Haber Merkezi / TIMETURK
Eski devlet başkanı Pervez Müşerref?in ayrıldığı yeni Pakistan?da en büyük kaybedenin İsrail olduğu bildirildi. Uzmanlara göre, Müşerref istifa etmese bile İsrail?in tanınması o kadar kolay olmayacaktı. Eski büyükelçi ve diplomasi uzmanı Mansur Alam, TIMETURK?e yaptığı açıklamada, ?Eğer Müşerref koltukta kalsaydı dahi, toplumdaki aşırı hassasiyet nedeniyle Pakistan?ın İsrail?i tanıması için çok küçük bir ihtimal vardı? ifadelerini kullandı.
Müşerref?in 2007 başlarında Dışişleri Bakanlığı?ndan İsrail?in tanınması için bir plan yapmasını istediği ancak aynı yılın Mart?ında başlayan siyasi çalkantı nedeniyle bu planını gerçekleştiremediği biliniyor. Diplomatik kariyeri 1966?dan 2002?ye uzanan Alam, ?Şimdi o küçük şanslar bile kayboldu? dedi.
Müşerref, bu senenin Ocak ayında İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak?la Paris?te görüşünce şimşekleri üzerine çekmişti. Müşerref ve İsrail?in komadaki lideri Ariel Sharon, 2005 Eylül?ünde BM Genel Kurulu?nda el sıkıştı. Müşerref ABD?de 2005?te yapılan Dünya Yahudi Kongresi?nde konuşan ilk Pakistanlı lider oldu. Bu tarihi olayın ardından, dışişleri bakanı Hurşit Kasuri?yi İsrailli meslektaşıyla Silvon Shalom?la görüşmek için Türkiye?ye yolladı.
Müşerref, 2006?da bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından sonra hükümetinin İsrail?i tanımak zorunda olacağını söyleyerek sert eleştirilere hedef olmuştu. Pakistan, İsrail?i Filistin işgali nedeniyle tanımıyor.
İsrail?de çıkan Jerusalem Post?un, İsrailli kaynaklara dayandırarak verdiği haberde Müşerref?in istifasının ?İsrail ve Pakistan arasındaki ilişkilerin yakın gelecekte düzeltilmesi umutlarını yok ettiği? kaydedildi.
İsrail?in disiplinler arası merkezi Herzliya?da Pakistan uzmanı olarak çalışan İzak Kfir, Müşerref?in Lübnan sınırındaki barış gücüne katılma isteğini reddeden Ehud Olmert?i suçladı. Kfir, ?Bu büyük bir kayıp? oldu diyerek Müşerref?in önerisinin İsrail?le ilişkiler için önemli bir adım olarak niteledi.
İnanması güç
Rusya, Mısır, BAE, Meksika ve diğer ülkelerde elçilik görevi yapan Alam, yönetimdeki koalisyon partilerinin çoğunluğunun Müşerref?in ihtilaflı düşüncesine itibar etmeyeceğini söyledi. Eski başbakan ve Pakistan Müslüman Birliği (PML-N) lideri Navaz Şerif?in konu hakkındaki duruşunun net olduğuna dikkat çekerek, ?Asla böyle bir çabayı desteklemez? dedi.
Alam, ABD eski büyükelçilerinden Begüm Abide Hüseyin?in Şerif?in 1990-1993 arası görevi sırasında İsrail?le diplomatik ilişki öneren çağrısına atıfta bulunarak, ?Önerisi hükümet tarafından çok sert şekilde reddedildi ve elçide açıklamasını geri almak zorunda kaldı? diye konuştu.
Aynı tutumun Pakistan Halk Partisi (PPP) için de doğru olduğuna inanıyor: ?Her ne kadar Benazir Butto (öldürülen başbakan ve PPP lideri) birkaç yıl kadar önce İsrail?le diplomatik ilişkiyi destekleyen açıklamalar yapsa da, halk direnişini sezerek üzerinde durmadı?. Alam, PPP bunu istese daha halkın tepkisini göze alamayacağını söyledi.
Karaçi Üniversitesi?nin Uluslararası İlişkiler Bölümü eski başkanı Dr. Şamim Aktar da aynı fikirde: ?Eğer PPP böyle bir çaba içine girerse, tabutu üzerindeki son çivi olur?. Aktar, ?Siyasi partiler insanların isteklerinin tersine hareket edemezler ve Pakistan halkı asla böyle bir şeyi kabul etmez? diye devam etti.
Peşaver?den güvenlik uzmanı İmtiyaz Hüseyin, Pakistan?ın İsrail?le doğrudan karşı karşıya gelmediği iddasını reddederek şöyle konuştu: ?İsrail?in Pakistan?ın nükleer programın en büyük düşmanı olduğu bilinen bir sırdır. Aynı zamanda İsrail?in bu programa karşı uzun süredir komplo peşinde olduğu da aşikardır. İsrail?i tanımak, ajanlarına nükleer programımıza daha rahat sızmak için kolaylık sağlayacak?
İLGİLİ HABERLER
Müşerref'i İsrail mi kurtarmaya çalışıyor?
Müşerref'e 'umreli sürgün' formülü
ABD?nin Müşerref sonrası açmazları
Pakistan?ın yeni lideri bir kadın mı olacak?