Haber Merkezi / TIMETURK
VDare'den Patrick J Buchanan, Pew Araştırma Merkezi'nin yazın yaptığı bir araştırmanın sonuçlarıyla, 1930'ların Hitlerini karşılaştırdı.
Buchanan'ın yazısını TIMETURK için tercüme ettik.
NEDEN ÇİNLİLER VE RUSLAR HÜKÜMETLERİNİ BU KADAR ÇOK SEVİYOR?
Winston Churchill 1937?deki ?Büyük Muasırlar?ında , ?Onun (Hitler?in) başarıları hakkında herhangi bir şey düşünülebilir, ancak tüm dünya tarihindeki en dikkate şayanlar arasındadır? diye yazmıştı.
Churchill, Saar?ın (Güneybatı Almanya?da bir eyelat) birleşmesi ya da Renenya?nın (Rhineland Eyaleti) yeniden işgali gibi sadece Hitler?in politik zaferlerinden değil ekonomik başarılarından da söz ediyor. İktidarının 4?ncü yılında Hitler, Almanya?yı Çöküntü?den çekip çıkardı, işsizliği 6 milyondan 1 milyona indirdi, Gayri Safi Milli Hâsıla?yı yüzde 37 artırdı ve otomobil üretimini 45 bin araçtan senelik 250 bine çıkarttı. Şehir ya da eyaletlerin bütçe açıkları kayboldu.
Materyalist terimlerle, Nazi Almanya?sı ürkütücü bir başarıydı.
Sadece Churchill ya da Lloyd George değil Avrupa ve Amerika?da başkaları da 3?ncü Reich?ın, müttefiki faşist İtalya?nın ve Joseph Stalin?in hızla endüstrileştirdiği Sovyetler?in başarıları karşısında hayrete düşüyorlardı. Lincoln Steffens, ?Geleceği gördüm ve işe yarıyor? diye mırıldanıyordu. Birçok Batılı, demokrasilerin Çöküntü ve moral kırıklığında olduğunu fark ederek, geleceği Berlin?de, Moskova?da ve Roma?da görüyorlardı.
Almanya?da Hitler, dış gözlemcilerin adil dediği halk oylamalarında yüzde 90?dan fazla destek alıyordu.
Kanlı Roehm tasfiyesi, Avusturya Şansölyesi Dollfuss?un 1934?de Nazilerce öldürülmesi ve Yahudi-karşıtı Nuremberg yasalarından sonra bile III. Reich?ın ve dışarıda yarattığı korkuyla karışık saygının popülaritesi, The New York Times?da (NYT) yer alan bir kamuoyu araştırmasını akla getirdi.
Pew Araştırma Merkezi tarafından 24 ülkede yapılan araştırmada, dünyanın en uzak köşesinde ve ilk kurulan medeniyetlerinden Çin?in halkının en çok hoşnut olduğu ortaya çıktı. Başka hiçbir millet onlara yaklaşamadı bile.
Brian Knowlton 23 Haziran tarihli The Times?deki makalesinde , ?Ankete katılan Çin halkının yüzde 58?i ülkenin gidişatından memnun olduğunu söyledi. 2002?de bu oran yüzde 48?di. Ulusal ekonomiden hoşnut Çinlilerin sayısı yüzde 52?den yüzde 82?ye çıktı? diye yazdı.
Yine de Çin, farklı düşünenleri bastıran, özgürlükleri ciddi şekilde yasaklayan, devletin üstünde bir Tanrı?ya ibadete çağıran Hıristiyanlık ve diğer tüm inançlara işkence eden, Tibetlileri ve Uygurları zulümle baskı altında tutan ve onların topraklarını kültürlerini yok etmek için Han Çinlilerine veren ve Tayvan?ı tehdit eden bir rejime sahip.
Çin aynı zamanda Maoist ideolojinin ırkçı şovenizmle yer değiştirdiği ve İtalya ve Almanya?nın 1930?lardaki halini anımsatan ham milliyetçiliğe sahip bir ülke. Buna rağmen Çinlilerin yüzde 80?ninden fazlası ülkenin gidişatıyla ilgili hoşnut ve hatta mutlu. 3 kişiden 2?si hükümetin onlara dert olan sorunlarla ilgilenerek harika iş çıkardığını düşünüyor.
Peki, en çok tatmin olan 3?ncü ulus kim?
Vladimir Putin?in Rusya?sı.
Moskova bugün daha milliyetçi, daha az demokratik ve komünizmin batışından beri Batı?ya karşı daha yüzleşmeci. Güç konsolide oluyor, eski Sovyet cumhuriyetleri Moskova?dan hırlamalar, homurtular duyuyor ve havada Soğuk Savaş?ı anımsatan bir ürperti var.
Buna rağmen NYT, ?Otoriter eğilimlerle ilgili Batılı endişelere rağmen Rusların yüzde 54?ü ülkenin gidişatından memnun? diye yazdı.
Bugün halklarının isteklerine karşılayan dünya üzerindeki en büyük uluslardan ikisi büyük ölçüde otoriter.
Nedenler arasından en üstte, tabii ki, Çin?in son 10 yılda sürdürdüğü yüzde 10-12?lik büyüme ve Rusya?ya bu engin ülkede bolca bulunan petrol ve doğal gaz karşılığında akan zenginlik yer alıyor.
Yine de bu rahatsız edici değil mi? Birleşik Devletler?den sonra gelen dünyanın iki süper gücünde yaşayan insanlar, ifade, din ya da basın özgürlüğünden ziyade refahın, ulusal gurur ve gücün artmasını önemsiyor gibi görünüyorlar.
İsterseniz, Çinlilerin ve Rusların tatminliğiyle Amerikalıların hoşnutsuzluğunu karşılaştırabilirsiniz. Pew anketine katılan Amerikalıların sadece yüzde 23?ü ülkenin gidişatından memnun olduğunu söyledi. Yani her 5 Amerikalıdan sadece 1?i ABD ekonomisinden hoşnut.
Başka araştırmalar Amerikalıların yüzde 82?sinin ülkenin yanlış yönde gittiğini düşündüğünü ortaya koydu. Sadece yüzde 28 Başkan Bush?un performansını onaylarken sadece yarısı Kongre?yi geçer not verdi. İngiltere, Fransa ve Almanya?da her 10 kişiden sadece 3?ü ülkenin gidişatından mutlu olduğunu ifade etti.
Liberal demokrasi piyasada dip yapıyor. Bu aynı zamanda bir sistematik kriz değil mi?
1992?de Tarihin Sonu adlı eserinde Francis Fukuyama demokratik kapitalizmin nihai dünya zaferini anlatır. Onun dışındaki tüm sistemler çökmüştü ya da yolda çökecekti. Gelecek bize ait olacaktı.
Demokratik kapitalizmin, bugün artık büyük bir rakibi var. Otokratik kapitalizm. Asya, Afrika, Orta Doğu ve Latin Amerika?daki uluslar Çin ve Rusya?nın otokratlarına öykünmeye başladılar, tıpkı 1930?larda faşist İtalya ve Nazi Almanya?sının taklit edildiği gibi.
Oyun henüz bitmedi. Altın gollü uzatmalara giriyoruz.