Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu, 'Biz Ermenistan ile en iyi ilişkileri kurmak istiyoruz' dedi ve Türkiye'nin, Ermenistan'ı 'düşman veya tehdit olarak görmediğini' bildirdi.
Davutoğlu, Siyasi Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (SETA) ile Washington'daki düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü tarafından düzenlenen, 'Türkiye, bölge ve Türk-Amerikan ilişkileri' konulu konferansa ana konuşmacı olarak katıldı.
'Ermenistan'la iyi ilişkiler istiyoruz'
Ahmet Davutoğlu, oturumda kendisine soru yönelten Ermeni katılımcıyı yanıtlarken, 'Biz Ermenistan ile en iyi ilişkileri kurmak istiyoruz. Her yerdeki Ermenilerle iyi ilişkiler istiyoruz. Paris'te veya dünyanın başka yerlerinde... Ortak bir kültürel mirasımız var' ifadesini kullandı.
Davutoğlu, 'Olumsuz meseleleri de ele almaya hazır olmalıyız. Kalpleri ve kafaları açık tutmalıyız. Ermenistan ile ziyaretlerle iyi bir fırsat yakalandı, bu kullanılmalı' diye konuştu.
Azerbaycan ve Yukarı Karabağ'ın bu ilişkilerdeki yeri
Ermeni diasporasından da bu sürece olumlu destek gelmesi beklentisini ifade eden Davutoğlu, Azerbaycan ve Yukarı Karabağ'ın bu ilişkilerdeki yeri sorusuyla karşılaştı. Davutoğlu, Azerbaycan ile Türkiye'nin çok iyi ilişkileri bulunduğuna işaret etti ve 'Bir millet, iki devlet' söylemini hatırlattı. Ermenistan ile başlayan sürecin Azerbaycan'da endişeyle karşılanmadığını belirten Davutoğlu, Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan ilişkilerinin birlikte işleyeceğini söyledi.
'Donmuş çatışma' olarak nitelenen Yukarı Karabağ meselesinin 'buzluktan çıkarıldığı' değerlendirmesini yapan Davutoğlu, çözüm için cesaret ve yaratıcılık gerektiğine, bu meselenin 20-30 yıl daha bekleyemeyeceğine işaret etti.
Türkiye'nin geçici üyeliği ve İran nükleer meselesi
ABD'de seçimle hangi yönetim işbaşı yaparsa yapsın, İran meselesinin zorlayıcı olacağını hatırlatan, oturumun yöneticisi ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris, bu durumun, Türkiye'nin, İran ile ilişkileri ve BM Güvenlik Konseyine (BMGK) geçici üyeliğine seçilmesi bakımından nasıl görüldüğünü sordu.
Davutoğlu, Türkiye'nin, İran'ın nükleer meselesinde uluslararası çabalarda aktif bir yaklaşım benimsediğini hatırlattı, ancak eski sistemle krizin çözülmesinin beklenemeyeceğini söyledi. Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin de, çözüm sürecinin bir parçası olması gerektiğine işaret etti ve 'Kimse İran'ı bizden iyi bilemez' dedi.
Türkiye'nin BMGK'ye geçici üyeliğinin ise yapıcı olarak kullanılabileceğine dikkati çeken Davutoğlu, diplomasiyi kullanmanın önemine işaret etti.
'Türkiye'nin Henry Kissinger'ı'
Mark Parris, ABD'de bilgi ve tecrübesine güvenilen ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissenger ile Davutoğlu'nu karşılaştırdığı oturumda, Ahmet Davutoğlu için, 'Türkiye'nin Henry Kissinger'ı' nitelemesini de kullandı.
'ABD'nin yeni başkanı Türkiye'nin en iyi dostu olacak'
Türk-Amerikan ilişkilerine de değinen Davutoğlu, 'Yeni dönem, Beyaz Saray'a kim gelirse gelsin bir başarı hikayesi olacak. Yeni başkan, Türkiye'nin en iyi dostu olacaktır. Türkiye'nin dış politikasında edindiği varlığı, ABD için de bir varlık olacaktır' ifadesini kullandı.
'Türk ve Kürt ayrımı hata; bizim kültürümüz aynı'
Bir soru üzerine, 'Türk ve Kürt' olarak etnik, kategorik ayrım yapmanın büyük bir hata olduğuna işaret eden Davutoğlu, kimliğin sadece etnik kimlik olmadığını, tarihi formasyonu da bulunduğunu söyledi ve 'Bizim kültürümüz aynı' diye konuştu.
'Kimse İran'ı bizden iyi bilemez'
Türkiye'nin 'Kissinger'ı Ahmet Davutoğlu, İran meselesinden, ABD seçimlerine, Ermenistan'la ilişkilerden, BMGK geçici üyeliğine kadar önemli açıklamalar yaptı.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-10-28 19:55:00
Haber Ara