Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Baro'dan Koşaner'e 'hukuksuzluk' tepkisi

Diyarbakır Barosu Başkanı Tanrıkulu, Kara Kuvvetleri Komutanı Koşaner'in sözleri üzerine 'Hangi yasanın teröre karşı mücadeleyi önlediğini' sordu.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-08-28 10:00:00

Baro'dan Koşaner'e 'hukuksuzluk' tepkisi

Jandarma Genel Komutanlığı'ndan Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Org. Işık Koşaner devir teslim töreninde 'Terör insan haklarını tehdit ediyorsa özgürlükler ile alınacak tedbirler arasındaki dengenin tekrar değerlendirilmesine ihtiyaç var' şeklindeki yaklaşımı insan hakları savunucularının eleştirileriyle karşılaştı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Yavuz Önen 'Bu özgürlüklere değil güvenliğe dönelim demektir' derken, Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu 'Ordunun 'terörle mücadele' adına yürüttüğü faaliyetlerin, sırasında hukuk dışılıkla örtüştüğünü' belirtti, Koşaner'in istemini de 'Hukuk dışılığı şimdi yasal hale getirmeye çalışıyorlar' diye yorumladı.

Tanrıkulu Org. Yaşar Büyükanıt'ın geçtiğimiz yıl, 'yakalanan terörist yer göstermeye götürüldüğünde çatışma çıkıp ölünce 'hakkımızda soruşturma açılıyor'' diye serzenişte bulunduğunu, bunu bir yetki kısıtlaması olarak gördüğünü anımsattı.Tanrıkulu: Hangi yasa neyi engelliyor?

Tanrıkulu, 'Hangi yasa neyi engelliyor, onu da söylemiyorlar. Hangi maddesi engelliyor. Yakalanan bir örgüt üyesinin avukat yardımından faydalanması mı istenmiyor, 4 günlük gözaltı süresi mi yetmiyor?' diye sordu. 'Somut bir örnek yok. Bu faaliyetler sırasında yaptıkları hukuk dışılığı yasal hale getirme isteğidir bu...'

Diyarbakır baro başkanı, güneydoğuda jandarma operasyonları sırasında 'helikopterden insan atma' iddialarının yeniden gündeme gelmesine ilişkin olarak da 'Jandarma bugüne kadar kendileriyle ilgili iddiaların üzerime hiç gitmedi benim bildiğim kadarıyla' diyor ve Org. Işık Koşaner'in istemini 'bu olasılığı da ortadan kaldırmak istiyorlar zaten,' diyerek yorumluyor.

Bu söylem özgürlük alanının daralacağını gösterir

Yavuz Önen de 'özgürlükler ile alınacak tedbirler arasındaki denge'nin yeniden tartışma konusu edilmesini yeni bir 'mecra arayışı' olarak yorumluyor: 'Kişi hakları konusunda yapılan   iyileştirmelere  Türk Silahlı Kuvvetleri ve polis teşkilatı 2005'ten beri bu görüşleri dile getirdiler. Bu talepler mecra buldu. Yetkileri artırıldı.'

Önen sadece 2008'de 22 'yargısız infaz' (medyadaki adıyla 'dur ihtarına uymama'ölümü) olduğunu anımsattı.

'Savaş ortamındayız silahların patladığı bölgelerde benzer ihlallerin yaygın olduğuna da tanık oluyoruz bu söylem aslında Türkiye'de yakın gelecekte biraz daha sıkı bir politika olacağını, özgürlük alanlarının daha da daralacağına işaret ediyor.'

'Çifte standart, koruma kollama politikası yeni bir politika değil. Ergenekon iddianamesi daha ilk bölümde bu dosyalardaki suç atımlarının silahlı kuvveterle, istihbarat  birimleriyle ilgisi olmadığı belirtilerek başlıyor. Bu Türkiye'nin gerçeği, biz Türkiye'de gerçek demokrasinin tesis edilmediğini görüyoruz.'Koşaner ne söyledi?

Kara Kuvvetleri Komutanı Koşaner'in Jandarma Beştepe Tesisleri?nde düzenlenen devir teslim töreninde yaptığı konuşmasından bazı notlar şöyle:

* Ülkemizde hiç terör yokmuş gibi düzenlenen yasaların teröre karşı mücadelede önleyici faaliyetlerinde yetersiz kalıyor

* Belli bölgelerde belli sürelerle ve yine yasalarla belirtilecek yetkili makamlarca sadece ihtiyaç duyulması halinde uygulanacak tedbirleri içeren yasa değişiklik teklifleri biran önce sonuçlandırılmalı

* Münferit olaylar derhal teşkilatın tümüne teşmil edilerek teşkilatın suçu gibi gösteriliyor, jandarma teşkilatımızın güzide mensupları derinden yaralanıyor.

Kaynak: BİA

Haber Ara