Erhan AFYONCU yazdı...
İlk paralarımızda bozkurt, tarım ve sanayi ön plandaydı
Paraların üzerinde devletlerin ideolojilerini, tarihe ve kültüre bakışlarını görebilirsiniz. Yeni Türk liralarında Atatürk'ün gülen yüzü, bilim ve kültür adamlarımız ile ilk kadın felsefecimiz Fatma Aliyye yer alıyor. Cumhuriyetin ilk paralarında ise milliyetçi ve halkçı öğeler ile tarım ve sanayi ön plana çıkarılmıştı.
Para basmak eski zamanlardan beri bağımsızlık alameti olarak kabul edilir. Bu yüzden para basılması bir devletin tarihi açısından son derece önemlidir. Örneğin Osmanlı döneminde ilk paranın Osman Gazi döneminde mi, yoksa Orhan Gazi döneminde mi basıldığı Osmanlı tarihinin gelişimini açıklamak için önemli bir noktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında tedavülde dolaşan paralar Osmanlı İmparatorluğu'na aitti.
Bu durum yeni kurulan devletin egemenlik hakları açısından mahzurlu görüldüğü için Osmanlı paralarının tedavülden kalkması ve yeni Türk liralarının devreye girmesi için çalışmalara başlandı. Ancak sahte paraları engellemek için paraların gelişmiş matbaalarda basılması gerekiyordu. Böyle matbaalar Türkiye'de bulunmadığından Cumhuriyet döneminin ilk Türk paraları İngiltere'de basıldı.
Genç ve çalışkan tarihçilerimizden Önder Kaya içinde çok ilginç ve bilinmeyen tarihi konuların yer aldığı Yeditepe Yayınevi'nden çıkan 'Tarihin Gör Dediği' isimli kitabında Türkiye'deki ilk paraların ve başka ülkelerin paralarındaki resimlerin hikâyelerini anlatır. Önder Kaya'dan paralarımızın hikâyesini naklediyoruz.
BOZKURTLU PARALAR
Osmanlı dönemindeki paraların üzerinde resim kullanılmamıştı. İlk Osmanlı parası olan akçenin üzerinde paranın basıldığı dönemin hükümdarının ismi ve geometrik motifler bulunurdu. 1840'tan sonra çıkarılan 'kaime, yani Osmanlı dönemi kâğıt paralarında da resim bulunmayıp, geometrik motifler ve devletin ismi yer alırdı. İlk defa Cumhuriyet dönemi paralarında resim kullanılmaya başlandı. Paraların üzerinde yer alan resimler Vakıflar Müdürü Ressam Ali Sami Bey tarafından çizildi.
Ali Sami Bey'in çizimleri yeni devletimizin ideolojisine uygundu. Resimler de milliyetçi ve halkçı öğeler ön plana çıkmıştı. Örneğin, bir Türk Lirası'nın ön yüzünde iki öküzü ile tarlasını süren Türk köylüsü resmedilmişti. Köylünün arkasındaki fonda ise TBMM vardı. Beş Türk Lirası'nın ön yüzündeki bozkurt ve ay yıldız milli devletin milli tarihine vurgu yapıyordu. Bozkurt'un arkasında da yeni başkentimizin simgesi Ankara Kalesi yükseliyordu.
50, 100, 500 ve 1000 Türk liralarının ön yüzünde yeni devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün resimleri yer alırken, arka yüzlerinde ise Afyonkarahisar, Ankara Köprüsü, Sivas ve demiryolu resimleri vardı. Bir liralardaki köylü resmi ile ülkenin o günkü yapısı olan tarım vurgulanırken, en büyük kâğıt para olan 1000 liraların arkasındaki demiryolu ile ülkenin gelecekteki hedefi sanayi ön plana çıkarılıyordu. Paraların arkalarında yer alan şehirler de dikkatle seçilmişti.
Eski başkent İstanbul eski rejimin sembolü olarak görüldüğünden hiç kullanılmazken Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin kazanıldığı Afyon, Kurtuluş Savaşı öncesi çok önemli kararların alındığı Sivas ve yeni başkent Ankara paralarda ön plana çıkarılmıştı. Yeni paralarımız 5 Aralık 1927'de tedavüle girmişti. Ancak ilk banknotlarımızın piyasaya sürülmesinden bir yıl sonra ülkemizde Latin harflerine geçilmesiyle yeni paralarımızın durumu karıştı. Ancak devletin yeni bir para basacak ekonomik gücü olmadığından Arap alfabeli paralar on yıl tedavülde kaldı.
YENİ HARFLİ PARALARIMIZ
30 Haziran 1930'da Merkez Bankası'nın kurulmasıyla para basma hakkı Maliye Bakanlığı'ndan alınarak daha uzmanlaşmış bir kuruma devredildi. Latin harfli yeni paralarımızı 1937'de Merkez Bankası piyasaya çıkardı. Bu paralarda da yine tarım ve sanayi ön plandaydı.
Örneğin, 10 liralıkların arkasında köylü kadınlar, 50 liralıkların arkasında tiftik keçileri, 100 liraların arkasında üzüm yiyen kızlar, 500 liraların arkasında sanat okulu öğrencileri, 1000 liraların arkasındaki borazanlı izcilerin resimleri vardı. Resimler Cumhuriyet'in gençliğe, tarıma ve sanayiye verdiği önemi gösteriyordu. Bu paralarda ilk defa İstanbul'dan bir sembol de kullanılmıştı. İstanbul'un sembollerinden olan Rumelihisarı 1 ve 500 liralık banknotların arka yüzünde yer almıştı.
REJiM DEGiŞTi, ESKi PARALAR DERT OLDU
Her ülkenin parasının üzerinde o ülkenin kültürel değerleri ve ideolojisinin izleri görülür. İkinci Dünya Savaşı sonrasında komünizmi benimseyen Yugoslavya'da 5.000 dinarın üzerinde ünlü diktatörleri Tito'nun resmi yer alırken, 5 dinarın üzerine elindeki orakla bir çiftçi kız, 10 dinarın üzerinde emekçi kömür işçisi resmedilmişti. Bu resimler ülkenin yeni rejime komünizme atıf yapıyordu. Sosyalist Küba'nın üç pesatosunun önyüzünde kızıl şapkası ile Che figürü görülür. Moğolistan'ın 1000 liralık banknotlarının üzerinde ülkenin göçebe karakteri ve tarihi lideri ön plana çıkarılmıştır.
Paranın ön yüzünde Moğol tarihinin en büyük ismi Cengiz Han, arka yüzünde ise Moğol hükümdarının öküzlerle çekilen çadır arabası yer alır. Oğuz Türkleri'nin Asya'daki devleti olan Türkmenistan paralarının ön yüzünde genellikle Türkmen lider Saparmurad Türkmenbaşı'nun resmi bulunurken arka yüzünde Türkmenistan bölgesinde kurulan Harzemşahlar Devleti'nin kurucusu İlarslan'ın türbesi, aynı devletin önemli hükümdarı Alaeddin Tekiş'in türbesi ve Büyük Selçuklu Sultanı Sencer'in mezarı yer alır.
Paraların üzerindeki resimler ülkelerin ideolojilerini yansıttığından ilginç durumlara sebep olabilirdi. Örneğin, İran'da 1979'da rejim değişikliği meydana gelip, İran İslam Cumhuriyeti kurulunca üzerinde eski Şah Rıza Pehlevi'nin resimlerinin olduğu paralar sıkıntı yarattı. İran'ın yeni lideri Humeyni, paraların üzerindeki şah resimlerini çeşitli motifler kullanarak kapattırıp, bu sıkıntıyı ortadan kaldırdı.
Bugün