Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Babacan'dan CHP'ye ağır sitem

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde gerçekleştireceği reformları içeren Ulusal Programı anlatmak için başlattığı muhalefet turunu sürdürüyor.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-09-08 17:19:00

Babacan'dan CHP'ye ağır sitem


Önceki gün BBP lideri Muhsin Yazıcoğlu ile görüşen Babacan, dün de DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'i ziyaret etti. Babacan, 1 saat 20 dakika süren görüşmenin oldukça verimli geçtiğini söyledi. Babacan, CHP ve MHP liderlerinin görüşme talebine karşılık vermemesini ise ''Olumlu-olumsuz ne olursa muhalefet edeceğiz diyorlarsa kendi bilecekleri iş.'' şeklinde değerlendirdi. Talep gelmesi halinde görüşmeye hazır olduklarını belirtti. DSP lideri Sezer, görüşmeyi değerlendirirken Türkiye'nin önümüzdeki dönemde AB süreci için hızlı adımlar atmak zorunda olduğunu vurguladı. Sezer, Ulusal Programı madde madde inceleyeceklerini ifade etti.

Türkiye'nin AB sürecini belirleyecek Ulusal Program'la ilgili muhalefet turu sürüyor. Programla ilgili

Babacan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) sürecinde yapacağı reform çalışmalarını içeren 2008 yılı Ulusal Programı (UP) ile ilgili bilgi vermek üzere Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer'i DSP Genel Merkezi'nde ziyaret etti. Yaklaşık 1 saat 20 dakika süren görüşme sonrası ikili, genel merkez çıkışında basına açıklamalarda bulundu.

Hazırlanan UP taslağı ile ilgili kapsamlı bir bilgi sunduğu için Bakan Babacan'a teşekkür eden Sezer, ''UP konularını dosya halinde bize verdi. Ciddi şekilde madde madde inceleyeceğiz. Raporu inceleyip görüşlerimizi hükümet ile paylaşmayı bir görev biliyoruz'' dedi. DSP'nin AB sürecine verdiği katkıya vurgu yapan Sezer, ''Türkiye AB sürecinde önümüzdeki dönemde hızlı adımlar atmak zorunda'' dedi.

Reformları, Geniş Kesimlerle Sağlayacağımız Mutabakatla Yapmak İstiyoruz

Bakan Babacan da ziyareti 'oldukça verimli' sözleri ile değerlendirdi. UP taslağını tartışma ve istişare sürecine soktuklarını kaydeden Babacan, hazırladıkları taslağı, 80'den fazla sivil toplum kuruluşumuza taslağı gönderdiklerini açıkladı. Bu kuruluşlardan görüşlerini ve programa katkılarını beklediklerini ifade eden Babacan, 'Önümüzdeki 3-4 yıl boyunca Türkiye'nin yoğun biçimde üzerinde çalışacağı reformları, siyasi parti liderlerimiz ile ben tek tek bizzat görüşmek istedim. Bu hazırlığı yapan ekibin başındaki kişi olarak ve AB çerçevesinde Türkiye'nin 2008 yılı ulusal programını hazırlayan bakan olarak ilk elden siyasi parti liderlerine bu programı sunmak istedim'' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin pek çok alanda reforma ihtiyacı olduğunu ve çok eksiklikleri bulunduğunu belirten Bakan Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: ''Yapacağımız tüm reformlar halkımızın yaşam kalitesini, Türkiye'deki standartları yükseltmeye yönelik reformlardır. Bu reformları istiyoruz ki istişare ile ve geniş kesimlerle sağlayacağımız bir mutabakat ile yapalım. Bu aynı zamanda bir mutabakat arayışıdır. Demokraside istişare, diyalog temel mekanizmadır. Bu istişare ve diyalog ile ancak Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretilebilir. Konuşarak ancak Türkiye için daha iyi neler yapabiliriz bunu ortaya koyabiliriz. Bizim bu ziyaretlerimizin amacı budur. Tekrar ediyorum, bu program bir taslak programdır. Nihai program değildir. İstişareler sonucunda, bu görüş alışverişleri sonucunda biz buna son şeklini vereceğiz. Henüz bu yasalar meclis gündemine gelmeden bunların tartışılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu amaçla bu görüşmeleri yapıyoruz.'' diye konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin UP ile ilgili görüşme talebine olumsuz yanıt vermesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise Babacan şunları söyledi: ''Kuşkusuz bu kendi takdirleri ancak ben az önce de söyledim demokraside temel araç diyalog konuşmak. Kaldı ki UP'ı hazırlayan ekibin başındaki bakan olarak ilk elden ben kendilerine bu hazırlıkları anlatmayı arzu ederdim doğrusu. Türkiye'nin geleceğini bu kadar yakından ilgilendiren, Türkiye'nin 3-4 yıllık önümüzdeki reform sürecinin omurgası olan böylesine önemli bir çalışmayı en azından kendilerinin dinlemeleri, en azından kendilerinin bu konuda ilk elden bilgilenmelerinin kendileri içinde faydalı olacağını düşünüyordum. Karar kendilerinindir. Umarım bu tavır; malum seçim dönemine giriyoruz. Mart 2009'da yerel seçimler var. Bu tavır hani hükümet önümüze ne getirirse getirsin, biz hepsini peşinen ret ediyoruz, böyle bir muhalefet anlayışının bir yansıması değildir diye ben ümit ediyorum. İçinde ne var ne yok bilmeden, detaylarını görmeden, bir siyasi parti genel başkanının arkadaşlarını nasıl yönlendireceği, çalışmaları nasıl yapacağı kendi takdirleridir. Biz yinede hazırız. Bugün değil yarın, bir hafta sonra, iki hafta sonra görüşmek isterlerse biz hazırız. Bizim görevimiz bunu anlatmak.''

Görüşmeyi Reddetmek Modern Demokrasi Anlayışına Uygun Değil

Kırgın mısınız? Şeklindeki bir soru üzerine ise Babacan, ''Hayır kesinlikle' cevabını verdi. 'Bizim siyaset anlayışımızda kırgınlık gücenme kesinlikle yok' diyen Babacan görevlerinin, Türkiye için düşündüğükleri hazırlıkları anlatmak olduğunu hatırlattı. 'Bu bizim yapacağımızdır haberiniz olsun anlayışı içinde olmadıklarını, kendi görüşlerini ve katkılarını da almak için partilerden görüşme talep ettiklerini belirten Babacan, ulusal programı geniş bir mutabakat ile yürürlüğe sokmayı arzuladıklarını kaydetti. Babacan, sözlerini şöyle tamamladı: 'Bu konuda görüşmeyi bile reddetmek, modern demokrasi anlayışına uyan bir yaklaşım değildir diye düşünüyorum. Umarız ki, Türkiye'nin daha yüksek bir demokrasi standartlarını yakalaması, uzlaşı ve diyalog kültürünü daha iyi özümsemesi için, bu gelişmeler bir fırsat olur diye ümit ediyorum. Biz, kendilerinden gelecek talep üzerine her an görüşmeye hazırız. AB genel sekreterimiz, arkadaşlarımız, işaret ettikleri kişilerle de görüşebilirler. Ama buna da kapalı olurlarsa, buda kendi tercihleridir. Olumlu-olumsuz ne olursa muhalefet edeceğiz diyorlarsa bu da kendi bilecekleri iştir.''

CİHAN

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara