Kriz ve çalışanların durumu Ekonomi Koordinasyon Kurulu?nun gündemi oldu. Üretimin ve istihdamın teşvik edilmesini öneren sendikalar, kriz gerekçesiyle işten çıkarmaların engellenmesini ve ücretin baskılanmamasını istedi. Taraf'ın haberine göre IMF politikalardan uzak durulmasını isteyen sendikaların önerileri arasında bedelli askerlik, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yeniden yapılandırılması 2B ve servet vergileri de yer aldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki toplantıya, Devlet Bakanları ve Başbakan Yardımcıları Nazım Ekren ve Hayati Yazıcı, Devlet Bakanları Kürşad Tüzmen, Nimet Çubukçu, Mehmet Şimşek, Murat Başeskioğlu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker katıldı. Ayrıca, Türk-İş, Hak-İş, KESK, Memur-Sen, Kamu-Sen, TİSK, TZOB, TESK, Toplum Gönüllüleri Vakfı, KAGİDER temsilcilerinin yanı sıra, bakanlıkların üst düzey bürokratları da katıldı.
MEMUR-SEN
Memur-Sen sunduğu raporda, gelir vergisi oranlarının çalışanlar açısından beş puan indirilerek uygulanması gerektiği belirtildi. TSK?nın yeniden yapılandırılmasına ilişkin çalışmaların hızlandırılması istenen raporda, ?Niceliksel büyüklük yerine, kabiliyeti yüksek niteliğe sahip olması sağlanmalı. Profesyonel askerlik kavramı ve bedelli askerlik uygulaması yeniden gündeme alınmalıdır? ifadesi kullanıldı.
TÜRK-İŞ
Türk-iş?in raporunda, Türkiye?nin bugün yeni bir kriz ile karşı karşıya olduğu hatırlatılarak, ?Toplumsal barış açısından Türkiye?de ekonomide adil bir politika değişikliğine gidilmeli, bunun önceliğini IMF endeksli politikalardan uzaklaşılarak yüksek spekülatif kar alanlarına karşı reel üretimi teşvik eden ve emeği koruyup iş güvencesini etkin hale getiren, istihdam yaratacak uygulamalar oluşturulmalıdır? ifadesi kullanıldı. İşsizlik sigortası fonundan işçilerin yararlanma koşullarının geliştirilmesi gerektiği belirtilen raporda, ?Kriz bahane edilerek yapılmak istenen işsizleştirme, işsizlik tehdidiyle ücret düşürme ya da çalışanları mağdur edecek benzeri uygulamaların önüne geçilmelidir?? görüşüne yer verildi.
DİSK
DİSK?in sunacağı belirtilen ?Küresel Kriz ve Türkiye? başlıklı raporda, ?IMF?den uzak durulması, çalışanların katılımıyla yeniden beş yıllık ve yıllık planlar yapılması, planların kamuya emredici, özel sektöre yol gösterici olması gerektiği?? ifade edildi. Yeni planlama döneminde kamuya enerji, ileri sanayileşme ve bölgesel adalet sağlama görevlerinin verilmesi gerektiği dile getirilen raporda, özelleştirmenin durdurulması da istendi. Nüfusun yüzde 1?ini oluşturan ?süper varlıklı? sınıftan ?servet vergisi? alınması önerilen raporda, ücretlilerin gelir vergisinin düşürülmesi ve vergi kaçakçığılın önlenmesi ifade edildi.
HAK-İŞ
Hak-İş?in raporunda, kamu finansmanını güçlendirmek amacıyla 2B arazilerinin revize edilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Döviz rezervlerinin güçlendirilmesi amacıyla TOKİ?nin yurtdışındaki vatandaşlara ilişkin projeler geliştirmesinin de önerildiği raporda ayrıca, zor durumdaki işletmelerde çalışanların iş sözleşmelerinin devamının sağlanması için 4447 sayılı kanunun ilgili maddesinin uygulamaya konulması istendi.
KESK
KESK?in raporunda ise krize karşı emek ve demokrasi programının acilen hazırlanması istenerek, ?IMF ile yürütülen her türlü pazarlık sona erdirilmelidir. Kriz gerekçesiyle keyfi işten atmalar engellenmeli, iş güvencesi etkinleştirilmelidir. Temel ihtiyaç maddelerine son bir yılda yapılan fahiş zamlar geri alınmalıdır. Herkesten, servetine ve gelirine göre vergi alınmalıdır. Asgari ücret vergi kapsamından çıkartılmalıdır?? ifadesine yer verildi.
TİSK: İŞSİZLİK FONU ÇIKARILAN İŞÇİYE TAZMİNAT ÖDESİN
TİSK?in raporunda da, ??İşçi çıkarılması kaçınılmaz olan şirketler açısından kıdem tazminatları işsizlik fonundan ayrılacak karşılıklarla oluşturularak bir ?borç fonu? aracılığıyla ödenmelidir?? denildi. Raporda, mevcut işyerlerinin korunması ve yeni işyerlerinin açılması için gerekli güvenin ve yatırım ortamının yaratılmasının esas olması istenerek, kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalan bankalara borçlarını ödeme olanağı olmayan şirketlerle, zorlanan ancak borçlarını ödeyebilecek durumdaki şirketler arasında bir öncelik sıralaması yapılarak bu şirketlerin kurulacak bir ?Varlık Yönetimi Şirketi? aracılığıyla ayakta kalmalarının sağlanması gerektiği belirtildi.
