Oğuz ESER / TIMETURK
Astronomi ya da göklerin ayetleri bilim adamlarını şaşırtmaya devam ediyor. İnsanlığın uzaya en derin bakan gözü Hubble, geçtiğimiz günlerde gizemli bir keşfe imza attı. Aslında keşif kelimesi yanlış çünkü ortada sadece bir kayıt var. Ne olduğunu şimdilik kimse bilmiyor. Hatta Astrophysics Journal?daki makalede yayınlanan ?Bu parlamanın yeni bir cisim olabileceğini öneriyoruz? ifadesindeki belirsizlik tam da bu noktayı işaret ediyor.
Gizemli cisminin hikayesi, Süpernova (Belirli kütledeki yıldızların patlayarak ölmesi) Kozmoloji (Evrenin nereden gelip nereye gittiğini araştıran disiplin) Projesi?ndeki bir galaksi Kümesini izlemek için Hubble?ı döndürmeleriyle başlıyor. Bu arada Galaksi Kümesi, içinde onlarca yüzlerce galaksi barındıran devasa kozmik yapılar olduğunu da hatırlatalım, her ne kadar biz ölümlülerin havsalası asla böyle bir büyüklüğü kavramaya yetkin olmasa da.
Tam bir kafa karışıklığı
CL 1432.5+3332.8 (Kırmızıya kayma değeri: 1,112, yani 8,2 milyar ışık yılı uzakta) gibi havalı bir adı olan bu kümeye bakarken Hubble bir parlama yakalıyor. Daha sonra bu parlama 100 gün boyunca artarak devam ediyor. 21 Kadir?e kadar yükselen parlama daha sonra aynı yolu izleyerek kayboluyor. Bu cisim 100 gün içerisinde parlaklığı yaklaşık 120 kat değişmiş oluyor.
Parlamanın uzaklığı da ayrı bir muamma. Bilim adamları sadece en yakın ve en uzak limitleri belirleyebilmişler. Şöyle ki, paralaks (Aynı cisme sağ ve sol gözünüzle ayrı ayrı baktığınızdaki aralarındaki yer değiştirme ya da açı. Astronomide yıldızların mesafesini ölçmek için kullanılır) hareketi olmadığından dolayı bu cisim, 130 ışık yılından ?daha yakın olamaz?. Ancak spektrumundaki (yıldızdan gelen ışığın haritası) hidrojen soğurma çizgilerinin olmaması (bu gelen ışıkta kaynağın içindeki maddelerle ilgili özel çizgiler yer alır) 11 MİLYAR ışık yılından ?daha uzak? olamayacağını söylüyor. Yani kaba bir benzetmeyle ya burnumuzun ucunda ya da Mars?ta!
Uzaylıların motorları arızalanmış olabilir (!)
Astronomlar ya da Sahur Meclisi Murat Bardakçı?nın tabiriyle ehl-i nücum (yıldız ehli) bu parlamanın bilinen hiçbir Süpernova türüyle ya da microlensing (kütleçekimsel lens etkisinden kaynaklanan bir etki; karışık bu teknikle astronomlar çok az ışık yayan/yaymayan cisimleri inceleyebiliyorlar) açıklanamadığını itiraf ediyorlar.
İnternette Hubble?ın gördüğü gizemli parlamayla ilgili birçok spekülasyon dolanıyor. Bunlardan en güzeli CERN LCH Çarpıştırıcısı Proje Grubu?nda (?CERN kıyamet tellallığı? neyse ki sona erdi) bir bilim adamına atfedileni. En azından Gizmado, Star Wars ile Star Treki karıştırdığı için fanları tarafından geçtiğimiz hafta ?zifte ve katrana? bulanan Michael Zeller?in söylemiş olabileceğini iddia ediyor: Parlama, Imperial Star Destroyer?inin (Star Wars-Star Trek Ortaya Karışık uzay gemisi adı!) WARP 10 hızına (Hani şu FTL (Faster Than Light-Işık Hızından Hızlı) ve Hiperuzay pencereleri) çıkan motorlarından geliyor!
Parlama öncesi ve sonrası görüntüler.