Diyarbakır'da 800 yıl önce yaşamış ve İslam felsefesine getirdiği farklı bakış açısı nedeniyle önce idam edilmek istenen ardından sürgünde yaşamını tamamlamak zorunda bırakılan büyük İslam alimi Seyfuddin el-Âmidî, memleketi Diyarbakır'da düzenlenen uluslararası bir sempozyumla anıldı.
Geçen cuma günü başlayan ve 3 gün süren sempozyumun açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, 'Bu sempozyumu Seyfuddin el-åmidî'nin kendi memleketi olan Diyarbakır'a dönüşü olarak değerlendiriyorum ve üstad El-Âmidî'ye kentin Amed'e hoş geldin diyorum' dedi.
'Diyarbakır Bilginlerini Anıyor' sloganıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, İl Özel İdaresi ve Şarkiyat Araştırmaları Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği 'Uluslararası Seyfuddin Âmidî Sempozyumu' Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu'nda gerçekleşti. 3 gün süren sempozyuma Diyarbakır İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet Aydın, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Şarkiyat Araştırmaları Derneği Başkanı Doç. Dr. Ahmet Erkol'un yanısıra Türkiye'deki 11 üniversite ile ABD, İngiltere, Almanya, Mısır, Lübnan, Irak, Suriye Avusturya gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinden profesörler katıldı. Sempozyum Düzenleme Kurulu ve Şarkiyat Araştırmaları Derneği Başkanı Doç. Dr. Ahmet Erkol, yaptığı konuşmada, El-åmidî'nin yaşadığı dönemde Diyarbakır'ın sahip olduğu kütüphanelerle ünlü olduğunu söyleyerek, 'Ne acıdır ki bugün bu kütüphanelerden eser kalmamıştır. Kitabın yitirilmesi ile birlikte medeniyet ve gelişme de yitirilmiştir. Amacımız tekrar zengin kütüphanelerin tesisi ve insanların kitapla tekrar buluşturulmasıdır' dedi.
Diyarbakır'ın sahip olduğu kültürel ve sanatsal mirasın çok zengin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Erkol, 'Temenni ediyoruz ki Diyarbakır bundan sonra yetiştirdiği ilim, sanat ve kültür insanlarıyla anılsın' diye konuştu. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir de yaptığı açılış konuşmasında, tarih boyunca Ortadoğu'nun ilim ve kültür merkezlerinden biri olan Diyarbakır'ın tarihe damgasını vuran çok büyük ilmi şahsiyetler yetiştirdiğini, Seyfuddin el-åmidî'nin de bunlardan biri olduğunu hatırlattı. Baydemir, 'Her ne kadar ünlü Alman filozofu Heidegger, 'bireylerin tarihi olmaz' derken haklı olsa da bu ifade çoğu zaman tarihin akışını değiştirenlerin peygamberler, filozoflar, bilim adamları ve düşünürler olduğu gerçeğini yanlışlamaz. Seyfuddin el-Amidî de bu anlamda çağının sorunlarına çözüm arayan bir düşünür olarak kendi dönemine ve sonrasına fikirleriyle damgasını vuran İslam düşünürlerinden biridir' dedi. Seyfuddin el-åmidî'nin yaşadığı çağda gereğince anlaşılamadığını ve çağının ötesinde olan görüşlerinden dolayı sürgüne gönderilerek yaşamını sürgünde yitirdiğini belirten Baydemir, şöyle konuştu: 'Ben bu sempozyumun böylesine önemli ve değerli bir alimin ilmin haysiyetine verdiği önemden dolayı görüşlerinden taviz vermeyen ve bu nedenle sürgüne gönderilen Seyfuddin el-Amidî'nin kendi memleketi olan Amid'e, Diyarbakır'a dönüşü olarak değerlendiriyorum ve üstad El-Amidî'ye kentin Amed'e hoş geldin diyorum.' Diyarbakır İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet Aydın ise, Diyarbakır'a gelen birçok memurun, Süleyman Nazif, Cahit Sıtkı Tarancı, Ali Emiri gibi şahsiyetlerin Diyarbakırlı olduğunu bilmediklerini söyleyerek bu kişilerin yeterince tanıtılmadığına vurgu yaptı. Diyarbakır'ın değişik sempozyumlarla bilginlerini arayacağını söyleyen Aydın, her türlü desteğe açık olduklarını belirtti. Sempozyumda, åmidî döneminde Diyarbakır'ın siyasi ve kültürel durumu da ele alındı. Usul ve kelam açısından Amidî'nin ayetleri tefsir yöntemi, Mezhepler tarihçiliği açısından Âmidî'nin yeri, åmidî'nin mantık anlayışı, Âmidî ve içtihad felsefesi, åmidî'ye yönelik eleştiriler ve cevaplar gibi konularda dört oturum düzenlendi.
Oturumlar sonunda Doç. Dr. M. Sait Özvervarlı, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı, Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu, Prof. Dr. Ahmet Saim Klavuz, Prof. Dr. Ayman Shıhadeh genel değerlendirmelerde bulundu.