Türkiye'de laikliğe yönelik bir tehdit bulunmadığını kaydeden Karlsson, seçimlere dinî bir programla girecek bir partinin yüzde 10 barajını aşamayacağını ifade etti.
2001'den beri İstanbul'da görev yapan Karlsson, yakında başkonsolosluk görevini Torkel Stiernlöf'e devredecek. Kariyerine akademik dünyada devam edecek olan Karlsson, Cihan Haber Ajansı'na verdiği röportajda Türkiye'deki gündemi ve gidişatı değerlendirdi. Türkiye'deki değişimin İsveç'in bakışını da olumlu anlamda etkilediğini anlatan Karlsson, geçmişte Türklerin Stockholm'ün Ankara'yı AB içinde istemediği yönünde bir algısı olduğunu, ancak zamanla bunun değiştiğini dile getirdi. Türkiye'deki temaslarında kendisine 'Bizi, Avrupa dışında tutmak için eleştiriyorsunuz sanmıştık. Aslında Avrupa içinde olmamız için eleştiriyormuşsunuz.' denildiğini aktardı.
Baykal, kendine yeni bir halk bulsun
Ingmar Karlsson, Fransa'nın Türkiye'nin Avrupalı olmadığı şeklindeki yargısını da şu sözlerle eleştirdi: 'Kafkasya'daki kriz sırasında Fransa dışişleri bakanını dinliyordum. Bakan, Rusya'nın Avrupa ülkesini işgal etmesinin kabul edilemez olduğundan bahsetti. Benim bildiğim Gürcistan, Türkiye'nin doğusunda.' İç politika ile ilgili de konuşan Karlsson, 'Türkiye'deki yıkıcı köktenciliğin, kökten laikçilik olduğunu söylemek zor değil.' diye konuştu. Türkiye'nin sosyolojik ve ekonomik bir değişimden geçtiğini belirten Karlsson, 'Daha demokratik; ancak biraz da muhafazakâr oluyor toplum.' dedi. Yaşanan değişimin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın aleyhine olduğunu dile getiren Karlsson, 'Baykal, seçim kazanmak istiyorsa kendine yeni bir halk bulmalı.' dedi.
Zaman