B.Şeria, Gazze ve Kudüs koparılmayacak

Arap-İsrail çatışmasında askıya alınmış tüm sorunları çözecek Orta Doğu'da kapsamlı ve adil barış sürecinin desteklendiği teyit edildi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora arasındaki görüşmelerde, ''İlgili BM kararları, Madrit Barış Konferansı ilkeleri ve Arap barış girişimi çerçevesinde Arap-İsrail çatışmasında askıya alınmış tüm sorunları çözecek Orta Doğu'da kapsamlı ve adil barış sürecinin desteklendiğinin teyit, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'teki Filistin topraklarının birbirlerine 'yabancılaşamayacağı'nın kabul edildiği'' vurgulandı.

Görüşmelerde, ''tarafların terörizmle mücadelede işbirliği yapma iradelerini teyit ettikleri'' bildirildi.

Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora'nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında iki ülke başbakanlarının gerçekleştirdikleri görüşmelerde kabul edilen ortak açıklama, Başbakanlık Basın Merkezi tarafından yapıldı.

Açıklamada, Lübnan Başbakanı Sinyora'ya ziyaretinde Lübnan Sağlık Bakanı Dr. Mohamad Javad, Maliye Bakanı Dr. Mohamad Shattah Khalifeh ve İçişleri Bakanı Ziad Baroud'un eşlik ettiği belirtildi.

Tarafların Türkiye ile Lübnan arasında ortak tarihten güç alan dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin her alanda daha da güçlendirilmesi ve geliştirilmesi yönündeki ortak irade ve kararlılığı teyit ettikleri belirtilen açıklamada, bu bağlamda ziyaret sırasında ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti arasında Terörizm, Örgütlü suçlar ve Uyuşturucu ve Psikotrop Madde Kaçaklığıyla Mücadele Alanında İşbirliği'' ile 'Lübnan Kalkınma ve Yeniden İmar Konseyi ve TİKA Başkanlığı Arasında Soyda Fiziki Engelliler Travma ve Rehabilitasyon Merkezinin Kurulması Konusunda İşbirliği Projesi'' anlaşmalarının imzalandığı kaydedildi.

Görüşmelerde iki ülke ilişkileri ve iki ülkeyi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda istişare ve işbirliğini sürdürmek konusunda mutabık kalındığının da belirtildiği açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret hacminde bu yılın 7 aylık döneminde geçen yıla göre artış yaşanmasının memnuniyetle not edildiği bildirildi.

Son dönemde kayda değer şekilde ivme kazanan ekonomik ve ticari ilişkilerin daha da ileriye götürülmesi amacıyla gerekli altyapının sağlanması için azami çaba gösterileceğinin vurgulandığı açıklamada, şöyle denildi:

''Müzakereleri halen devam etmekte olan Serbest Ticaret Anlaşması'nın nihai hale getirilmesine yönelik olarak tüm sorunları çözmek amacıyla daha fazla çaba göstermek konusunda kararlılık ifade edilmiş ve müteakip Karma Ekonomik Komisyon toplantısının Şubat 2009'da düzenleneceği teyit edilmiş;

Türk tarafı 2. turu 5 Kasım 2008 tarihinde düzenlenecek olan Ulusal 'Diyalog Süreci'nin Lübnan'daki farklı gruplar arasındaki birlik ve dayanışmayı kuvvetlendirmesini ve Taif Andlaşması mektubu ve ruhuna uygun olarak Doha mutabakatının tam olarak uygulanmasını temenni ettiğini ve 'Ulusal Diyalog Süreci'ni desteklediğini beyan etmiş;

Türk tarafı, Lübnan'ın birliğine, toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına verdiği önemi ifade etmiş; Taraflar terörizmle mücadelede işbirliği yapma iradelerini teyit etmişler; Türk tarafı, Türkiye'nin Lübnan'da faaliyet gösteren BM gücü olan UNIFIL'e katkısını ve Lübnan'a yönelik insani yardımlarını sürdüreceğini yinelemiş, Lübnan tarafı Türkiye'nin UNIFIL'e katkısına ve Lübnan'ın yeniden imar çerçevesindeki insani yardımlarına müteşekkir olduklarını belirtmiş;

Arama-Kurtarma alanı dahil olmak üzere Doğu Akdeniz'de işbirliğinin geliştirilmesinin amaçlandığı kaydedilmiş; Taraflar, kültürel alandaki ilişkilerin daha da geliştirilmesinin Türk ve Lübnan halkları arasındaki karşılıklı anlayış ve yakınlığın daha da artırılmasına katkı sağlayacağı hususunda görüşbirliği içinde olduklarını ve bu amaçla çalışmalarını sürdüreceklerini açıklamışlardır.''

ORTA DOĞU'DAKİ GELİŞMELER

Görüşmelerde Orta Doğu'daki gelişmelerin de ele alındığı belirtilen açıklamada, bu çerçevede bölgede barış ve istikrarın devam etmesine katkısı itibariyle istikrarın devamının öneminin vurgulandığı ifade edildi. Açıklamada, şu hususlara yer verildi: ''Orta Doğu'da barış ve istikrarın yerleşmesi bakımından Suriye ve Lübnan arasında ilişkilerin normalleşmesinin ve gelişmesinin önemi çerçevesinde iki ülke arasında 15 Ekim 2008 tarihinden itibaren diplomatik ilişki tesis edilmesi, askıda olan tüm ikili sorunların ele alınması yönünde daha fazla adım atılması umuduyla, memnuniyetle karışlanmış;

İlgili BM kararları Madrid Barış Konferansı ilkeleri ve Arap barış girişimi çerçevesinde Arap-İsrail çatışmasında askıya alınmış tüm sorunları çözecek Orta Doğu'da kapsamlı ve adil barış sürecinin desteklendiği teyit edilmiş, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'teki Filistin topraklarının birbirlerine 'yabancılaşamayacağı' kabul edilmiş;

Lübnan tarafı Türkiye'nin himayesinde sekiz yıllık aradan sonra başlayan İsrail-Suriye aracılı barış görüşmelerini desteklediğini belirtmiş;

Irak'ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunmasının önemi vurgulanmış, ulusal uzlaşı sürecini güçlendirecek olan ve yerel düzeyde Irak halkının adil ve eşit temsiline imkan sağlayacak yerel seçimlerin düzenli ve saydam bir şekilde düzenlenmesinin öneminin altı çizilmiş ve Irak Hükümeti'ne bu yönde destek olunmaya hazır olunduğu yinelenmiştir.''

Açıklamada, tarafların ayrıca Orta Doğu'da güvenlik ve işbirliği, İran'ın nükleer programı, Medeniyetler İttifakı Girişimi, Kafkasya'daki gelişmeler ile Barselona Süreci: Akdeniz İçin Birlik konularında da görüş alışverişinde bulundukları duyuruldu.