Dolar

34,8959

Euro

36,6160

Altın

3.009,57

Bist

10.058,63

Hata yaptın üstadım!

Mısırlı ünlü düşünür Fehmi Huveydi, Yusuf el-Karadavi'nin geçen hafta Şiilik üzerine yaptığı açıklamasını eleştirdi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-09-23 05:47:00

Hata yaptın üstadım!

Hata yaptın Mevlana (üstadım)!

Fehmi Huveydi*

Eğer Dr. Yusuf el-Karadavi geçen hafta Şiilikle ilgili yaptığı konuşmada kendisinden öğrendiğimiz ve ?Öncelikler Fıkhı? adlı kitabında ortaya koyduğu ?denge? kriterini gözetseydi bu konuşmayı yapmayacaktı. Karadavi?nin yaptığı konuşmanın bir an için doğru ve görüşlerinin su götürmez olduğunu var sayalım! Peki, bu konuşması Şiilere karşı bir düşmanlık çağrısı, İran?a karşı bir güç birliği, Hizbullah?ın Lübnan?da elde ettiği başarıları ve rolünü inkâr sayılmaz mı? Başta Irak ve Körfez ülkeleri olmak üzere birçok Arap ülkesinde Şiilerle Sünniler arasında ihtilaf ve ayrılık tohumları ekmiş olmaz mı?

Bu da doğal olarak İsrail?le mücadele önceliğinden geri adım atma ve ABD?nin İran?a saldırısı konusunda gerekli atmosferin oluşturulmasına katkı sağlama anlamına gelir. Kuşkusuz ki bütün bu ihtimaller el-Karadavi?nin de aklına gelmiştir. İşte problem de bu zaten.

Üstadın İslam ümmetinin birliğini savunma adına çok onurlu bir geçmişi olduğunu biliyoruz. Siyonist saldırganlığa karşı direnişe yardım ve direniş saflarını güçlendirme çağrısı yapanların başında geldiğini de biliyoruz. Prensip olarak istişhadi saldırılara karşı olmasına rağmen Filistinlilerin topraklarını ve haklarını savunacak başka bir alternatifleri olmadığından Filistin?de bu tür saldırılara destek verdiğini de biliyoruz. Ayrıca üstadın ABD hegemonyasına karşı çıkanların ve Amerikan saldırısına uğraması halinde İran?ın yanında yer almaya çağıranların başında yer aldığını da? Peki, problem ne?

Problem el-Mısri el-Yevm gazetesine verdiği röportajda kendisinde görmeye alıştığımız bu tavırlara aykırı görüş beyan etmesidir. Üstelik görüşlerini açıklarken aşina olduğumuz üslubunun dışında bir üslup kullanmıştır. Yani üstad, iddia ettiği Şiilerin verdiği zararlar ile kendisinin yaptığı konuşmanın verdiği zararı kıyaslarsa iki zarar arasında biri küçük diğeri büyük iki zarar arasında ya da biri küçük diğeri büyük olmak üzere iki şer arasında seçim yapmak durumunda kaldığımızı görecektir. Üstadın da başını çektiği fıkıhçılara göre iki zarar ya da iki şer arasında denge kurmak bizim küçük zararın büyük zarara tercih etmemizi gerektiriyor. Başka bir deyişle daha büyük zararın önüne geçmek için küçük zarar karşısında susmak gerektiğini. Ancak maalesef böyle olmadı. Üstadın zikrettiği gerçekleri ya da anlatmak istediklerini tartışacak değilim. Ayrıca ben üstadın söylediklerine nisbi olarak katılıyorum da.

Fakat ben üstadın yaptığı konuşmanın zararları üzerinde durmak istiyorum. Ayrıca değerli üstadın sözlerinin dinine olan gayretinden ve Ehli Sünnete olan bağlılığından duyduğu gururdan kaynaklandığına dair en ufak bir şüphem de yok. Lakin çok iyi biliyoruz ki iyi niyet ve hedefin yüceliği yaptığı konuşmanın negatif etkilerini yok etmez. Çünkü insanlar sizin ne söylediğinize bakar niyetinize değil. Üstada olan saygımız- sevgimiz, imajına ve makamına karşı olan hassasiyetimiz söylediklerini eleştirmemiz için bir engel değildir. Üstada olan itirazımız kendisinin uzman olduğu ilmi ve fıkhî zeminde değil siyasi zemindedir. Benim gibi birisinin zaten üstadı ilim ve fıkıh zemininde eleştirmesi haddi değildir.

Üstad Karadavi, verdiği mesajın bir bölümünde hatalı davranmıştır. Zira Şiiliğin yayılması konusunda yaptığı değerlendirme birliğe ya da yakınlaşmaya hizmet etmez, safların ayrışmasına neden olur. Üstelik mesaj vermek için seçtiği platform da yanlış. Zira üstadın eleştirilerinin yeri geçici günlük gazeteler değildir. Zaten kendisi de gazetede çıkan bazı sözlerin aslında tam olarak anlatmak istediğini yeterince ifade edemediğini söylemesi bunu destekliyor. Üstelik mesajın zamanlaması açısından da hata etmiştir. İran?a askeri bir saldırı gerçekleştirmek ve Hizbullah?ı silahsızlandırmak için kamuoyu oluşturulduğunu en iyi bilen kendisi.

Karadavi?nin başka bir hatası ise Müslüman Âlimler Birliği başkanı sıfatıyla konuşması. Bu da kendi görüşlerinin birliğin görüşleri olduğuna dair bir intiba uyandırdı ki bu doğru değildir, bu yalnızca kendi kişisel görüşüdür. Yaptığı konuşma Âlimler Birliği?nin başkanı olarak imajını zedelemiştir. Ayrıca birliğin tüm Müslüman âlimleri temsil ettiği noktasında bir çatlağın meydana gelmesine neden olmuştur. Birlik sanki yalnızca Sünni âlimleri temsil etsin hırsından kaynaklanmış. Benim korkum üstadın bu konuşmasından sonra ileri gitmek yerine geriye doğru gittiğimizdir. Bu da üstadda alışık olmadığımız bir durum. Zira biz üstadı Müslümanların sorunlarına çare arayan biri olarak tanıyoruz sorunları körükleyen değil.


Fehmi Huveydi

*Mısırlı düşünür ve yazar.


Bu makale Mehmet S. Direk tarafından TİMETURK için tercüme edilmiştir.



İLGİLİ HABERLER

Karadavi'den Mehr ajansına cevap

Ayetullah Teshiri'den Karadavi'ye cevap

Avva, Karadavi'ye karşı hareket başlattı

 

 

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara