Dolar

34,8945

Euro

36,7495

Altın

3.005,84

Bist

10.058,63

Demirel, 12 Eylül'ü değerlendirdi

9. Cumhurbaşkanı Demirel, ?Bundan sonra memleketin zaman zaman bunaldığı olur, sıkıntıya düştüğü zaman olur ama ilk akla gelecek olan şey darbe olmamalıdır' dedi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-09-12 21:12:00

Demirel, 12 Eylül'ü değerlendirdi

Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ?Bundan sonra memleketin zaman zaman bunaldığı olur, sıkıntıya düştüğü zaman olur ama ilk akla gelecek olan şey darbe olmamalıdır. Memleket bunaldığı zaman bunun içerisinden nasıl çıkarız diye halkımızın bir kısmı sistem dışı bir takım arayışların içine girmemelidir? dedi. Halkın kafasından darbe anlayışını silmek gerektiğini belirten Demirel, darbelerin bir tedbir olarak düşünülmemesi gerektiğine dikkat çekti.

Demirel, Güniz Sokak'taki evinde DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz ve bir grup DYP?liyi kabul etti. Demirel, kabulde 12 Eylül darbesinin 28?nci yıl dönümü nedeniyle değerlendirmelerde bulundu.

Geçmiş 30 yılın Türkiye?nin çok partili demokratik hayatı yaşadığı 60 yılın yarısı olduğunu belirten Demirel, şunları söyledi: ?1946?da Türkiye çok partili hayata geçti bugüne kadar geldik. 12 Eylül askeri darbesi çok konuşuldu, bugün de konuşuluyor. Ne yazık ki bugünkü konuşulan kısmında pek çok şey unutularak konuşuluyor. Geçmiş unutularak konuşuluyor. Yine de memnunum ki konuşuluyor. Benim için en önemli mesele, faydalı ömrünün tümünü siyasette ülke hizmetine vermiş birisi olarak benim için en önemli mesele, ülke sorunlarının konuşulabilir olmasıdır. Hür ve serbest zihinle konuşulabilir olmasıdır. Bunun üzerine gölge düştüğü zaman sorunları çözmek zorlaşır. Eğer meydanlar hür, sokaklar hür, parlamento kürsüsü hür, üniversite kürsüsü hür, gazete sütunları hür, televizyon ekranları hürse ve insanlar bir şey söyleyeceği zaman etrafına bakınmıyorsa ?söylediğimi bir duyan var mı? diye. Böyle bir korku içinde değilse ülke sorunları çözülür.?

-SORUNLARDAN KORKMAMAK LAZIM-

Bir ülkenin hayatında sorunlarla karşılaşınca bu sorunlardan korkmamak gerektiğini ifade eden Demirel, ?Hemen telaşa kapılmamak lazımdır. Ve hele ülkenin sonu hakkında şüphelere düşmemek lazımdır. Eğer bir toplum kendi geleceği hakkında çok çabuk şüpheye düşüyorsa o toplumu tahrip etmek gayet kolaydır. Bütün hikaye mücadele gücüdür? diye konuştu.

-DARBELER SORUNLARI ÇÖZMEDİ-

Darbelerin büyük olaylar olduğunu ifade eden 9. Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye?de darbelerin hükümetlerin değil, Meclis?in, partilerin ve anayasanın tümünün değiştirilmesiyle sonuçlandığına işaret etti. Demirel şunları söyledi:

?O zaman biz ayakta tutmaya çalıştığımız, halkın, halk için, halk tarafından idaresi diye tabir edilen demokrasiyi yapacağız derken zedeledik. Demokrasinin en önemli şartı millet iradesinin üstünlüğüdür. Millet iradesi üstünlüğü ile seçilmiş bir Meclis?i siz kapatırsanız ve o Meclis?e toplanmayı sağlayan partileri kapatırsanız o zaman yeni baştan ona bir süre sonra müsaade etseniz dahi kuvvetinin büyük bir kısmını yitirmiştir. Biz kendi devletimizi zaafa uğrayarak götürdük. Darbeler güncel bir takım sorunların çözülmesine yardımcı olmuştur. Fakat o sorunlar çözülmüş olsaydı ondan sonraki zaman içerisinde darbe ile karşılaşmazdık. O sorunların da çözülmesi demek ki darbe ile mümkün olmamış.?

-SORUNLAR TARTIŞARAK ÇÖZÜLMELİ-

Türkiye?nin sorunlarını artık darbe ile çözmeyecek bir noktaya geldiğini belirten Demirel, tartışma ve diyaloğun önemine vurgu yaptı. Demiler, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

?Bu tartışmaların ölçüyü kaçırmaması, edep sınırı dahilinde olması insanların bir biriyle tartışırken birbirini çok incitmemesi uygar insanlar gibi bu tartışmaların yapılabilir olması lazımdır. O takdirde sorunlarımızı çözeriz.

Bundan sonra memleketin zaman zaman bunaldığı olur, sıkıntıya düştüğü zaman olur ama ilk akla gelecek olan şey darbe olmamalıdır. Memleket bunaldığı zaman bunun içerisinden nasıl çıkarız diye halkımızın bir kısmı sistem dışı bir takım arayışların içine girmemelidir. O sistem dışı arayışların içine girerse kendisine destek bulur ya da devletin kurumlarından kendisine destek bulur. Devletin kurumları harekete geçer. Darbe sadece devletin bir kurumunun yaptığı iş değildir. Nitekim, Türkiye?de yapılmış olan darbeler halkın bir kısmı buna üzülmesine rağmen, bir kısmı buna alkış tutmuştur. Halkın kafasından darbeyi silmek lazım. Darbeyi bir tedbir olarak bizim halkımız düşünememeli. Söylüyorum şartlar ne kadar kötü olursa olsun yıkılıyoruz, çöküyoruz gibi bir takım korkuların içinde olmamak lazım. Devlet baş gibidir. Hükümet de şapka gibidir. Şapka eskir yenisini alırsınız, yenisini halk alır sandıktan getirir. Ama devlet.. Devlet baş gibidir. Başı eskitirseniz işiniz zordur. Biz devleti bir hayli hırpaladık. Şimdi bizim geleceğe daha iyi bakmamız lazım.?

-TÜRKİYE?NİN BAŞI SUYUN ÜSTÜNDE-

?Keşke hatalar yapmasaydık da bu darbeler olmasaydı dediğiniz oldu mu' şeklindeki bir soruya ise Demirel, ?Böyle düşünmek gayet kolaydır. Hele bundan 28 sene evvel gelmiş geçmiş bir hadisenin bütün şartlarını kaybolmuş orta yerden. Bunları bugün ki şartlarla ölçmek çok kolaydır. Ama eğer bir ülkede ülke yönetilemez hale gelmişse, neden yönetilemez hale geldiğini bir takım kişilere fatura etmek kolaydır. Bunların hepsi yanlıştır yalnız. Netice şudur ki oraya gelinmiştir. Bir netice daha var oradan da çıkılmıştır. Bütün bunlar olup bitmiştir ama Türkiye 22?nci seçimini yapmıştır. Türkiye?nin başı suyun üstündedir? diye karşılık verdi.

 

 

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara