Başpiskopos Tutu, iki yıl önce Beyt Hanun kasabasındaki İsrail bombardımanında 19 Filistinlinin ölümü konusunda bir rapor hazırlıyordu. Beklenen raporunu Cenevre'de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne sunan Tutu, Batılı ülkelerin İsrail'in tavırları konusunda sessiz kaldığından yakındı.
Tutu, Batı'da Yahudi Soykırımı konusundan kaynaklanan suçluluk duygusunun Batı'yı İsrail'e en ufak bir kınamada bulunmaktan aciz hale getirdiğini, bunun bedelini ise Filistinlilerin ödediğini savundu.
Başpiskoposa göre, sessiz kalmak suça ortaklık etmek anlamına geliyor.
Aynı aileden 18 kişi öldürülmüştü
Rapora konu olan İsrail saldırısı, ordunun bölgedeki yoğun operasyonları sırasında, 8 Kasım 2006'da düzenlenmişti. Eylem hazırlığındaki Filistinli direnişçileri hedef aldığı öne sürülen bombardımanda ölen 19 Filistinlinin, biri hariç hepsi aynı ailenin mensuplarıydı.
İsrail ordusu konu hakkında bir soruşturma yapmış ve ölümlere kullanılan topların arızalı olmasının yol açmış olabileceğini savunmuştu. Tutu ise bu açıklamanın inanılırlık sınırlarını zorladığını kaydetti ve İnsan Hakları Konseyi'ne bu saldırının bir savaş suçu teşkil edebileceği kanaatini aktardı.
Konuyla ilgili raporunu hazırlamaya Mayıs ayında başlayan Tutu, İsrail'den kendi araştırmaları için işbirliği görmediğinin de altını çizdi. Tutu, bununla birlikte Filistinlilerin İsrail'e yönelik roket saldırılarını da kınadı ve bunların da son bulmasını istedi.
İsrail'in Cenevre'deki elçisi Aharon Leşno-Yaar ise İsrail'in kendi bulgularını daha önce BM ile paylaşmış olduğunu kaydederek raporun ve konuyu sürekli deşmenin, barış sürecine katkısı olmayacağını savundu.
Filistinli elçi Muhammed Ebu Kuaş ise Tutu'nun raporunun Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nce incelenmesi ve sorumluların yargılanması gerektiğini savundu.//