Dolar

34,8707

Euro

36,6764

Altın

3.040,35

Bist

10.058,47

Güllüoğlu'nun başarısının sırrı

Türkiye'nin dünyaca ünlü markası haline gelen Karaköy Güllüoğlu'nun sahibi Nadir Güllü, en iyi büyüme yolunu anlattı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-11-07 17:18:00

Güllüoğlu'nun başarısının sırrı

Türkiye'nin dünyaca ünlü markası haline gelen Karaköy Güllüoğlu'nun sahibi Nadir Güllü, ekoayrinti.com için en iyi büyüme yolunu anlattı.

Baklava'nın profesörü Nadir Güllü, Karaköy Güllüoğlu'nu tüm dünyanın ortak lezzeti oldu. Hemen hergün yabancı bir ülkenin televizyonunda haber konusu olan Karaköy Güllüoğlu, lezzetine ulaşmak için, krallarından, dini liderlerine, basınından denizcisine herkes mağazamıza geliyor. Öyle ki İstanbul boğazından geçen dev tankerlerin kaptanları, iaşe temin eden kumanya şirketlerine 'gulu gulu baklava' olmadan diğer aldıkların ürünlerin ücretini bile vermiyorlar.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GİBİ

60 yıllık lezzetin mimarı Nadir Güllü, Karaköy Güllüoğlu'nun Osmanlı'dan gelen bir geleneği yaşattığını ve farklı din ve milletlerden insanları bir araya getirdiğini söylüyor. ?Rum, Ermeni, Yahudi ve Türklerin bir arada olduğu bir mekan. İsrail televizyonu ile Arap televizyonu yan yana çekim yapabiliyorlar burada? diyerek sözünü delillendiriyor. Dünyanın birçok ülkesinde gazete, dergi ve televizyonlarda Karaköy Güllüoğlu'yla ilgili haberlerin çıktığını anlatan Güllü, ?Böyle olunca da bizim mağazamız çoğu kez birleşmiş milletler gibi oluyor. Oklahoma, Teksas senatörleri geliyor. Barthalomeos bizim dükkandan hiç çıkmaz. Sipariş vermezler, anında alıp giderler. Günde yarım ton baklava yurtdışına gidiyor. İçeride de mevsimine göre 2 tona yakın satış oluyor? diyor.

KRALLAR BİLE GELİYOR

Karaköy'de turizmle iç içe oldukları için, ayrıca Rum, Ermeni, Musevi liderlerinin, dünyanın önemli devlet başkanlarının, kralların, emirlerin tarafından gönderilen temsilcilerin bir dükkan oldukları için dünya basınının kendilerine çok rağbet gösterdiğini belirten Nadir Güllü, oluşan sinerjiyi şöyle özetliyor; ?Amerikan basını, Japon basını, Kanada basını, Arap basınında sürekli 'bu dükkana gidin' haberi çıkıyor. O zaman da gelebilen geliyor, gelemeyenler buradan toplu baklava talep ediyor. En iyi reklam, müşterinin yaptığı reklamdır.?

KAPTANLARIN 'GULU GULU'SU

Nadir Usta'yı en çok mutlu eden şeylerden biri de, hayatının büyük kısmını karadan uzakta geçiren denizlerin ilgisi. Marsilya, Napoli, Pire ve Karaköy gibi liman bölgelerinde,  uzak sularda seyahat eden tankerlerin iaşesini temin eden kumanya şirketlerinin olduğunu hatırlatan Güllü, şöyle konuştu:

?Kaptanlar, o ülkenin nesini seviyorlarsa, nesi meşhursa onu isterler. İtalyan mandıralı, Kanada mandıralı geminin kaptanı e-mail atıyor, İstanbul'dan geçerken istedikleri ilk şey 'gulu gulu baklava.' Onlar öyle diyorlar. Gemilerde ödeme nakit olur. Dev gemi hız keser, motor gemiye yanaşır. Baklavayı, böreği yükler. O gemi hız keserken kaptanın ilk sorusu, 'bizim gulu gulu nerede?' oluyormuş. Karaköy Güllüoğlu paketini görmeden bizim paramızı ödemiyorlar, diyor tedarikçiler.? İhraç kayıtlı olarak alınan bu ürünler doğal olarak deniz aşırı ülkelere de ulaşmış oluyor.

BİNLERCE KÖYDEN MALZEME TOPLUYOR

'Başka yerde şubemiz yoktur' sloganı ile üretim yapan Karaköy Güllüoğlu, kalitede sürekliliği sağlamak için malzemelerini yaylalardan topluyor. Yaylalarda ürün bulmanın zorlaştığına dikkat çeken Güllü ?Birçok yayladan, köyden hammadde topluyoruz. Onlarca köyden malzeme toplarsanız ve yüzlerce eve faydanız olursa, hem kaliteli ve organik gıda üretmiş oluyorsunuz, hem ekonomiye katkı sağlamış oluyorsunuz, hem de Türk ismini, Türk markasını dünyaya tanıtmış oluyorsunuz? diyor.

Birçok sektörde, ihracatın içerisinde yüzde 70-80 ithalat olduğunu, kendilerinin ise saf ihracat yaptıklarına vurgu yapan Güllü, en önemli ihracatlarının ise kültür ihracatı olduğunu söyledi. Güllü, ?Bugün dünya ülkelerinde Türk bayraklı olarak 15'er dakikalık programların çıkması, devletin milyon dolar verip yapamadığı bir tanıtımdır. Spor turizmi olduğu gibi biz de mutfak turizmi yapıyoruz? diye konuştu.

ÖNÜME AÇIK ÇEK KOYUYORLAR

Dünyanın bir çok yerinden teklif aldığını bildiren Nadir Güllü, şunları söyledi:
?Bugün benim önüme açık çek koyuyorlar. 'Bu lezzeti ülkemde istiyorum, sizi ülkeme transfer etmek istiyorum' diyorlar. 'Ben futbolcu değilim, sanatkar bir ustayım' diyorum. O yüzden işi en iyi bilen kendisi de usta olandır. En iyi büyüme yolu, sabit işletme giderini aza indirerek kendi içinde büyümektir. Dağılmadan büyümek. Yunanistan'da da üretim yapmıyorum, ihracat yapıyorum. Onu da göndermesem kaçak götürüp satıyorlar. Şimdi de Telaviv'de başladılar kaçak götürüp satmaya.?

BİRÇOK BEDAVA DÜKKAN VERİYORLAR

Büyük ilgiye rağmen dağılmak, şubeleşmek istemediğini kaydeden Güllü, ?Şu anda İstanbul'da bin tane insan beni bekliyor. Bedelsiz mağazalar teklif ediyorlar. Kira ve diğer masrafları istemiyorlar. Yeter ki burada mağaza aç diyorlar.. Diyelim ki mağazayı açtım. Peki nerde, bu mağazalara  kaliteli, eni iyi üretilecek mal? İşin püf noktası, lezzeti, kaliteyi korumak. 15 bin esnaf bizi Türkiye'nin en iyi baklavası seçmişler. Dünyanın en büyük baklava imalathanelerinden biri bizde.. Benim ustalarımın hepsi müessesemizde çıraklıktan yetişmiş, belirli birikimi olan kişilerdir. Emeklerini hiçbir zaman karşılıksız bırakmadım. Bizde çıraklık yapmış ve bizim kadromuza dahil etmek istemediğimiz kişiler  diğer işletmelerde usta olarak görev yapabilmektedir. Düşünün ki öyle bir eğitim, disiplin ve ahlak ile yetiştirilmektedirler.. Mağazada görev yapan satış sorumlusu personelimizin göğsünde yıldızlar vardır. Her yıldız 10 yıldır. 40-50 yıllık ustalar  ile  çalışmaktayız.? dedi.

******************
İstanbul'a gelen yabancı basın için otel odalarına baklava yolluyorum. Ülkeden ayrılırken, bize soruyorlar, 'Bir isteğiniz var mı' diye, ben de, 'Please dont forget me and Turkish people' (Beni ve Türk halkını unutmayın) diyorum.

Ben, diabet  hastaları için bir proje geliştirdim. Eğer bu projeyi Yunanistan'da yapsaydınız, yılın iş adamı seçilirsiniz demişlerdir. En ağır şeker hastasına, 3 dilim baklava yedirmeyi başardım,  ama nasıl? Patentli, ruhsatlı, belgeli. Omega 3'ü Norveç'ten getirdiğim, buradaki laboratuarlarda zeytinyağı ile karıştırıp, karışım elde ettim,Amerika'dan bitki lifi getirdim. Granürlü kepekli un kullandım, yine yurtdışından getirtidiğim özel tatlandırıcılar kullanarak bunları tatlandırıyorum. 3 yıllık bir çalışma sonunda elde edilen  sonuç herkes için hayırlı oldu ki,  10 yıldır aralıksız satmaktayız.

Nadir Usta'dan nasihatler:

?Konuşan değil konuşulan ülke olmak, konuşulan iş yapmak önemli. Başarının sırrı 11 S + 1 G kuralında. Mesleğe saygı, sevgi, sorumluluk, sadakat, samimiyet, süreklilik, sözünün eri olmak, sistem sahibi olmak, sahiplenmek, sebat etmek, savaşmak, sabretmek, bir de gülümsemek. Ben tatlıcı değil baklavacıyım. Yaptığın işin hakkını vereceksin. Başında durmadığın iş, iş değildir. Kontrol edilmeyen güç, güç değildir.

Üniversitede ders veriyorum. İşletme dersinde anlatıyorum; işletmenin kuralı kârdır. Sen ne iş yaparsan yap, dağıtacak nimetin yoksa, kimseden sadakat bekleme. Dünya bu. İkincisi kârın kuralı pazarlamadır. Pazarlamanın kuralı iyi üretimdir. İyi üretimin kuralı da işin başında durmak, işi bilen insanlarla çalışmak ve hammaddenin iyisini kullanmak.?

www.ekoayrinti.com

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara