İsviçre Bilimsel İnceleme Fonu?nun yayınladığı bir anket, başkalarının yardımıyla intihara yönelen kişilerin sayısının sürekli olarak artış göstererek yılda 600 kişiye ulaştığını ortaya koydu. Araştırma, intihar edenlerin %76?sının yaşlarının 45 ile 84 arasında olduğunu gösteriyor.
Kadınlar intihar edenlerin yüzde 64?ünü teşkil ederken, intihar edebilmek için İsviçre?ye gelen insan sayısında ise yüzde 65 artış görüldüğü, bunların ezici bir çoğunluğunun Almanya, İngiltere ve Fransa?dan geldiği ifade edildi.
Bu konuda yardıma muhtaç ve yaşları 66 ile 81 arasında bulunan sağlıklı insanlar içerisinde intihar etmek isteyenlerin oranının da yüzde 34 olduğu ifade edildi. Uzmanlar bunun tehlikeli bir yükseliş olduğunu belirtiyor.
Tehlikenin yattığı yer
Zürih Üniversitesi Hastanesi Tıp Etiği Profesörü George Bushardt, intihar oranlarındaki bu anormal yükselişin ötenazi kullanmanın, tedavisi mümkün olmayan hastalıklara sahip kişilerin bunu istedikleri taktirde başvurabilecekleri bir yol olarak serbest olduğunu ancak yaşamdan bıkmış ya da umutsuzluk ve ye?se düşmüş sağlıklı kişiler tarafından kullanılamayacağını ifade etti.
Uzmanlar yaşlı ancak sıhhatli kişilerin ötenaziye yönelmelerinde; hayattan umut kesme, fakirlik, yaşın ilerlemesi, yakınlarına yük olma korkusu gibi faktörlerin rol oynadığını bu nedenle ötenaziyi tercih ettiklerini ifade etti.
Ötenazi uzmanı kurumlar, kendilerini ötenazi şirketleri gibi gösterilmesinden oldukça rahatsız. Bu nedenle, hayatına son vermek isteyenlere yardım eden bu kişiler, faaliyetlerini daha çok sivil toplum kuruluşu faaliyeti biçiminde geliştiriyor. Ötenazi yapmak isteyen insanların üye olduğu bazı kurumların üye sayısının 50 bini aştığı belirtiliyor.
Zürih Üniversitesi Uygulamalı Bilimler araştırmacısı Suzan Fitcher, kadınların bu tür bir intihara yönelmelerinin nedeninin, onların yalnız kalma korkularının daha çok olması nedeniyle depresyona daha fazla maruz kalmaları olduğunu, erkeklerin tersine tek başlarına intihar etmekten korktuklarını söyledi.
Toplumsal Başarısızlık
Toplumbilim uzmanları, başkalarının yardımıyla intihar olgusunun yaygınlık göstermesinin Avrupa toplumlarının yaşlı insanların bakımında başarısız olmalarına bağlıyor. Ötenazi uygulayıcıları, yaşamlarından kurtulmak isteyen insanlara, kendi kaderlerini seçmenin en temel bir insan hakkı olduğunu iddia ediyor.
Suzan Fitcher, Protestan Kilisesi?nin ötenaziye bakışında büyük ölçüde yumuşama olduğunu, Katolik Kilisesi?nin ise bu konuda açıkça görüş belirtmediğini belirterek, bu durumun ötenazi uygulayan kişilere cesaret verdiğini ve hata işlemediklerini düşünmeye ittiğini söyledi.
Fitcher, bir çok Avrupalının İsviçre?yi intihar etme yeri olarak seçme düşüncesinin ötenazi işleminin bir çok ülkede yasak olmasından kaynaklandığını, Almanya ve İtalya?da bunun doktorlara yasaklanırken, Hollonda?da ise tedaviden umut kesildiği durumlarda doktor onayına başvurulduğunu, İngiltere?deki sistemin de buna şiddetle karşı çıktığının altını çizdi.
Ötenaziyi bireysel özgürlük olayı olarak gören İsviçre, ancak bunun tıbbi bir kontrol altında gerçekleşmesini ve hatanın ötenazinin her şekilde uygulanmasına onay vermeyi kabul etmesini şart koşuyor. İsviçre?de günde neredeye iki kez ötenazi yapılacak orana gelinmesinin, aslında gizli yapılan ötenazilerin açık yapılanlardan çok daha fazla olduğunun bir göstergesi olduğuna inanılıyor.
Tıp Etiği dergisinde yayınlanan araştırma, 2001-2004 yılları arasındaki 401 vakanın araştırılmasına dayanıyor.