Küresel kriz ortamında kişi ve müesseseler üzerindeki kredilere dayalı borç yükünün tehlikeli bir boyuta geldiğini savunan Narin,
?Hükümet kriz koşulları nedeniyle bir kereye mahsus bu borç yükünden vatandaşını kurtarmalı, onlara yeniden borçsuz olarak hayatlarını işlerini geliştirmelerine ve taze bir başlangıç yapmalarına fırsat tanınmalı. Hükümet bankalara bu parayı kendisi enjekte etsin? dedi.
Narin, Japonya?nın da 15 yıl önce böyle bir uygulama gittiğini, bankalara 120 milyar dolarlık kaynağı doğrudan devlet tarafından enjekte edildiğini anımsatarak, Japon hükümetin tüm ülkeye borçsuz bir başlangıç yapma fırsatı yaratıldığını kaydetti.
Bankaları sıkıntının kaynağı olarak görüldüğünü ileri süren Narin, ?Halbuki bankaların sıkıntısının aksettiği yeri kurtarmak, oraya bakmak gerekir.
100 liralık kredi kullanmışsınız, faiz yükü de en fazla bir misli kadar olmalı.
Ancak Türkiye?de aldığı kredinin beş misli nerdeyse altı misli borç yükü altında olan müesseseler var, işçiler, köylüler, emekliler iş kadınları var.
Bu kadar faiz yükünün altına hiçbir şahıs, hiçbir müessese itilemez. Bu borç yükünün altında herkes erir gider? diye konuştu.
LOKOMOTİFSİZ OLMAZ
Lokomotifi olmayan Türkiye?nin hiçbir yere gidemeyeceğini belirten Narin, hükümete tekstil ve konfeksiyon sektörünün sorunlarıyla daha fazla ilgilenme çağrısı yaptı.
Narin şöyle devam etti:
?Bu lokomotife bir şey olursa hepimizin başına bir şey gelebilir.
Bu sektörde milyonlarca işçi var ve yarısı işini kaybetti. Müteşebbislerin de yarısı işsiz durumda.
Bu krizde karar alacak ve bunları hızla hayata geçirecek politikalara acilen ihtiyaç duyuyoruz.?