Sarah Palin... Amerikan Yüzeyselliği

Sarah Palin... Hıristiyan Fundamentalizmi ve Amerikan Yüzeyselliği

Muhammed bin el-Muhtar eş-Şankıti*

Amerikan başkanlığının Cumhuriyetçi adayı John McCain, Sarah Palin?i seçimlerde başkan yardımcısı ilan ederek herkesi şaşırttı ?belki bu şaşıranlar içerisinde kendi parti tabanı da vardı-.

Bu makalede ABD semalarında parlamaya başlayan ve yükselişe geçen Palin?i, özellikle de onun ideolojik ve dini görüşlerini, Arap ve İslam dünyası hakkında neler düşündüğünü masaya yatıracağız.

Din ve İdeoloji

Sarah Palin, nüfusu 70 bini geçmeyen Alaska eyaletinden..Ülke yönetimiyle ilgili şu ana kadar hiç ciddi bir deneyime sahip değil. Son iki yıldır valiliğini yürüttüğü eyalette aldığı küçük bir iki görev dışında ciddi bir görev almamış.

Ancak Palin, son derece dindar olmasıyla biliniyor. Kilisenin kucağında büyümüş ve bazı toplumsal ve siyasi konularda dini inançlarıyla en azından seçmenlerinin inançlarıyla örtüşen bazı tutumlar geliştirmiş.

Örneğin kürtaja, eşcinsel evliliğe şiddetle karşı, aynı zamanda okullarda yaratılış teorisinin Darwin?in evrim teorisiyle anlatılmasını istiyor.

Wall Street Journal, Palin?in ibadet ettiği kilisenin Papazı?ndan naklen verdiği haberde, Bush?u Beyaz Saray?a getirenin ilahi inayet olduğunu ve ABD?nin teröre karşı kutsal bir savaşa girdiğini ifade ediyor. Gazetenin Palin?den naklettiğine göre kendisi, defalarca Kilise önderlerinden Irak ve Afganistan?da savaşan Amerikan askerlerine zafer bahş etmesi için dua etmelerini, Rabbin bu gençleri Amerika?ya belirli bir görevle ve bir plan doğrultusunda göndermelerini istemiş.

Tüm bu inanca ve siyasete ilişkin tutumlar, fanatizmle yüzeyselliği çok acayip bir karışım içerisinde mecz eden Amerikan Protestanlığının bir parçası olarak kabul ediliyor.
Ancak burada Palin?in dindarlığının sadece Amerikan kriterleriyle bir dindarlık olduğunu ifade etmek gerekiyor. Örneğin o, ilk çocuğunu kocasıyla evlenmeden önce yapmış. Kendisi Alaska?da kanunen serbest olduğu dönemlerde marihuana kullandığını itiraf ediyor.

Ayrıca kocasının, alkollü araç kullanması nedeniyle bir kez ceza aldığını da kabul ediyor. 17 yaşındaki kızı ise sevgilisinden yaptığı çocuk nedeniyle şu an basın kuruluşlarının diline düşmüş durumda. ?Annesine benzeyen, haksızlık etmiş olmaz.?

Siyasi kanaatlerinde Palin, devletin topluma ilişkin en dar çerçevede müdahalede bulunduğu hatta mümkünse hiç müdahalede bulunmadığı, vatandaşların hayatla ilgili planlamalarından devletin katkılarından uzak bir şekilde kendilerinin sorumlu olduğu geleneksel Amerikan değerlerini benimsiyor.

Bu, pratik olarak Demokrat aday Barack Obama?nın bağlı olduğu, yokluğu ya da elde edilmesi için büyük paraların harcanmasını gerektiren yapısı nedeniyle milyonlarca Amerikalının sıkıntı içinde olduğu sağlık sigortası gibi, bir takım sosyal politikaların sonuçlarına devletin katlanmasına karşı çıkması anlamına geliyor.

İsrail?e Yönelik Tutumu

Palin, 2007 yılına kadar ABD ve Kanada dışında hiç bir ülkeyi ziyaret etmemiş. Bu yılda ise, kendi eyaleti olan Alaska bölgesinden giden Amerikan güçlerini Kuveyt ve Almanya?da ziyaret etmiş.

Palin?in İsrail?i ziyaret etmediği gibi dış politikada da deneyimi olmadığı biliniyor. Onun İsrail?i ziyareti sırasında bütün Amerikalı siyasilerin yaptığı gibi, Ağlama duvarının önünde huşuyla durma, İsrail?in ABD için ne kadar önemli olduğu konusunda birkaç laf etme, düşmanları hakkında hiçbir şey bilmese de İsrail?in düşmanlarına karşı bir takım tehditler savurma gibi İsrail?e bağlılığını bildirme yönünde çaba içerisinde olacağı konusunda kimsenin şüphesi yok.

Newseek Dergisi, Palin?in Şiilerle Sünniler arasındaki ayrımdan dahi haberinin olmadığını, el-Kaide ile Hizbullah arasındaki farkı bilemeyecek kadar dış politikadan uzak olduğunu, yıllardır Kongre?de görev almasına rağmen bazı açıklamalarında McCain?in de benzer karıştırmalarda bulunduğunu ifade ediyor.

Bununla birlikte Amerikalı Yahudilerin iki nedenden dolayı ağırlıklı olarak McCain?e ve yardımcısı Palin?e oy vermeyeceği belirtiliyor: Birincisi McCain, Yahudi lobisinin Kongre?deki Yahudi milletvekillerinden birini kendisine yardımcı yapması konusundaki ricasını geri çevirmesi?Özellikle de McCain?le birlikte aday olmak isteyen Joe Liberman ve Eric Cantor?un..

İkincisi, Obama?nın yardımcısı olan Joe Biden, İsrail?e olan derin bağlılığıyla biliniyor. Köken olarak Katolik olmasına rağmen sürekli olarak Siyonist olmasıyla övünüyor. Shalom kanalına yaptığı açıklamalarının birinde Biden, ?Siyonist olmak için Yahudi olmak şart değil.? şeklinde konuştu. Ayrıca bir keresinde oğlunun bir Yahudi ile evli olmasından duyduğu memnuniyeti de dile getirmişti.

Her ne olursa olsun Palin, Ortadoğu?daki siyasete yeni bir şey katmayacak. Muhtemelen bu konudaki fikirleri, dış politika konusunda hiçbir şey bilmediği halde Başkan olan George Bush?la aynı olacak. Ancak Palin?in sağcı ve Siyonist çevresi, ABD yönetimini yakın vadede çözüm bulamayacağı bir felaketle karşı karşıya getirdi.

Hakkında gelen doğru ve isabetli bilgiler, Palin?in George Bush?la aynı mayaya sahip olduğunu ortaya koyar nitelikte. Bazı kaynaklar, örneğin, Palin?in oğullarının 11 Eylül 2007?de Amerikan ordusuna katıldığını, 11 Eylül 2008?de yani, 2001?deki olayların 7. yıldönümünde Irak?ta fiili savaşa gireceğini ifade ediyor. Zamanlama her ikisinde de kesinlikle gelişigüzel değil.

Palin?e yönelik en güçlü desteği Protestan köktenciler veriyor. Bu kimseler, İslam?la Hıristiyanlık arasında ebedi bir savaşın varlığına inananlarla İsrail?e kulluk edilmesi gerektiğini savunanların bir karışımı.

Ancak Müslümanlar ve Araplarla adaletli ve iyiliğe dayalı bir ilişki geliştirme konusunda onların gündeminde yer almıyor. Filistinlilerin haklarının kabul edilmesi, ancak İsrail?i memnun ettiği ya da onun varlığını güvence altına aldığı oranda mümkündür. Yoksa ABD?nin baskısıyla olmaz.

Kazanım mı Yoksa Sıfır+Sıfır=0 mı?

Sarah Pelin?in seçilmesi kesinlikle siyasi uzmanlığından kaynaklanmıyor. O, kesinlikle Amerikan imparatorluğundaki ikinci derecede önemli bir makama elverişli bir isim değil. Özgüveniyle bilinen McCain, kendisinin yeteri kadar deneyime sahip olduğunu, tecrübeli bir yardımcıya ihtiyaç duymadığını düşünüyor olabilir.

Gallup şirketinin gerçekleştirdiği günlük kamuoyu araştırmaları, Kilise?ye giden Beyaz Amerikalıların ezici bir çoğunluğunun Obama?ya karşı McCain?i desteklediğini gösteriyor :(%65?e %26). Ancak dindar olmayan beyazlar arasında Obama?nın şansı daha yüksek: (%51?e %39). Gerek sınırlı gelire sahip insanlara hitap ediyor olması gerek dış politikada George Bush?tan daha mütevazı ve daha az kabadayı bir siyaset izlemesi gerekse kendisinin Afrikalı azınlıktan olması hasebiyle Obama, rakibi McCain?e karşı hemen hemen bütün azınlıklar arasında öne geçmiş durumda.

Bu anketler, Palin?in aday gösterilmesinin bu dengeyi değiştirmediği, beyaz ve dindar vatandaşın Palin aday olmadan önce de McCain?i desteklediğini, Obama ile liberallere karşı onun yanında duracaklarını gösteriyor.

Anketlerden çıkan sonuç Palin?in adaylığının Cumhuriyetçi partiye ve McCain?e aslında çok da bir katkısının olmadığını, belki McCain?in dindar seçmenlerinin heyecanını artıracağını ancak, kendisine oy verecek seçmenlerin oranını artırmayacağı yönünde.

Ancak Palin?in seçilmesinin gerçek nedenlerine gelince bunların içerisinde önemlisi, özellikle de McCain?in yaşlı, çirkin yüzlü, peltek lisanlı ve karizma anlamında hiçbir birikime sahip olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, Palin?in şahsi karizması.

Genç, güzel, ciddi bir iş aracılığıyla kişisel hedeflerini gerçekleştirmeye inanan masum bir yüze sahip Sarah Palin, klasik Amerikan vatandaşının bazı özelliklerini üzerinde taşıyor.
Belki de McCain, Palin?i aday göstererek, Amerikan seçmenine ?kendisinden pek de beklenilmeyen bir zekayla- partisinin kadınların işlerine de Hillary Clinton?ı adaylıktan uzaklaştıran rakibi Demokrat Parti kadar önem verdiği mesajını vermeye çalıştı.

Newyork Times gazetesinin yazarı Frank Rich, Palin?in McCain?e kattığı en büyük artının, dikkatleri McCain?in kendisinde bulunan bazı (olumsuz) özelliklerden başka tarafa (kendisine) çevirmek olduğunu söylerken haklıydı.

Cumhuriyetçi aday McCain?in arasıra da olsa, seçmenin karşısına güler yüz, dinç bir beden ve akıcı bir İngilizceyle çıkması gerektiğinde hiç şüphe yok.

Aynı zamanda seçmenin dışarıda başarısız ve gereksiz savaşlardan kaçınma ve içerdeki boğucu krizden uzaklaşma yönündeki eğilimi de daha az önemli değil. Bu görevi, güzellik kraliçesi seçilmiş ve spor müsabakalarında ödül almış Palin?den daha iyi yapacak kimse şimdilik yok.

Şayet oyalama politikaları seçimlerin yapılacağı önümüzdeki Kasım ayına kadar devam eder ve McCain ve Palin seçimleri kazanırsa bu, bu konuda kimsenin aksini beklemediği Amerikan yüzeyselliği hakkında güçlü bir teyit olmuş olacak.


*Moritanyalı yazar.


Bu makale İslam Özkan tarafından TİMETURK için tercüme edilmiştir.