Dolar

34,8615

Euro

36,6628

Altın

3.015,16

Bist

10.087,46

YÖK, 27. yılında da protesto edildi

27. kuruluş yıldönümünde YÖK yine birçok yerde protesto edildi. Eskişehir'de öğrencilerle polis arasında arbede yaşandı

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-11-07 17:17:00

YÖK, 27. yılında da protesto edildi

 


Üniversitelerde gelenek değişmedi. 27. kuruluş yıldönümünde YÖK yine birçok yerde protesto edildi. Eskişehir'de öğrencilerle polis arasında arbede yaşandı
07.11.2008 12:12

YÖK'ün 27. kuruluş yıldönümünde İstanbul Üniversitesi'nin bulunduğu Beyazıt Meydanı yine eylemlere sahne oldu. Önceki yıllarda öğrenciler toplu olarak gelip protesto gösterisinde bulunurdu ancak dün farklı görüşteki öğrenciler küçük gruplar halinde kampus önüne gelip eylem yaptı. Bir grup öğrenci çeşitli kostümlerle tiyatro gösterisi yaptı. Ancak üniversitenin güvenlik görevlileri öğrencileri içeri almadı. Durumu protesto eden öğrenciler kostümlerini çıkardıktan sonra içeri girebildi. Çeşitli sol gruplar da ayrı ayrı gelerek YÖK'ü protesto etti.

Aynı gün Anadolu Gençlik Derneği üyesi öğrenciler de başörtüsü yasağını protesto ettiler. Her Perşembe başörtüsü eylemini sürdüren AGD, eyleme Kur'an-ı Kerim ile başladı, sloganlarla devam etti.

Birbirinden farklı sekiz eylem yapıldı, kimi zaman öğrenci grupları birbirlerine eylem sırası verdi. Eylem yapanlar sadece öğrenciler değildi. Eylem yapanlar öğretim üyeleri de vardı. Öğretim üyeleri, sözleşmeli çalışma anlamına gelen 50 D yasasını protesto etti.

ESKİŞEHİR'DE YÖK PROTESTOSUNA POLİS MÜDAHALESİ

ESKİŞEHİR'de YÖK'ü protesto eden üniversite öğrencileri, kamera görüntüsü çeken sivil polislerle tartıştı. Polisler ile öğrenciler arasında kısa süren arbede yaşandı. Öğrenciler ve polisler birbirlerine karşılıklı olarak tekme attı. Yaşanan gerginliğin ardından üniversite öğrencileri basın açıklaması yaptı, ardından da halay çekerek oynadı. Öğrenciler daha sonra olaysız dağıldı.

ÖĞRENCİLER ODTÜ'DE TOPLANDI

Çeşitli illerdeki üniversitelerden Ankara'ya gelen öğrenciler, ODTÜ'de toplanarak Bilkent'teki YÖK binasına yürüdü. Öğrenciler YÖK Başkanlığının önünde sloganlar atarak, sergiledikleri oyunlarla YÖK'ü protesto etti. Ellerinde üniversiteleri temsil eden flamalar bulunan öğrenciler, hükümeti ve YÖK'ü eleştiren dövizler ve pankartlar taşıdı. Öğrenciler, YÖK binasından grubu izleyen personeli sloganlar eşliğinde alkışladı. Burada, Yurtsever Cephe Öğrenci Birliği adına hazırlanan basın açıklaması da okundu. Açıklamada, YÖK'ün kuruluş yıl dönümü olduğu hatırlatılarak, şöyle denildi:

'Bundan tam 21 yıl önce Türkiye üniversitelerindeki aydınlık ve ilerici birikime karşı darbecilerin en büyük saldırısı olan YÖK kuruldu. İlerici, devrimci ve yurtsever öğrencilerin simgesi ODTÜ'den koparılan Bilkent arazisine çöreklenen YÖK, Türkiye üniversite gençliğini yurtsever ve devrimci mücadeleden koparmak için kuruldu. YÖK'ün varlığında geçen onlarca yıl, üniversitelerde piyasacı, gerici ve emperyalizmle işbirlikçi saldırıya tanıklık etti.'

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın da eleştirildiği açıklamada, üniversitelerdeki kadrolaşmalar nedeniyle 'yurtseverlik, ilericilik ve bağımsızlıktan bahseden öğrenci ve akademisyenlere savaş ilan edildiği' savunuldu. Öğrenciler, protestoların ardından dağıldı.

Öte yandan, öğle saatlerinde YÖK binası önüne gelen bir başka grup da ellerinde taşıdıkları dövizlerle ve attıkları sloganlarla YÖK'ü protesto etti. Grup üyeleri, YÖK'ü eleştiren basın açıklamasını okuduktan sonra dağıldı.



İZMİR'DE AKP ÖNÜNDE PROTESTO

İZMİR'de Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri, YÖK'ü önce kampüslerinde, ardından da AKP Konak İlçe Başkanlığı önünde toplanarak protesto etti. Eğitimin paralı hale getirildiğini, üniversitelerin özgürce bilim üretemediğini ileri süren öğrenciler, basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı.

Basmane Meydanı'ndaki eylemde öğrenciler adına Aycan Tekin açıklama yaptı. Tekin, YÖK'ün meşru olmadan kurulduğunu ve halen öyle devam ettiğini ileri sürerek, 'YÖK üniversitelerimizin zapturapt altına alınması, toplumsal özünden, eleştirel akıldan, eşit, parasız kamusal hizmet içeriğinden, aydın yetiştiren bir kurum olma misyonundan arındırılması için kurulmuştu. Yusuf Ziya Özcan'a kadar da bu işlevini hiç yitirmedi. YÖK şimdi, AKP iktidarının misyonu olan neoliberal düzenlemelerin üniversite ayığını, sonuna kadar götürme derdinde. Ulusalcı, İslamcı, liberal, hangi görüşte olursa olsun, hangi dönem işbaşına kim geçtiyse, üniversitenin ve toplumum kaderini aynı çizgide belirlediler. Bugün AKP sahip olduğu iktidar olanaklarıyla bu özelliklerin hepsini sevk ve idare ettirici konumunda, üniversitenin tepesinde' dedi. YÖK'ün kaldırılmasını isteyen öğrenciler, talepleri doğrultusunda sloganlar attı. Sıkı güvenlik önlemleri alan polisin müdahale etmediği öğrenciler, basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı.

MERSİN'DE YÖK'E TABUTLU PROTESTO

MERSİN Üniversitesi'nde temsili tabut taşıyan öğrenciler, Türkçe ve Kürtçe sloganlar atarak YÖK'ü proteste etti. Çiftlikköy Merkez Kampusu'ndaki Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelen yaklaşık 100 öğrenci, 'Parasız bilimsel anadilde eğitim', 'Yaşasın demokratik üniversite' yazılı pankart açarak yürüyüşe geçti. Kürtçe sloganlar da atıp kampus içerisinde yürüyüş yapan öğrenciler, üzerinde YÖK yazan ve temsili tabut taşıdı. YÖK'ün kaldırılması talebini içeren bir skeç sergileyen öğrenciler, ardından da temsili tabutu ayaklarıyla ezip parçaladı. Öğrenciler adına bir açıklama yapan Ayşe Duran, YÖK'ün kaldırılmasını ve üniversitelerin demokratik bir yapıya kavuşturulmasını istediklerini söyledi.

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ'NDE EYLEM

R1-R2 derslikleri önünde toplanan bir grup öğrenci sessiz bir şekilde merkezi yemekhane önüne yürüdü. Burada grup adına açıklama yapan öğrenci Güler Türk, '12 Eylül 1980 askeri darbesinin biricik evladı, askeri cuntanın üniversiteler üzerindeki sopası YÖK bugün 26'ncı yaşını doldurdu. YÖK kurulduğu günden bu güne düşünmeyen, sorgulamayan bir gençlik yaratma mücadelesinin ismi olmuştur. Öyle ki öğrencilerin resmi ideolojiden farklı düşüncelere sahip olmasına tahammül edemez, en ufak bir hak arama mücadelesi bile açılan soruşturmalar, polis ve asker saldırısı ile bastırılmasını ister. YÖK teknokentler ile sermayedarlara hizmet veren pazarlamacı bir kurumdur. Üniversitelerde pazarlama işini gerçekleştirenler ise neo liberal eğitim politikalarıyla AKP'dir' diye konuştu. Öğrenciler, 'YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak', 'Üniversiteler bizimle özgürleşecek' diye Türkçe ve Kürtçe sloganlar attı. Basın açıklamasının ardından slogan atmaya devam ederek R1-R2 derslikleri önüne yürüyen öğrenciler, türküler söyleyip, halay çekti. Geniş güvenlik önlemi alan polis, öğrencilere müdahale etmezken, eylem olaysız şekilde son buldu.

BALON ASTI CEZASI 125 YTL

Basın açıklamasının ardından öğrenci Engin Sakın, dün üzerinde 'YÖK'e hayır' yazan balonlardan üniversitede asmak istedikleri için polis tarafından kendisine ve 3 arkadaşına Kabahatler Kanunu kapsamında 125 YTL para cezası yazıldığını söyledi. Polislere bu kanunda balon asmayla ilgili bir kural olup olmadığını sorduklarını anlatan Sakın, 'Kanunda 'balon asmayla ilgili yasak var' dediler. Üniversite yönetimi, öğrencileri engellemek için bu yıl çok fazla yasak koydu. Sadece balon astık diye bana ve arkadaşlarım Şeyma Öztürk, İbrahim Yayıcı, Kader Beyazıt'a 125'er YTL para cezası kestiler. Biz suç işlemedik' dedi.

ÇANAKKALE'DE 11 KİŞİYLE YÖK EYLEMİ

YÖK'ün kuruluş yıldönümü Çanakkale'de bir grup öğrenci tarafından Cumhuriyet Meydanı'ndaki basın açıklamasıyla protesto edildi. Genç-Sen, YÖK'ün kuruluş yıldönümünü protesto etmek için bugün saat 13.00'te Cumhuriyet Meydanı'nda toplanacaklarını basın kuruluşlarına bildirdi. Gazeteciler meydandaki yerini alarak, Genç-Sen üyelerini beklemeye başladı. Ancak eyleme, toplam 11 öğrencinin katılması gazetecileri şaşırttı. 15 polisin güvenlik önlemi aldığı meydanda, Genç-Sen adına basın açıklamasını okuyan Duygu Aykut, 'Öğrenciyi yarış atına, üniversiteyi kışlaya, öğretimi ticari mala dönüştüren Yüksek Öğretim Kurulu'na artık yeter! Bizler herkesin yararlanabileceği nitelikli bir eğitim istiyoruz. Toplumsal bilgi üretebilmek için fikirlerin özgürce ifade edilebildiği üniversiteler istiyoruz. Öğrencilerin üniversite yönetiminde söz sahibi olmasını bekliyoruz. Başka bir üniversite için YÖK'ün kaldırılmasını istiyoruz' dedi. Öğrenciler, basın açıklamasının okunmasının ardından olaysız dağıldı.

DİYARBAKIR VE SİİRT'TE DE PROTESTO

Diyarbakır ve Siirt'te, YÖK'ü protesto eden öğrenci grupları, okudukları basın açıklamalarının ardından sessizce dağıldı. Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği (DÖÜ-DER) tarafından, YÖK'ün 28'inci kuruluş yıldönümü nedeniyle Fen-Edebiyat Fakültesi önünde yapılan protesto eylemi, öğrencilerin rektörlüğe yürüyüşüyle başladı. Öğrenciler adına açıklama yapan Ahmet Boncuk, bugün üniversitelerin özerkliğinden, bilimselliğinden ve özgürlükçülüğünden bahsetmenin mümkün olmadığını iddia ederek, ana dildi eğitim hakkı istediklerini belirtti, 'Ana dilde eğitim için üniversitemizde yaptığımız yürüyüş sonrası öğrenciler üzerinde baskı kurularak 70'e yakın öğrenci arkadaşımız gözaltına alınmış, bunlardan 14'ü tutuklanmıştır. Gözaltına alınmalar devam etmektedir' dedi. Protesto sırasında öğrenciler sık sık, 'Dicle uyuma, onuruna sahip çık', 'Onursuz yaşam istemiyoruz', 'Yaşasın öğrenci dayanışması' sloganları attı.

Haksöz Haber'in bildirdiğine göre Siirt'te de YÖK'ün kuruluşu protesto edildi. Yaklaşık 200 kişilik grup Siirt Üniversitesi önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan üniversite öğrencisi Abdulhalim Aslan, YÖK'ün 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından üniversiteler üzerinde bir baskı aracı olarak kurulduğunu söyledi. Üniversiteler siyasal iktidarların etki alanında olmaktan çıkarılması gerektiğini de söyleyen Aslan, şunları söyledi:

'Üniversiteler, tüm kurumlardan, siyasal iktidardan ve sermayeden bağımsız olarak kendi kararlarını almaları sağlanmalıdır. Eğitim sistemi bugünkü haliyle hayattan ve toplumdan kopuk, yabancılaşmış ve yozlaşmış bir içeriğe sahiptir. Eğitimin her kademsinde parasız eğitim sağlanmalı, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Üniversitelere giriş sınavları kaldırılmalı, herkese eğitim hakkı tanınmalıdır. Ana dilde eğitim hakkı herkese tanınmalıdır. Bireylerin kendi kültürel ve ulusal kimlikleri, dilleri hiçbir baskıya maruz kalmamalı, milliyetçi ve şoven eğitim üniversitelerden uzaklaştırılmalıdır.'

Haber Ara