Ergenekon'un fikir babası konuştu

Rus silah ihracat firması Rosoboronexport'un satış sorumlusu olduğu kaydedilen Jandarma İstihbarat Dairesi eski başkanı Levent Ersöz'ün Ergenekon terör örgütü zanlısı olarak aranırken Rusya'ya kaçması dikkatlerin Moskova'ya çevrilmesine neden oldu. Ardından 'Dugin'den Ergenekon'a destek' haberleri gündeme gelmeye başladı.

ABD'nin Soğuk Savaş sonrası oluşturduğu tek kutuplu dünyanın jeopolitik ve ekonomik açıdan varlığını yitirdiğini, yerine çok kutuplu ve çoğulcu bir anlayışın hakim olması gerektiğini savunan Moskova Devlet Üniversitesi öğretim görevlisi Dugin Cihan Haber Ajansı'na özel açıklamalarda bulundu. Hakkında bugüne kadar basında yer alan bilgilerden çok farklı açıklamalarda bulunan Rus uzman, kendisinin Ergenekon örgütünü basından duyduğunu bu örgütle hiçbir ilişkisinin olmadığını söyledi.

Kendisi ile ilgili çıkan haberleri eleştiren Dugin, 'Ben hiçbir zaman Ergenekoncu olmadım. Bu örgütün fikir babası hiç değilim. Bu örgüte destek vermem de söz konusu değil. Sadece Avrasya hareketini savunuyorum. Ergenekon örgütü ile ilgili olarak sanık sandalyesinde oturan bazı insanlarla Avrasya hareketi çerçevesinde bir araya geldik. Ancak bu entelektüel yaklaşımın ötesine geçmedi. Bu örgütün varlığından hiçbir zaman haberim olmadı. Ergenekon için avukatlık hiçbir zaman yapmam. Benim bu insanlar için Rus istihbaratı ile arabuluculuk yaptığım söyleniyor. Bunlar da doğru değil. Ben mahkemeye gelerek Ergenekon'la bağlantım olmadığını anlatabilirim dedim. Yoksa Ergenekon örgütü üyelerini savunurum demedim. Yine tekrarlıyorum gerekirse Türkiye mahkemelerine gelerek hakkımdaki iddiaların yalan olduğunu söylemeye hazırım.' dedi.

'KRİMİNAL ÖRGÜTLERLE İŞİM OLMAZ'

Kriminal örgütlere destek verme gibi bir düşüncesinin asla olmayacağını kaydeden Dugin Avrasya hareketini şu şekilde özetledi: 'Biz içinde yaşadığımız coğrafyada çok kutuplu anlayışın yansıması olan bir Avrasya düşüncesi geliştirmek istiyoruz. Bu kuruluş yasal, şeffaf ve demokratik bir yapıdır. Rusya ve Türkiye'nin daha çok yakınlaşmasını öngörüyoruz. Bu düşünce ve platform çerçevesinde Türkiye'de karşımıza İşçi Partisi Genel Sekreteri Doğu Perinçek ve diğer ulusalcı insanlar çıktı. Bunların anti-Amerikancı bir açılımları vardı. Ben kendi ideolojik yaklaşımımı muhafazakar olarak tanımlayabilirim. Ancak Perinçek Bolşevik düşüncelere sahip. Kemal Alemdaroğlu ve diğer birkaç isimle de görüşmelerimiz oldu.'

'TÜRKİYE'NİN İÇ MESELELERİNE KARIŞMAM'

Ulusalcı ve Kemalist kimlikleri ile tanıdığı insanların bölgede yeni stratejik arayışlar içinde olduklarına değinen Dugin, 'Bu insanlar benimle konuşurken şu konulara vurgu yapıyorlardı. Türkiye Kemalist geleneğini korumalı. Yeni düzen içinde bölgede yeni stratejik yollar araştırmalı. Bu sınırların dışına konuşmalarımız geçmedi. Ne radikal bir devrim ne de terör örgütü gibi konuları benimle görüşmediler. Daha çok demokratik ve hukuki çerçevede ilerlemeyi planlıyorduk. Türkiye de birçok toplantıya katıldım. Kendim de Moskova'da birkaç toplantı düzenledim. Ancak bu insanlar kendi ülkeleri için uygulamada farklı metodolojiler geliştirmişlerse bunu bilmiyorum.' dedi.

'RUSYA'NIN TÜRKİYE ÜZERİNDE EMPERYALİST HEDEFLERİ YOK'

Bir NATO üyesi olan Türkiye üzerinde ABD'nin etkisinin olduğunu, ancak Rusya'nın böyle bir hedefi olmadığını söyleyen Rus bilim adamı şu şekilde konuştu: 'Rusya İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye üzerinde etkili olamadı. Bugün ise hiçbir zaman Türkiye üzerinde emperyalist ya da ideolojik bir açılımı olamaz. Biz de kendi devletimizi kurmaya çalışıyoruz. Türkiye'yi ne düşman ne de yönlendirilmesi gereken bir güç olarak görüyoruz. Türkiye'de anti-Amerikancı bir kesimin olduğu gerçek. Objektif olmak gerekirse bize bu anti-Amerikancılar yakın geldi. Aslında konu Rusya'nın bölgedeki arayışından çok, bu çevrelerin Rusya'da arayış içinde olması ile başladı. Anti-Amerikancılar Rusya ile Türkiye'yi yakınlaştırmak istiyor. Onlarla görüşmelerimizde Rusya hakkında fazla bilgileri olmamasına karşın Türkiye'de egemen olan Atlantik bakış açısını değiştirme çabalarını dile getiriyorlardı. Bunlar Amerika'nın dışında bölge güçlerinden destek sağlamak istiyorlardı. Ancak biz Avrasya yaklaşımı olarak daha küresel düşünüyoruz.'

'RUSYA PKK'YA DESTEK VERMİYOR'

Türkiye'nin doğusu ile ilgili haritanın yeniden çizilmesi ve Rusya'nın arka bahçesinde pan-Türkist bir politika yürütüldüğü ile ilgili düşüncelerini değiştirdiğine işaret eden Dugin, 'İki ülkenin de birbirlerine karşı gizli ajandaları yok. Türkiye'nin Rusya'nın Ortadoğu bölgesinde en önemli stratejik ortağı olması gerektiğini düşünüyorum. Karşılıklı toprak bütünlüğüne saygı duyuluyor. Bu 80'li ve hatta 90'lı yıllardan farklı olarak daha fazla güven üzerine oturuyor. Türkiye Türkçe konuşan halklar üzerinde Rusya karşıtı bir kampanya yürütmüyor. Moskova da eskiden olduğu gibi PKK ve Kürt bölgesinde bir çalışması yok. Moskova resmi olarak PKK'yı terör örgütü olarak tanımasa da hiçbir destek verilmediğini söyleyebilirim.' açıklamasında bulundu.

Dugin Rusya'nın 80'li ve 90'lı yıllarda PKK'ya destek vermesinin geleneksel bir yaklaşım olduğunu, ancak daha sonra PKK elebaşı ABDullah Öcalan'ın Rusya'ya gelişinin geri çevrilmesi sürecinde önemli bir değişim geçirdiğini söyledi. Moskova'nın Turancı ideoloji karşısında PKK'yı kullanma gibi bir girişimi olduğunu kaydeden Rus uzman, 'Şu an Rusya'nın PKK'ya hiç destek vermediğini söyleyebiliriz. Rusya PKK'nın sponsoru olamaz. PKK Rusya'nın terör listesinde değil. Ancak PKK'nın terör eylemleri gerçekleştirdiğini inkar etmek mümkün değil.' tespitinde bulundu.

'TÜRKİYE'DE 7'DEN 70'E HERKESLE GÖRÜŞTÜM'

Türkiye'de değişik siyasi kimlikleri olan eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli, KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve daha bir çok siyasetçi ile görüştüğünü kaydeden Dugin, Türkiye'nin büyük çoğunluğunun kendi ulusal devlet düşüncesini desteklediklerini söyledi. Türkiye'nin pan-Türkist bir ideolojisi olmadığının görülmesi gerektiğine işaret eden Rus uzman şunları söyledi: 'Pan-Türkist düşünce Amerikan kaynaklı. Türkiye ile ilişkilere bu çerçevede bakmak yanlış. Ben de düşüncelerimi değiştirdim. Türkiye ile temaslarım artıkta şunu gördüm. Türkiye bizim müttefikimiz.'

Siyaset bilimi, sosyoloji ve felsefe uzmanı olan Rus bilim adamı Aleksander Dugin'in 30'dan fazla eseri bulunuyor. Avrasya hareketi lideri ve Rusya Jeopolitik okulun kurucusu olan Dugin kendisini muhafazakâr bir entelektüel olarak tanımlıyor. Dugin neo-Bolşevik olduğu ile ilgili söylenenlerin de gerçeği yansıtmadığını, belki tercüme hatası olabileceğini söyledi.

(CİHAN)