Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Özkök'ten Çölaşan'a ağır suçlama

Tanık olarak ifade veren Özkök, bakın neler anlattı!

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-10-24 07:54:00

Özkök'ten Çölaşan'a ağır suçlama

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Yazar Tufan Türenç, Aydın Doğan'ın, 'Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi' adlı kitabında kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Emin Çölaşan aleyhine açtığı 50 bin YTL'lik tazminat davasında tanık olarak ifade verdi.

Korumalarıyla birlikte adliyeye gelen Ertuğrul Özkök, Emin Çölaşan'ın yazılarına müdahale etmediklerini, hükümet aleyhinde yazı yazmamasını değil, Doğan Yayın Konseyi'nin belirlediği evrensel gazetecilik ilkelerinin ve Türk hukuk düzenlemelerinin zorunlu kıldığı bazı sınırlamalara uyulmasını istediklerini söyledi.

Özkök, Çölaşan'ın yazıları nedeniyle Hürriyet aleyhine 76 dava açıldığını, kaybedilen 46 davaya karşılık 100 bin doların üzerinde tazminat ödediklerini ifade etti.

Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tazminat davasına; davacı Aydın Doğan ve davalı Emin Çölaşan'ın avukatları katıldı. Duruşmada Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Yazı ışleri Müdürü Tufan Türenç ise tanık olarak hazır bulundu. Aydın Doğan'ın, Gazeteci Emin Çölaşan'ın, 'Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi' adlı kitabında, kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle açmış olduğu 50 bin YTL'lik tazminat davasına devam edildi.

Duruşmaya Özkök ile birlikte gelen Tufan Türenç ifadesinde, 'Gazetelerde işleyen bir kural ve sistem vardır. Yazı ışleri ile Genel Yayın Müdürü gazetenin politikasını yürüten kişilerdir. Bunların okumadığı hiçbir haber gazeteye girmez. Bu nedenle bütün köşe yazarlarının yazıları okunur. Yazılarda yasalara aykırı ve hakaret içeren hukuki ve maddi hatalar var ise yazarın da bilgisi dahilinde düzeltilir. Sistem bu şekildedir. Bunu da sansür olarak kabul etmek mümkün değildir. Emin Çölaşan'ın yazılarında sakıncalı yani yasalara aykırı olarak görülen bölümler kendisini uyarılarak düzeltilmiştir. Bundan gazete patronunun hiçbir zaman da haberi olmaz. Aydın Bey'in de bu yayında hiçbir müdahalesi yoktur.' dedi.

Daha sonra tanık olarak dinlenen Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ise, 'Emin Çölaşan kitabında, bizim yazılarına müdahale ettiğimizden bahsetmiştir. Bütün yayın organlarında geçerli kabul edilen Doğan Yayın Konseyi'nin belirlediği yayın ilkelerinin uygulanmasıdır. Bunlar kesinlikle sansür anlamına gelmez. Çölaşan her seferinde bana 'hükümet aleyhine yazı yazmamı istemiyorsunuz' diyordu.

Ben de her defasında Çölaşan'ın sanki üzerinde bir teyp vardı da bunu kaydetmek istiyor izlenimi yaratıyordu. Kendisine 'sizden hükümet aleyhine yazı yazmamanızı talep etmiyoruz. Siz Turgut Özal, Tansu Çiller, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Tayip Erdoğan olmak üzere bütün başbakanları ve hükümetlerin aleyhine istediğiniz her yazıyı yazdınız. Ancak konseyimizin belirlediği evrensel gazetecilik ilkelerinin ve Türk hukuk düzenlemelerinin bizi zorunlu kıldığı bazı sınırlamalar vardır. Biz sizden kişilerle ilgili şahsi meselelerinizi takıntı haline getirmeyeceksiniz. ınsanları küçültücü lakaplar takmayacaksınız. Hakaret ve iftira etmeyeceksiniz' dedim.

Melih Gökçek ile ilgili takıntıları yüzünden gazetemiz hakkında bugüne kadar 76 dava açıldı. 46 davayı kaybettik. 100 bin doların üzerinde tazminat ödedik. Bu tazminatları gazetemiz öderken kendi kazandığı davaların parasını ise kendisi alıyordu. Paradan daha önemlisi gazete olarak yayın ilkelerinde ters düşmemizdir.' şeklinde konuştu.

Özkök ifadesinde, yazıları nedeniyle Emin Çölaşan hakkında bugüne kadar 776 dava açıldığını belirterek, 'Çölaşan'ın yazdığı Başbakan'ın oğlunun askerliği ile ilgili 17 Temmuz 2007 tarihindeki yazısı hakkında hakaret içerikli sözler bulunduğu için 'askerlikten çürük raporu alan' ibaresini ben çıkarttım. Çölaşan izine çıkarken yazdığı izin yazısının yayınlanmadığını iddia ediyor.

Ancak her izne çıktığında yazısını sanki gazeteden ayrılıyormuş havasına sokup etrafta spekülasyonlara neden olarak istediğini alıyordu. Kendisini işten çıkarmak gibi bir niyetimiz yoktu. Hatta el üstünde tutuyorduk. 2001 krizinden sonra 200 genç insanı çıkarmak zorunda kaldık. Aynı gün Çölaşan maaşının dolar karşısında kuşa döndüğünü, bundan sonra maaşının dolar üzerinden verilmesini istedi. Biz de kendisine eğer bunu yaparsak 15 kişiyi daha işten çıkarmak zorunda kalacağımızı belirttik.

Israr edince dolara çevirdik. Daha sonra dolar değer kaybedince bu kez de maaşını TL olarak almak istediğini ve bunun da doların en yüksek olduğu kurdan talep etti. Biz de bunu kabul etmeyerek bir kur üzerinden maaşını TL'ye çevirdik. Gezetemizden bugüne kadar 1.5 milyon dolara yakın prim almıştır.

Bizim Çölaşan ile meselemiz hükümeti eleştirdiğinden değildir. Anlaşamadığımız nokta Doğan Yayın Konseyi'nin genel ilkelerine uymamasıdır. Bir anlamda kendisini gazetenin üzerinde görmüştür. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir tutuma izin verilmez.' diye konuştu. Duruşma dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için ertelendi.

 

Haber Ara