenmesi lazım, niye insanlar oraya gidiyor? Herhalde bir cazibe var, onun için oraya gidiyor. Bunun da diğerlerine karşı bir haksız rekabet oluşturuyor mu, bunun da gözden geçirilmesinde fayda var' şeklinde konuştu.

İMTİYAZ İDDİALARINA YALANLAMA

Yıldırım, Genel Kurula gelişinde, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. '14 Eylülde batan Hayat-N isimli Ro-ro gemisine imtiyaz sağlandığını ve şirketin sahiplerinin sizinle yakın ilişkide olduğunu'na dair iddialar var. Bu şirketin sahiplerini tanıyor musunuz ve yolcu taşıma izni verildi mi?' sorusu üzerine Bakan Yıldırım, 'Ben denizcilikte faaliyet gösteren herkesi tanırım. Sektörün bakanı olmam dolayısıyla tanımadığım kimse yok. Bu gayet doğal bir şey. İkincisi, sayın Bakan bir şeyi yanlış biliyor; kılavuzluk ve römorkör muafiyeti 2002'de verildi. 2002'de de onlar iktidardaydı. Dolayısıyla tekrar hafızasını yoklasın, geriye baksın, ona göre konuşsun' şeklinde konuştu.

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, sektörde vergi indirimine ilişkin çalışmaların sorulması üzerine, çalışmaların devam ettiğini ancak kriz ortamının söz konusu olduğunu ifade etti. Yıldırım, 'Maliye Bakanlığı, konuya ilişkin internet öncelikli bir hazırlık yaptı. Tabii kriz şartlarında değerlendirmemiz lazım' dedi.