Ergenekon operasyonunda tutuklanan emekli Albay Arif Doğan'ın Ankara'da tedavi gördüğü Numune Hastanesi'nde olağanüstü güvenlik tedbirleriyle korunduğu öğrenildi. Hastanede kaldığı mahkum koğuşunun güvenliği jandarma tarafından sağlanan emekli Albay Doğan güvenlik gerekçesiyle tek kişilik odada tutuluyor. Doğan'ın yemekleri kontrolden geçirildikten sonra kendisine veriliyor. Ergenekon yapılanmasında kilit önem taşıyan, sorgulanmasıyla Ergenekon yapılanmasının kılcal damarlarını ortaya çıkarabilecek isim olan Arif Doğan'a uygulanan bu özel güvenlik kalkanı, hedef olabileceği savını güçlendiriyor.
'JİTEM'in uygulayıcısıydım' diyen Doğan'ın vereceği bilgilerin birçok olayı aydınlatması bekleniyor. Bazı faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasında kilit rol oynaması beklenen JİTEM'ci Albay'ın İstanbul'a gönderilmemesi, 'çok şey bilen albay ortadan kaldırılacak mı?' kuşkusunun doğmasına yol açtı.
SAVCI HERYERDE DİNLER
Hukukçular, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz'ün, mahkum koğuşunda bulunan Doğan'ın ifadesine burada da başvurabileceğini bildirdi. Avukat Mehmet Ener, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddelerine göre, Ergenekon savcılarının ilgili kişileri nerede olursa olsun dinleme yetkileri olduğunu belirterek, Savcı Zekeriya Öz'ün daha önce Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan Danıştay Davası sanıklarını dinlemesini örnek gösterdi.
Arif Doğan'ın Ankara'da kalmasını sağlayan sağlık raporu, gözaltına alındığı sırada Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından verildi. Buna göre tansiyon ve şeker hastası olan Doğan'ın seyahat etmesi de imkansızdı.
İSTANBUL'A GETİRİLMİYOR
Rapor, Arif Doğan'ın seyahat etmesinin sakıncalı olduğunu belirtiyor. Raporda buna gerekçe olarak da Doğan'ın tansiyon, şeker hastası olması, dört damarının değiştirilmesi ve oksijen tüpüne bağlı yaşaması gerektiği sıralanıyor. Raporun belirli bir süresinin de olmadığı kaydediliyor. Rapora göre Doğan'ın sağlık durumunda bir değişiklik olmadığı sürece seyahat etmesi de mümkün görünmüyor.
Doğan'ın sorgulanamaması JİTEM bağlantılı infazların aydınlatılmasına imkan vermiyor. JİTEM'in kurucuları olan Veli Küçük'ün Kocaeli İl Jandarma Alay Komutanı, Arif Doğan'ın ise Yalova İl Jandarma Alay Komutanı olduğu dönemlerde Türkiye, Bolu-Sapanca-Hendek üçgeninde gerçekleşen bir dizi infazlarla yüzyüze kalmıştı. Arif Doğan'ın sorgulanması Jandarma Bölgesi olarak bilinen Bolu-Hendek-Sapanca üçgenindeki faili meçhul cinayetler aydınlatılmasında kritik önem taşıyor.
Doğan, Ergenekon operasyonunun yürütüldüğü İstanbul'a gönderilmeyen 'Özel tutuklu' olma özelliğini koruyor. Ergenekon'un bir numaralı sanığı Veli Küçük idrar yollarındaki iltihaplanma nedeniyle sık sık hastaneye kaldırıldığı halde Kandıra Cezaevi'nde tutulurken, kanser teşhisiyle tedavi altına alınan İP Genel Başkanı Yardımcısı Ferit İlsever, tahliye talebi de reddedilerek Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne konulmuştu. Küçük ve İlsever'den esirgenen imkanlar, emekli Albay Arif Doğan'a sağlanıyor.
Doğan'ın ekibindeki PKK'lının itirafları
Haber dergisi Aktüel, Arif Doğan'ın ekibinde çalışan eski PKK'lı İbrahim Babat'ın itiraflarını yayınladı. Babat itiraflarında, JİTEM'in hukuk dışı bir yapıya bürünmesine, kirli işlere bulaşmasına, rant kavgasına dönüşmesine ve sorgusuz infazlarına yer veriyor. Aktüel Dergisi, 'İtirafçı tetikçilerin hamisi, mafya babasının reisi' başlıklı dosyada, 17 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 2002 yılında Suriye'ye sınır dışı edilen itirafçı İbrahim Babat'ın Kırklareli Cezaevi'ndeki koğuş arkadaşına dikte ettirdiği 11 sayfalık elyazması itiraflarından çarpıcı bölümler yer alıyor.JİTEM'in teröre karşı başarılı çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Babat, bunun yanısıra gizli kalmış hukuk dışı uygulamaların da gerçekleştiğini anlatıyor.
Kaynak: Yeni Şafak