ABD'de başlayan kriz bütün dünyayı sararken, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye'nin küreselleşen krizin olumsuz sonuçlarından etkileneceğine dikkat çekti. Krizden çıkmanın yolunun tehdidi fırsata çevirmek olduğunu belirten Tüzmen, soğukkanlı hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
Trabzon'da düzenlenen 1. İpek Yolu İşadamları Zirvesi'nin açılışında konuşan Bakan Tüzmen, mali krize değindi. Amerika'da başlayan dalganın çığ haline gelerek önce Avrupa finans sistemini sonra tüm dünyayı sardığını söyledi. Türkiye'nin bu krizden en az etkilenen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken Tüzmen, bunu 2001 krizinden sonra uygulanan tavizsiz ve sürdürülebilir para, üretim ve dış ticaret politikalarına bağladı.
2001 krizi sonrasında Türkiye'nin rüzgara karşı yükseldiğini dile getiren Dış Ticaretten Sorumlu Bakan, 'Geçmiş dönemlerin en temel sorunlarından biri olan bölgesel bağımlılığı uyguladığımız stratejilerle azaltarak küresel krizlerden asgari düzeyde etkilenecek bir ekonomi yapısı tesis ettik. Bugün de bir rüzgarla karşı karşıyayız. Ortak hareket kabiliyetimizi artırmamız halinde bu fırtınayı en az hasarla atlatma ve hatta tehditleri fırsata çevirme şansına sahibiz. Bunun için gerekli alt yapı elimizde mevcuttur. İpek Yolu bunun için iyi bir örnek.' diye konuştu.
Devlet Bakanı Tüzmen, Atlantik'ten Asya'ya kayan ticareti başka ülkelerin değil Türkiye'nin yönetmesi gerektiğini belirterek, '2000 yılından bu yana dillerin, dinlerin kültürlerin harman olduğu ve bir tarih ve medeniyet zenginliğini ifade eden İpek Yolu'nu çıkış noktamız olarak belirlemek 'gücümüz birliğimizdedir' noktasında hep birlikte ayakta durmak ve geleceğe koşmak zorundayız.' dedi. Tüzmen bu doğrulta hayata geçirilen 3. Deniz Projesi ile Akdeniz, Karadeniz ve Hazar Denizi ekseninde serbest ticaret alanı oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Hazar Havzası'nda Azerbaycan ve Kırgızistan ile ticaret görüşmelerine başladıklarını ifade eden Tüzmen, ECO Tercihli Ticaret Anlaşması çerçevesinde ise İran, Pakistan, Tacikistan ve Afganistan ile önümüzdeki yılın başında tercihli ticarete başlanacağını açıkladı.
Türkiye'nin son yıllarda önemli başarılara imza attığını belirten Tüzmen, 'Üç haneli enflasyonu önce iki haneye sonra tek haneye düşürmeyi başardık. Bunları başarırken iki haneli olan ihracatı da üç haneye çıkardık. Bu yıl 130 milyar dolar ihracat yapacağız. Hatırı sayılır da bir ithalat olacak ve toplam dış ticaret hacmimiz yıl sonunda 350 milyar doları bulacak.' dedi. Tüzmen, tüm dünya krizi konuşurken Türkiye'nin biz dış ticareti artırmayı konuştuğunu kaydetti. Bundan sonraki aşamada ticaretin artırılmasının önemli olduğunu dile getiren Tüzmen, 'Bizlere değer veren kuruluşlar vardı. Artı, eksi, BB gibi notlar verirlerdi. Şimdi onlarda yok. Kendi kendimize bakacağız ne kadarlık ticaret yapabilirize bakacağız.' şeklinde konuştu.
TİM'den de soğukkanlık çağrısı
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi de, global ekonomik krizin bütün dünyayı etkisi altına aldığını belirterek, 'Türkiye krize hızlı girdi. Olup biteni soğukkanlı değerlendirmeliyiz.' diye konuştu. Türk bankacılık sisteminin sağlam olduğunu, krizin fırsata çevrilerek kalıcı sermaye çekilebileceğini kaydetti. Büyükekşi, 'Özellikle Körfez ülkelerinde biriken sermayeyi ülkemize çekebilirsek, krizin etkilerini minimize edebiliriz. Hükümetin yurtdışından getirilecek paraya yönelik çalışması da bu açıdan önemli.' dedi. TİM Başkanı, ihracatın yıl sonunda 130 milyar doları aşacağını belirterek 2023 yılı için konulan 500 milyar dolarlık hedefin yakalanabilmesi için ihracatın ön planda olduğu yeni sanayi stratejileri hazırlanması gerektiğini kaydetti. Sanal ortamda kâr etme döneminin bittiğini aktaran Büyükekşi, ihracatı çeşitlendirmenin meyvelerinin alındığını dile getirdi. İhracatın ilk sekiz ayda yüzde 36 artmasına rağmen Rusya'ya ihracatın yüzde 54, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 200, Bahreyn'e ise yüzde 400 oranında arttığına dikkat çekti.
CHA