DTP Genel Başkanı Türk kapatılmak istenen partisi adına Anayasa Mahkemesi?nde dün son sözünü söyledi. Türk mahkemeyi partiyi kapatmamaya çağırdı: Siyasetçiler bugüne kadar korktu. Siz cesur davranın. Hükümetin ve neredeyse tüm devlet kurumlarının kendilerine PKK?yı terörist ilan etmesi için baskı yaptığını söyleyen Ahmet Türk ?Sorunu biz de resmi devlet söylemiyle tanımlarsak hata yaparız? dedi
Demokratik Toplum Partisi (DTP), Anayasa Mahkemesi?nde son sözünü söyledi ve yüksek mahkemeden davanın reddini talep etti. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, DTP-PKK bağlantılarını kabul etmeyerek, ?PKK?ya terör örgütü dersek, siyaset yapamayız? dedi. Türk, devletin İmralı?da Öcalan?la görüştüğünü belirterek, DTP?nin bu konuda ?devekuşu siyaseti? izleyemeyeceğini vurguladı.
DAVANIN REDDİ TALEBİ ? DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Hukuk Komisyonu Başkanı Bengi Yıldız, Anayasa Mahkemesi?nde görülen kapatma davasında dün sözlü savunma yaptı. Mahkemenin sabahki oturumunda Ahmet Türk?ün kısa sunuşunun ardından Bengi Yıldız savunmayı okudu. Öğleden sonraki oturumunda da Türk bir kez daha söz alarak savunmayı tamamladı. Türk, sunuşunda, bugüne kadar 10 AB uyum paketinin yasalaşmasına rağmen demokratikleşmenin istenilen noktaya gelmediğini belirterek, Türkiye?nin hala 12 Eylül Anayasasıyla yönetildiğine dikkat çekti. Türk, mahkeme heyetine çağrı yaparak, davanın reddedilmesini istedi.
AKP VE HAK-PAR ÖRNEĞİ ? Anayasa Mahkemesi?nin AKP ve HAK-PAR davalarında aldığı kararları önemsediklerini belirten Türk, siyaset kurumunun üzerine düşeni yapmadığını ifade ederek, şöyle konuştu: ?Siyaset kurumu siyasi parti kapatma hükümlerini, siyasi partiler yasasını, seçim yasasını değiştirme sorumluluğunu yerine getiremediği için bugün Anayasa Mahkemesi hala parti kapatma davaları ile muhatap olmaktadır. Siyaset kurumu sorumluluğunu yerine getirecek olgunluğa, erdeme ve cesarete sahip değilse, bu noktada hukuk üzerine düşen görevi yerine getirmelidir.?
?PKK BASKILARIN SONUCU? ? Türk?ün giriş konuşmasının ardından Yıldız, demokrasi tarihi ve Kürt sorununu anlattı. Türkiye?nin sağlıklı bir demokrasiye geçemediğini anlatan Yıldız, Cumhuriyet?in kuruluşunda Kürtlere vaat edilen hakların ve Lozan Antlaşması?nın anadilde eğitim hakkı tanımasına rağmen bu hakların verilmediğini söyledi. Yıldız, İsviçre, Belçika, İsveç, Fransa, Portekiz, İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerin etnik ve azınlık konularındaki çözümlerini örnek gösterdi.
YENİ ANAYASA TALEBİ ? Yıldız, BM İnsan Hakları Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Azınlıkların Korunmasına Dair Sözleşme, Azınlık Dilleri Şartı gibi uluslararası sözleşmelerin tanıdığı azınlık hakları ve anadilde eğitim gibi haklarına vurgu yaptı. Ulus devletin demokratikleştirilmesini isteyen Yıldız, Anayasa?nın Türk-İslam Sentezi?nden arındırılmasını ve farklı kültürlerin kendini ifade etmesinin teminat altına almasını, yerel yönetimlere özerklik verilmesini istedi. Yıldız, ?Demokratik Türkiye Ulusu Anayasası? önerisinde bulunarak tüm yurttaşların özgür, eşit ve gönüllü birliğinin ancak bu Anayasa ile sağlanacağını kaydetti.
SİYASETİN TASFİYESİ ? Ahmet Türk öğleden sonraki oturumda ise rejimin siyasi partileri belli bir alana hapsettiğini belirtti ve bu sınırları aşan partilerin kapatıldığını, Türkiye?nin partiler mezarlığı haline geldiğine vurguladı. DTP?nin de aynı zihniyetin mağduru olduğunu belirten Türk, şöyle konuştu: ?Kapatma davası, DTP?nin bu çabalarına yönelik bir tasfiye politikasıdır. Bu aynı zamanda Kürtlerin demokratik siyaset yapma zeminini ortadan kaldırma, Kürt sorununun demokratik çözümüne karşı bir tasfiye girişimi anlamına gelmektedir.?
VENEDİK KRİTERLERİ ? Türk geçmişte kapatılan Kürt partileriyle ilgili AİHM kararları, AİHS ve Venedik Kriterleri?ne parti kapatmalarla ilgili hükümlerini hatırlattı. DTP?nin şiddete bulaşmadığını anlatan Türk, ?Venedik Komisyonu ilkelerinin siyasi partiler için son derece güvenceli bir koruma sistemi getirdiği, sadece şiddeti benimseyen siyasi partilerin kapatılabileceğine cevaz verdiği gerçeği görmezlikten gelinmektedir? dedi. PKK ile örgütsel bir bağlantılarının bulunmadığını belirten Türk, konuşmasında özetle şunları kaydetti:
PKK ? PKK?yi Kürt sorununun bir sonucu olarak ele alan ve bu sorundan bağımsız olarak değerlendirmeyen partisel yaklaşımımız, bize göre bu yargılamanın temel dayanağıdır. Partimiz, PKK?yi Kürt sorununun dışında, ondan ayrı ve bağımsız ele almanın temel bir hata olduğunu, PKK?yi ayrı bir sorun olarak değerlendirmek yerine bir sonuç olarak değerlendirmenin çözümü daha mümkün ve daha kolay kılacağını savunmaktadır.
?TERÖRİST DE? BASKISI ? DTP?ye yönelik tüm devlet kurumlarının el birliğiyle başlattığı ?terörist ilan edin? baskısı, partimizin işte bu ilkesel politikalarına aykırı bir tutumdur.
İMRALI?YI DİNLEYİN ? Öcalan ise özellikle İmralı yargılamaları boyunca Kürt sorununun siyasi, barışçıl ve demokratik çözümünü savunmuştur. Öcalan?ın, evrensel hukuka ve demokrasiye ters düşmeyen bu yaklaşımını partimizin tartışmaya değer bulması normal karşılanmalıdır. Eğer sayın Başsavcı gazete köşeleri ve internet sitelerinden alıntı yapmak yerine İmralı Cezaevi resmi görüşme tutanaklarını Adalet Bakanlığı?ndan isteyip de oradan takip etseydi belki de bu konudaki fikirleri değişmiş olacaktı. Görülecekti ki bu görüşlerin hiçbiri şiddet içermediği gibi, her biri demokrasiyi ve barışı ifade etmektedir.
BİZ BİR ŞANSIZ ? Partimiz, Türkiye?de başta Kürt sorunu olmak üzere temel bütün sorunların kalıcı çözümüne dönük önemli bir role ve misyona sahiptir. Bu rolümüzü oynayabileceğimiz zeminler dahi yaratılmadan partimizin kapatılması büyük bir talihsizlik olacaktır. Partimiz, Türkiye demokrasisi açısından büyük bir şanstır.
MAHKEME SORU SORMADI ? Ahmet Türk, ön savunmada belirtilen talepleri tekrarlarken, iddianamede yer alan 141 eylemle ile ilgili soruşturma ve davaların sonuçlanmasını talep etti. Siyaseten yasaklanması istenen tüm üyelerin davaya ?müdahil? olarak kabullerine ve savunmalarını yapmaları için kendilerine süre verilmesini ve Başsavcılığın ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesini istedi.
İKİ SAAT 45 DAKİKA SÜRDÜ ? Türk, İmralı Cezaevi Müdürlüğü?nden Öcalan?ın görüşmelerine ait görsel ve yazılı kayıtların istenmesini, Dışişleri Bakanlığı?ndan bugüne kadar AİHM tarafından verilen parti kapatma kararlarının orijinal çevirilerinin talep edilmesini ve Türkiye?nin parti kapatmalar ve dokunulmazlıklar nedeniyle AİHM?de mahkum edildiği tazminat miktarları ve giderlerin miktarının hükümetten sorulmasını istedi. Sözlü savunma toplam 2 saat 45 dakika sürdü. Mahkeme heyeti Türk ve Yıldız?a soru yöneltmedi. Ahmet Türk, mahkeme çıkışında ?Demokratik değerlerin oluştuğu ortamda silahların yerinin olmayacağını söyledik. Türkiye?nin bütünlüğünü tartışmayalım ama ortada olan bir sorunu da görmezden gelmeyelim dedim. Bir düşünce doğruysa bunu söyleyen kim olursa olsun savunuruz. Bir düşünceyi Öcalan söyledi diye bu yanlış olmaz? dedi. Bengi Yıldız da ?Mahkeme üyeleri pür dikkat dinlediler ve not aldılar. Savunma açısından rahat bir ortam vardı. İki kişi olarak savunma yapmamız bize rahatlık kazandırdı? dedi.
Taraf
