Haber Merkezi / TIMETURK
ABD?nin Irak işgalindeki yaptığı zulmü ve insanlık dışılığı yine kendi askerlerin ağzından anlatan bir kitap yayınlandı. 'Winter Soldier Iraq and Afghanistan: Eyewitness Accounts of the Occupation' adındaki kitap, askerlerin 4 günlük düzenlenen bir panelde itiraf gibi anlatımlarını topladı.
IPS?den Dahr Jamail?in yazar Aaron Grantz?la yaptığı görüşme ve kitabın içeriğiyle ilgili haberini TIMETURK için tercüme ettik. İçindeki insanlıktan çıkmış ABD askerlerinin hikayeleriyle Jamail için bile ?okunması? çok zor olan bu tarihi kitabın detayları?
'ONU HAVAYA UÇURDUK'
Irak halkını saymazsak, ABD ordusunun Irak?ta neler yaptığını askerlerin kendilerinden daha iyi bilen yoktur. Yeni çıkan bir kitap ABD işgalinin Irak?a getirdiği yıkımı, askerlerin ağzından okuyuculara canlı ve detaylı anlatımını sunuyor.
Haymarket Books tarafından Salı günü yayınlanan ?Irak ve Afganistan (Winter) Askeri: İşgalin Şahitlerinin Anlatımları? adlı kitap, Irak?ta ABD ordusunun ve askerlerinin neler yaptığının mide bulandırıcı tarihi bir kaydını gözler önüne seriyor.
Savaşa Karşı Irak Gazileri (IVAW) ve gazeteci Aaron Glantz?ın editörlüğünü yaptığı kitap 13?16 Mart 2008?de Ulusal İşgücü Koleji Silver Spring Maryland?deki anlatımları kapsıyor.
Irak?ta 3 dönem görev yapan ABD deniz onbaşı Jason Washburn, ?Yürüyen bir kadın hatırlıyorum. Elinde büyük bir çanta vardı ve bize doğru geliyor gibi görünüyordu. Sonra bir onu Mark 19 otomatik bomba atıcısıyla vurduk. Toz duman kalktığında, çantanın meyve ve sebzelerle dolu olduğunu gördük. Bize yiyecek getirmeye çalışıyormuş ve biz onu havaya uçurduk?.
Washburn, Irak?taki çatışmaların tartışıldığı bir panelde ne kadar savsak ve ihmalkar olduklarını anlattı. ?Üç dönem görevim sırasında saldırı kuralları epey değişti? diyen Washburn?un ifadesi şöyle devam ediyor: ?Tehlike ne kadar büyükse o kadar şiddetli olmamıza izin vardı ve karşılık vermemiz bekleniyordu.
Duygusal olarak itiraf etti. İnsanlık dışılığı, ordudaki cinsel ayrımcılık, sivil şahitlik, gazilerin sağlığı ve ordunun çöküşü gibi konuları işleyen panelde yer alan diğerleri gibi o da duygusal olarak itiraf etti: ?Yapmamız istenen ve desteklenen başka bir şey daha vardı, göz kırpıp yap dedikleri? Bizden ?silahlar? ya da ?kürekler? taşımamız isteniyordu. Eğer bir sivili yanlışlıkla öldürürsek vücudun üzerine o silahı ya da küreği bırakıyorduk böylece direnişçi gibi görünüyorlardı.?
Yazarın şahit olduğu dört günlük anlatımlar bu kitapta toplandı. Her sayfa Irak?ta neler yapıldığını anlatan askerlerin yıkıcı hikâyeleriyle dolu olduğu için dayanması çok zor?
Ölülerden toplanan ?hatıra? fotoğraflarından, sivillerin işkencesine ve doğranmasına kadar her şey var kitapta.
Yazar Glantz, ?Bu savaşta olup bitenlerin ve savaşın gerçekte ne olduğunu tarihe not düşmek istiyoruz? dedi.
Bir yıl Irak?ta görev yapan 82?nci Hava İndirme?den Hart Viges telsizden aldıkları şu emri anlattı: ?Bir gün tüm taksileri ateş etmemiz istendi çünkü düşman onları intikal için kullanıyormuş. Keskin nişancılardan biri, ?Pardon. Doğru mu duydum? Tüm taksilere mi ateş edeceğiz?? diye cevap verdi. Yarbay şöyle cevap verdi: ?Asker beni duydun. Tüm taksilere ateş edin?. Ondan sonra tüm kasaba çıldırdı, tüm birimler arabalara ateşe başladı. Bu benim savaştaki ilk deneyimimdi. Tüm geri kalan süremde de zaten bu hakim oldu?.
Suriye sınırındaki el-Kaim?de bir yıl görev yapan Vincent Emanuele, hedef seçmeden tüm mermileri yaktıklarını, Humvee?lerle cesetler üzerinden geçtiklerini ve ?hatıra? fotoğrafı için durduklarını anlattı: ?Irak?ta yanlarından geçen araçlara ateş etmek olağan bir şeydir. Bu istisnai bir durum değildir, 8 yıldır her gün olur?.
IVAW?in Yönetim Kurulu Başkanı Kelly Dougherty, Irak?taki askerlerin hareketleriyle ilgili ABD hükümetinin politikalarını suçluyor: ?İşgallerde işlenen suiistimaller, ?birkaç kötü elmanın? yanlışlarının çok daha ötesinde, hükümetimizin ABD gücünün en tepelerinde oluşturulan Orta Doğu politikasının sonucudur?.
Bunu bilmek bile, anlatımların duygusal ve ahlaki yıkımını hafifletemiyor.
Kasım 2004?te Felluce?ye ABD saldırısına katılan onbaşı Micheal Leduc, şehre girmeden önce şu emri aldıklarını anlatıyor: ?Birinin beyaz bayrak taşıdığını ve size yavaşça yaklaşıp emirlere uyduğunu gördüğünüzde, bunu bir hile olarak kabul edin ve onu öldürün?.
Bu Birleşik Devletler kamuoyu için önemli bir kitap zira askerlerin şahitlikleri hiçbir büyük medyada çıkmaz. Tabi Washington Post?un Metro bölümüne gömülmüş küçük haberini saymazsanız. New York Times, CNN ve ABC, NBC ve CBS gibi kablolu kanalların hepsi görmezden geldiler.
Eski denizci Jon Turner?in ifadesinde bu somut anlatımını buluyor: ?Yanımızda ne zaman gazeteciler olsa, hareketlerimiz tamamıyla değişirdi. Her zaman olduğu gibi davranmazdık. Onlar olduğunda her şeyi kitabına göre yapardık?.
?Benim için bu savaşın nasıl bir şey olduğunun resmini veriyor? diye ekleyen yazar Glantz şöyle açıklıyor: ?Çünkü burada Amerika?da savaşın ne olduğunun rafine hali var. Ancak savaş çok sayıda silahlı adamın karşılarındaki çok sayıdaki adamı öldürmesidir. Eski muhariplerin şahitliklerinden de insanların göreceği şey yani savaşın gerçek yüzüdür?.
Askerlerin kendilerini de insanlık dışından çıkarılmaları da kitapta yer alıyor. Cinsel ayrımcılık, ırkçılık, Eski Muharip Yönetimi?nden yardım almak için askerlerin eve döndüklerindeki içler acısı halleri gibi?
Irak halkının insanlıktan çıkarma üzerine fazlasıyla anlatı var. Deniz onbaşı Irak işgali sırasında tanık olduğu konuyla ilgili şunları anlatıyor: ?Konvoylarda denizcilerin hazır yemek kaplarının içinde dışkılarını yaptıklarını ya da işediklerini ve daha sonra da onları yol kenarlarındaki çocuklara attıklarını gördüm?. Iraklılar için kullanılan ?hacılar?, ?havlu kafalar? ve ?kum-zencileri? gibi aşağılayıcı tabirlerde askerler arasında yaygındı.
Irak?ta 2005-2006 arasında görev yapan Scott Ewing, bir panelde birimlerin Iraklı çocuklara ?onların kalplerini ve zihinlerini kazanmanın? ötesinden nedenler için şeker verdiklerini anlatıyor. Ewing, ?Başka bir neden daha vardı? diyor ve açıklıyor: ?Eğer araçlarımızın etrafında çocuklar varsa kötü adamlar saldıramazlardı. Bu çocukları canlı kalkan olarak kullandık?.
Glantz sıradan bir Amerikalının kitabı okumakta zorlanacağını teslim ediyor. Yine de yazar kitabı okumalarının askerlerin bu tarihi şahitliği için neler verdiklerini akılda tutmanın önemine işaret ediyor. Glantz, ?Kahramanlar olabilirlerdi ancak burada yaptıkları yani doğruyu söylemek daha kahramanca? diyor ve ekliyor: ?Öne çıkmak zorunda değillerdi. Ama öne çıkmayı seçtiler?.