Milliyet yazarı Can Dündar'ın resmi arşivlerden yararlanarak hazırladığı belgesel film Mustafa, Doğan grubunu ikiye böldü. Gruba ait Hürriyet, Milliyet ve Vatan yazarlarından büyük bölümü filmi ağır bir dille eleştirirken, Milliyet yazarı Fikret Bila ise, 'Büyük zaman ve emek harcandığı belli olan filmle, Can Dündar ve arkadaşları Atatürk'ün insani yönünü öne çıkarmaya çalışmışlar' sözleriyle, meslektaşına destek verdi.
İşte kendi grubundan yağan eleştiriler
Hürriyet yazarı Bekir Coşkun
Atatürk çıkagelip Mustafa'yı izlese...
Bekir Coşkun: Atatürk: 'Şu arkada, elinde boru olan, topçu neferi mi?' İsmet Paşa: 'Hayır, o Can Dündar, muharrir... Elindeki kamera aleti, sinema çeker.' 'Niye atlarımızın kıçını çekiyor?' 'Buna 'insani boyut belgeseli' diyorlar...'
Kendine yapılmasını istemediğini yapma
Reha Muhtar: 'Bir gün birisi Can Dündar'ın belgeselini yapacak olsa, sen yaptıklarının senin isminin haksız yere önüne geçmesini istemiyorsan, sen de bir başkasının belgeselini yaparken, bazı özel ayrıntıları o kişinin özelliklerinin önüne geçirmeyeceksin.'
150 yılı 15 yıla sığdıran dehayı göremedik
Melih Aşık: 'Atatürk'le ilgili gerçeklerin üzerindeki örtülerin kaldırılmasından yanayız. Ama Atatürk'ün içinde bulunduğu zorluklar, dönemin koşulları iyi yansıtılmıyor filmde. 150 yılda yapılabilecekleri 15 yıla sığdıran bir dehayı göremiyoruz.'
Esnaf gazeteci değiliz, sponsor aramadık
Yılmaz Özdil: 'atv Haber'i yönetirken Abdülhamid'in torunu Neslişah Evliyazade'yi konuk ettik. Dedi ki, 'Mustafa Kemal olmasaydı, İstanbul olmazdı.' Esnaf gazeteci olmadığımız için, bunu yayınlamayalım, sponsor bulalım, belgesel yapalım, sonra da yanında çalıştığımız patrona satalım filan demedik. Beleş yayınladık.'
Can Dündar: Beni resmen linç ediyorlar
CAN Dündar'ın filme yönelik gelen eleştirilere yanıtı, 'Açıkça linç ediliyorum. Tabu neymiş anladım' şeklinde oldu. Yine bir Doğan grubu yazarı olan Ayşe Arman'a içini döken Dündar, en fazla Bekir Coşkun'un eleştirilerine üzüldüğünü söyledi. Coşkun'un daha filmi bile izlemediğini anlatan Dündar şöyle dedi: 'Görüp de yazsa ders alırdım ama görmeden yazması hakikaten beni kırdı. Film hakkında 300 yazı çıktıysa, yarısı eleştiri. Belki daha da fazlası. Onların yarısı da şöyle başlıyor: 'Filmi görmedim ama...' Herhalde böyle bir şey sadece bizim memleketimizde olur.'