Sahip olduğumuz muhteşem târihî geçmiş ve onun bize hediyesi olan târihimizin aynaları olan çok zengin matbu-yazma nâdir eserle milyonlarca arşiv vesîkası, bunların yanında harita, fotoğraf, gazete, mecmua gibi muazzam miras, bizlere geçmişimize dâir araştırma, inceleme ve tahliller yapmayı, bunlardan istifâde ile bugüne ve geleceğe ışık tutmak îcâp ettiğini hatırlattı.
Mühim bir ihtiyaca cevap vereceğini düşündüğümüz YEDİKITA Dergisi, içtimâî ilimler merkezli bir yayın çizgisi takip etmeyi hedefliyor. İçtimâî ilimler içerisinde ise târih ilminin husûsî bir yeri bulunmaktadır. Zîrâ, ecdâdımız târih disiplinini târif ederlerken onun için ?Ümmü'l-ulûm? yani 'ilimlerin anası' demişlerdir. Büyük İslâm târihçisi ve muhaddis İbnü'l-Esir meşhûr 'El-Kâmil Fi't-Târih' isimli eserinin mukaddimesinde târih ilminin mânevî ve dünyevî birçok faydaları olduğunu şu cümleleriyle ifâde etmektedir:
'Târih öğrenmek ile her hâdisenin başından sonunu kestirmek melekesi (kâbiliyeti) kazanılır. Zîrâ hiçbir iş yoktur ki onun benzeri evvelden vukû bulmuş olmasın. Allâhü Teâlâ'nın, insana verdiği akıl, tecrübe ile gelişir ve artar. İnsan târih bilgisi ile meclislerde itibâr bulur, bulunduğu toplulukta bir mesele mevzû olduğunda kulaklar ve kalpler onun söyleyeceği şeyi bekler ve ona yönelir. Târih bilmek, güzel ahlâktan olan sabır ile ahlâklanmaya vesîle olur. İnsan bütün peygamberlerin ve fazîletli insanların imtihân edildiklerini görür, başına gelen şeyin onlara daha şiddetlisi ile ulaştığını bilir de kendisine erişen belâya sabreder ve onların musîbet esnâsında tuttuğu yolu tâkib eder. Kur'ân-ı Kerîm'de bu hikmeti bildiren misaller vardır. Meâlen: 'Şüphesiz ki bunda (o eski kavimlerin hâllerine dâir haberlerde) kalbi (duyacak vicdanı) olan yâhud şâhid olarak kulak verenler için elbette bir öğüt vardır.' (Kâf Sûresi, âyet 37) buyurulmuştur.'
YEDİKITA Dergisi olarak, târihin, kuru bir bilgi yığını, yahut ideolojik bir âlet değil; ibret alınacak ve geleceğimizi şekillendirecek bir vâsıta olduğunu belirterek, târih sevgisini ve şuurunu kazandırabilmeyi hedefliyoruz. Bunun için, gerçeklerin tesbiti yolunda saptırmalardan, menfî tahlillerden ve abartılı ifâdelerden uzak durulacak, millî-mânevî, örfî-ahlâkî sınırlar gözetilmeye çalışılacaktır.
Dergimiz, dünya coğrafyasında medeniyetimizi, sanatımızı, müesseselerimizi geniş bir zaman perspektifi içinde ele alacaktır. Geçmişimizin renkli, birbirinden farklı ama bir o kadar da ibret alınması gereken hâdiselerini sizlere nakledecektir. Edebiyatımıza ayrı bir ehemmiyet verilecek, buna mâtuf olarak lisânımızın korunması da hedeflerimizden olacaktır.
Dergimiz her ay yeni bir sayı ve zengin bir muhtevâ ile daha iyiye ve daha güzele ulaşmaya çalışacaktır. Bu münâsebetle her yaştan ve her seviyeden okuyucularımızın tenkîd, teklîf ve tebrikleri bizi yüreklendirecek ve yeni sayılarımız için bize güç ve hız verecektir.
Bu ilk sayımızda birbirinden mühim mevzularla okurlarımızın karşısına çıkıyoruz. Zaman zaman bu sayıdaki gibi çeşitli hediyelerimiz de olacaktır. İlk hediye olarak sizlere 'Sultan İkinci Abdülhamîd Han'ın Asırlık Projesi' ismiyle bu büyük pâdişâhın Hamîdiye köprüleri projesi posterini veriyoruz.
Yayın hayatına YEDİKITA?dan merhaba... Saygılarımızla...
Daha geniş bilgi için tıklayın:
http://www.yedikita.com.tr/