Filipinler Yönetimi?nin işgali altında yaşayan Morolu Müslümanlar 1970 yılından beri Mindanao Adası ve çevresinde bağımsızlık mücadelesi veriyorlar. 1975?li yıllarda Türkiyeli İslamcıların gündeminde olan Moro?daki bu tarihi mücadele zamanla unutuldu. Mindanao Adası ve çevresinde 4 Ağustos?tan sonra başlayan şiddetli savaş, gözlerin tekrar bu bölgeye çevrilmesine neden oldu. Biz de, 15 yaşından beri Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi?nin saflarında Filipinler işgaline karşı mücadele veren Muhammed Atar ile Moro?daki son gelişmeleri ve direnişin zaman içinde geçirdiği evreleri konuştuk.
Adem Özköse / Gerçek Hayat
Uzun yıllar Mindanao Adası?nın ormanlarında Morolu direnişçilerle birlikte Filipinler Ordusu?na karşı savaşan Muhammed Atar, şu anda Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi?nin Ortadoğu?daki siyasi sorumlularından. Filipinler Hükümeti?yle Moro?daki diğer bir direniş hareketi olan Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) arasında 4 Ağustos?da yapılacak olan barış antlaşmasının iptaliyle tekrar başlayan silahlı çatışmalarda son durumun ne olduğunu sorduğumuzda Atar şu bilgileri veriyor: ?Çatışmalar genelde Moro İslami Kurtuluş Cephesi?nin güçlü olduğu bölgeler olan Kutabato, Seramgani, Basilan ve Jambuanga?da sürüyor. Ayrıca cephenin askeri kampı olan Ebubekir Sıddık Kampı da sürekli olarak Filipinler Ordusu tarafından bombalanıyor. Elde ettiğimiz bilgilere göre şu an 125 sivil hayatını kaybederken, 60 Mücahid şehid oldu ve 40?dan fazla Filipinler Askeri de öldürüldü. Biz de örgüt olarak bazı bölgelerde Moro İslami Kurtuluş Cephesi?ne destek veriyoruz. Fakat Moro Halkı bir an önce çatışmaların sona ermesini istiyor. Herkes yıllardır süren bu savaştan fazlasıyla bıktı.?
?MASADA KAYBETTİK?
Dünyaya Moro Halkı?nın özgürlük mücadelesini duyuran, hatta İslam Konferansı Örgütü?nde sandalyeye bile sahip olan Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi geçmişte çok güçlü bir örgüt olmasına rağmen bugün eski gücünü kaybetti. Hareketin sözcüsü Atar bu durumu MNLP?nin Filipinler Hükümeti ile yaptığı barış antlaşmasına bağlıyor; ? Verdiğimiz mücadele sonucu Filipinler Yönetimi bizi masaya, antlaşma yapmaya çağırdı. İşgale karşı verdiğimiz savaşı cephede kazandık, fakat masada kaybettik? diyen Atar sözlerini şöyle sürdürüyor: ?Liderimiz Nur Misivari önce Mindanao Adası?nı özerkliğe kavuşturup, daha sonra da bağımsız bir devlet kurma fikrini taşıyordu. Cephe içindeki komutanların itirazlarına rağmen Filipinler Hükümeti ile antlaşma yaparak özerkliği kabul etti. Antlaşmanın şartlarından biri de MNLF?ye bağlı mücahidlerin Filipinler Ordusu?na katılmasıydı. Mücahidler ormanları terk edip orduya katıldılar ve ordu mücahidlere maaş ödemeye başladı. Daha sonra mücahidler şehir şartlarına ve rahatlığa alıştılar. Bir süre sonra Filipinler Hükümeti ile yapılan antlaşma bozuldu ve Nur Misvari cezaevine atıldı. Misvari Mücahidleri tekrar cihada çağırdı; fakat mücahidlerin çoğu maaşlarını kaybetmemek için görevlerini terk etmedi. Bu olaylardan sonra bizim grubumuz zayıfladı ve Moro İslami Kurtuluş Cephesi güçlenmeye başladı. Fakat Filipinler Hükümeti bize oynadığı oyunun aynısını bugün de İslami Cephe?ye oynamaya çalışıyor.?
MİNDANAO ADASI HIRİSTİYANLAŞIYOR
Mindanao Adası ve çevresine hükümet tarafından sürekli Hıristiyan Ailelerin yerleştirildiğine dikkat çeken Atar, Filipinler Hükümeti ile yaşadıkları temel sorunun din ve kültür farklılığı olduğunu söylüyor. Atar, Morolu Müslümanlar bağımsız bir devlet kurana kadar bölgedeki sorunun süreceğini düşünüyor; ?Mindanao Adası geçmişte İslam?la yönetiliyordu ve halkımız özgürdü. Tarihimizde Sultan Mindanao, Sultan Loso gibi çok önemli sultanlar var. ABD topraklarımızı Filipinler Hükümeti?ne verince hükümet bize baskı uygulamaya başladı. Özellikle Diktatör Markos döneminde halkımız büyük acılar yaşadı. Markos, Mindanao?yu tamamemn Hıristiyanlaştırmak, buradaki halkımızı yok etmek istedi. Fakat Mücahidlerin direnişi bunu engelledi. Morolu Müslümanların Katolik Filipinler halkıyla hiçbir ortak yanı yok. Bizim dedelerimiz bu adalarda 2 büyük İslam Sultanlığı kurmuşlar. Hükümet sürekli olarak Mindanao?nun çevresine Hıristiyan aileleri yarleştiriyor. Bu bölgede geçmişte Müslümanlar daha fazlaydı. Fakat bölgedeki Hıristiyan nüfus şu an Müslüman nüfusu geçti. 1 milyondan fazla Morolu da hükümetin baskılarına dayanamayarak Mindanao?yu terk etti. Böyle devam ederse Mindanao adası ve çevresi 100 yıl sonra tamamen Hıristiyanların yaşadığı bir bölge haline gelecek. Müslümanlardan bize sahip çıkmalarını istiyoruz.?
?DEVLETLERE GÜVENİLMEYECEĞİNİ ÖĞRENDİK?
Muhammed Atar, soğuk savaş yıllarında Morolu Müslümanların direnişinin bazı Arap ülkeleri tarafından desteklendiğini, fakat şu an direnişin dış desteğinin olmadığını söylüyor. Bu süreç içinde Morolu Direnişçilerin bağımsızlık mücadelesi verirken başka devletlere güvenilmemesi gerektiğini çok acı bir şekilde öğrendiklerini ifade eden Atar, şu bilgileri veriyor: ?Soğuk savaş döneminde Libya, Mısır gibi Arap devletleri bize destek veriyordu. Filipinler Hükümeti, ABD ile birlikte olduğu için Rusya?ya düşmandı. Arap Devletler de Rusya ile ittifak halinde oldukları için bize yardım ettiler, daha sonra ise yardımlarını çektiler. Malezya da bize ihanet etti. Geçmişte Filipinler Hükümeti Malezya?nın bazı topraklarını almak istiyordu. Bu dönem Malezya bizim mücadelemizi destekledi. Filipinlerle Malezya?nın arası düzelince Nur Misvari Malezya askerleri tarafından gözaltına alınıp, Filipinlere teslim edildi.? Atar, Moro İslami Kurtuluş Cephesi?nin de Filipinler Hükümeti ile gerçekleştirdiği görüşmelerden olumlu bir sonuç alamayacağını belirterek, Mindanao Adası?nın bağımsızlığa kavuşması için atılacak en önemli adımın halk arasında birlik sağlanması olduğunu kaydediyor. Atar şöyle diyor: ?Bu şartlarda İslami Cephe de başarıya ulaşamaz. Ancak liderimiz, cihadımız, kalplerimiz bir olursa Moroyu düşmandan kurtarabiliriz. İstiklal mücadelesine başladığımız andan itibaren bugüne kadar bölünmeseydik özgür olup bir İslam Devleti kurabilirdik?
ATAR?DAN EBU SEYYAF?A ELEŞTİRİ
Atar?a son olarak ABD tarafından dünyanın en tehlikeli örgütlerinden biri olarak gösterilen Ebu Seyyaf hakkında ne düşündüğünü soruyoruz. Atar, Ebu Seyyaf?ın tekfirci anlayış nedeniyle geçmişteki çizgisinden çıktığını düşünüyor. Atar, Ebu Seyyaf hakkındaki eleşirilerini şöyle sürdüryor: ?Ebu Seyyaf?ın kurucusu olan Üstad Ebu Rezzak?ı çok yakından tanıyorum. Ebu Rezzak şehid olunca bu hareket Üstadın kod ismi olan Ebu Seyyaf ismini kullanmaya başladı. Ebu Seyyaf?ın içindeki gençlerin bir çoğu Afganistan?da savaştılar ve Ebu Seyyaf geçmişte Holosolo ve Baselan?da çok güçlüydü. Fakat tekfircilik nedeniyle bir hayli zayıfladı, şu an en fazla 500 savaşçıları vardır. Üstad Ebu Rezzak?ın şehid olmasından sonra Ebu Seyyaf?ın komutanları çok hatalı işler yaptılar, hatta bazıları tekfirci anlayışa kaydı. Ebu Seyyaf, bölgede yaşayan Hıristiyanlar?ın mallarının helal olduğunu söylüyor ve zor kullanarak Hıristiyanların ellerindeki malları alıyor. Mindanao?ya gelen turistleri kaçırıyorlar, kaçırılan turistler arasında İslam Ülkelerinden gelenler de var. Cihad yaparken Rasulullah?ın yolunu takip etmeliyiz. Bu eylemler Rasulullah?ın cihad anlayışına uymuyor.?
MOROLU MÜSLÜMANLARIN DİRENİŞİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER?
Güneydoğu Asya'da Güney Çin Denizi'yle Büyük Okyanus arasında kalan takımadaların oluşturduğu Filipinler'de 1O milyona yakın Müslüman yaşıyor. Tamamına yakını Sünni olan Filipinli Müslümanlar ülkenin güneyindeki Mindanao ve Moro Adalarının çevresinde büyük bir nüfusa sahipler. Bu bölgelerde 1970'ten bugüne Müslümanlar tarafından bağımsızlık mücadelesi veriliyor. Morolu Müslümanları özgürlüğe kavuşturmak için kurulan ilk direniş hareketi kısa adı MNLF olan ?Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi?dir. Kuruluşundan bugüne kadar liderliğini Nur Misvari?nin yürüttüğü Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi, Filipinler Hükümeti ile yaptığı özerklik antlaşmasından sonra eski gücünü kaybetti. Moro?da şu an en güçlü direniş hareketi ise ?Moro İslami Kurtuluş Cephesi?dir. Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) Selamettin Haşimi tarafından 1977 yılında kuruldu. Selamattin Haşimi daha önce Nur Misvari?nin liderliğini yaptığı Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi?nin önemli isimlerinden biriydi. Ezher Üniversitesi mezunu olan Selameddin Haşimi 1993 yılında vefat etti. Hedefi Moro ve Mindanao adalarında bağımsız bir İslam Devleti kurmak olan MILF?nin şu anki liderliğini Hacı Murat Süleyman yapıyor.1997 yılından itibaren Filipinler Hükümeti ile görüşmeler gerçekleştiren Moro İslami Kurtuluş Cephesi?ne bağlı 1 milyona yakın aktif direnişçinin olduğu tahmin ediliyor. MILF ile Filipinler Hükümeti arasındaki görüşmeler geçtiğimiz Ağustos ayında tekrar kesildi ve MILF, Filipinler Ordusu?na yönelik askeri eylemlerine tekrar başladı. 2 aya yakın bir süredir Moro İslami Kurtuluş Cephesi ile Filipinler Ordusu arasında son derece şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Moro?daki bir başka direniş örgütü de adı sık sık kaçırdığı batılı rehinelerle gündeme gelen Ebu Seyyaf Örgütü. Dönem dönem etkili baskınlar ve bombalı eylemler gerçekleştiren Ebu Seyyaf?a bağlı bin 200 kadar direnişçi ise şu an Filipinler Hapishanelerinde esir olarak tutuluyor.