Dolar

34,8763

Euro

36,7786

Altın

3.047,35

Bist

10.140,43

İşte 1 Temmuz'un bilinmeyenleri...

İşte Eruygur ve Tolon'un gözaltına alındığı 1 Temmuz günü ve sonrasında yaşananlar.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-08-20 00:20:00

İşte 1 Temmuz'un bilinmeyenleri...


1 Temmuz günü emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur, ATO Başkanı Sinan Aygün, gazeteci Mustafa Balbay ve Ufuk Büyükçelebi?nin de gözaltına alındığı şok bir operasyon gerçekleşti. O gün ve sonrasında neler yaşandı ?

Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın, 29 Haziran günü yine hummalı bir çalışma içindeydi. Savcılık zabıt katibi, hızlı biçimde söylenenleri yazıyor, pazar günü olmasına rağmen Savcıların, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesine yapacakları talep, kağıda dökülüyordu.

??Soruşturma No: 2007/2023- Teknik Takip No: 2008/1005?? diye başlayan talep yazısında şöyle denildi:
??Ergenekon Terör Örgütü ile alakalı olarak mevcut bilgiler ve teknik takip kararlarına göre, şüphelilerin yapılanma içerisinde olabilecekleri bu örgütle ilgili delil elde edilebilmesi ve Ergenekon Terör Örgütünün tamamen deşifre edilip çökertilebilmesi amacıyla arama kararına ihtiyaç duyulmuştur??

Yazıda kimlikleri ve ev-iş adresleri verilen kişilerin 72 saat içinde gözaltına alınması, yapılacak aramada elde edilen evraklarla birlikte, savcılığa gönderilmesi de istendi.

Kimlikleri verilen isimler arasında emekli Orgeneraller Hurşit Tolon, Şener Eruygur, ATO Başkanı Sinan Aygün, gazeteciler Ufuk Büyükçelebi, Mustafa Balbay ve Erol Mütercimler de vardı. Tolon için, Ankara Yukarı Ayrancı, Çayyolu, Çankaya ve Aydın Kuşadası?ndaki 4 ev adresi verildi. Kuşadası?ndaki ev için ??Soğucak köy meydanından, caminin yanından 200 metre ilerde?? ifadesi de kayda geçirildi.

29 Haziran günü yapılan bu talep aynı gün saat 15.00?de 10. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Evraklar Ankara ve İstanbul Emniyet Müdürlüklerine gönderildi. 30 Haziran Pazartesi günü planlama ile geçti. 40?a yakın ekibin sabah 06.30?dan itibaren gidecekleri adresler kapalı zarf içinde teslim edildi.

1 Temmuz günü düğmeye basıldı. 08.00?den itibaren bomba düşmüştü. İlk olarak Emekli Orgeneraller Tolon ve Eruygur?un gözaltına alındığı haberi geldi. Ardından Aygün ve Balbay da Ankara?da gözaltına alındı. İstanbul?da da aynı saatlerde Mütercim ve Büyükçelebi gözaltındaydı. Eski milletvekili Turhan Çömez?in Ankara Boğaz sokakdaki bürosu ile Çukurambar semtindeki evine giden ekipler ise yurt dışında olduğu için Çömez?i bulamıyordu.

Ardından saatler süren aramalar yapıldı. Tolon?un askeri lojman içindeki konutuna sivil ve askeri savcının yanı sıra Merkez Komutanlığından bir Albay ve bir Yarbay ile, iki Avukatı ve Genelkurmay?da görevli Yıldız hemşire de geldi. Bu arada ATO Başkanı Aygün?ün makam odasında arama yapılırken TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da endişeli bir biçimde orada bulunuyordu

??BENİ TANIDINIZ MI ? ??
Aramalar tamamlandıktan sonra gözaltındaki isimler birer ikişer Adli Tıp?ta sağlık kontrolünden geçirilip Emniyet Müdürlüğüne getirildi. İstanbul?a doğru yola çıkılacaktı. Zanlılar TEM Şube Müdürlüğünde müdür ve müdür yardımcılarının odalarında bekletildi. ATO Başkanı Sinan Aygün de, müdür yardımcısının odasında İstanbul?a hareket saatini bekliyordu. Odadan içeri sivil giyimli genç bir polis girdi. Kendisini tanıtı ve rütbesini de söyledikten sonra Aygün?e şöyle dedi:
- Sinan bey beni tanıdınız mı ?
- Tanıyamadım
- Ben yıllar önce ATO?ya sizin yanınıza geldim. Kredi karı borcum vardı. İcra takibi başlıyordu. Çok zor durumdaydım. Siz ilgili bankaya telefon edip bir yönetici ile görüştünüz. Borcumu taksitlendirdiler, beni icradan kurtardınız.

Aygün polis amirinin yüzünü biraz daha süzdü ve ?? Öyle mi? Çok arkadaşa yardımcı olmuştum. Size de faydam dokunmuşsa ne mutlu?? demekle yetindi. Polis tekrar teşekkür ederken, Aygün?ün elini tuttu öpmek istedi ancak Aygün ??Estağfurullah?? diyerek geri çekti.

KOLUNA SİGARA BASTI
Ankara?da gözaltında tutulanlar bir Minibüs ile yola çıktı. Operasyona İstanbul ayağından eklenenlerle birlikte zanlılar artık Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların karşısındaydı. İstanbul?daki zor saatler başlamıştı.

Sinan Aygün, savcılık ve mahkemede sözlerine hep ??Huzurunuzda olmaktan utanıyorum?? diyerek başladı.

Bugüne kadar hiçbir suçlama ile hakim karşısına çıkmadığını anlattı. Savcılıkta kendisine bir başka zanlıyı tanıyıp tanımadığı soruldu. Tanımadığını söyledi. Ancak savcı bu kişi ile telefon görüşmesini okudu. Aygün ise bir başka kişi ile konuşurken ??Merhaba demek istiyor?? denilerek telefona verilmesi üzerine konuştuğunu anlattı.

Bu konudaki ifadesi tutanağa geçirilmeye başlandı. Aygün izin isteyerek bir sigara yakmış içmeye başlamıştı. Savcının zabıt katibine söylediği ?? Zanlı bu kişiyi tanımadığını beyan etmişse de, telefon ile görüşmeleri tespit edilmiş?? sözlerine, ??Ama tanımıyorum. Nasıl konuştuğumu anlattım?? diyerek cevap verdi. Bu sırada sigarasından derin bir nefes daha aldı. Stres katsayısı artmıştı. Aniden ayağa kalktı ve şöyle dedi:
- Beni yakmak mı istiyorlar. Eğer öyleyse ben kendimi yakarım??

Ardından elindeki sigarayı hırsla koluna bastırdı. ??Aman ne yapıyorsunuz??? diyerek savcılar atıldı. Aygün?ün elindeki, yarısı içilmiş ve kolunda sönen sigarayı aldılar. Aygün?ün teninde, kırmızı tişörtünün rengine yakın bir iz oluşmuştu?.

MÜSTEŞARIN KARŞISINDAKİ İSİM
Aygün?ün ifadesi stresli bir ortamın ardından tamamlanmış ve tutuklanma istemi ile mahkemeye sevk edilmesi kararlaştırılmıştı. Sırada emekli Orgeneral Hurşit Tolon vardı.

15. Kolordu Komutanı olduğu günlerde İmralı adasının sorumluluğunu alan, önce Ege ardından da 1. Ordu Komutanlığı yapan Tolon şimdi çete suçlamasıyla savcı ve hakim karşısındaydı. ??50 yıllık askerlik hayatımda hep yeminine sadık kaldım, hiçbir yasa dışı örgütlenmeyle ilgim yoktur?? dedi. Hakkında bir iddia vardı. Ergenekon davasında da sanık olan ve Akın Birdal suikasti hükümlüsü Tufan Gülaltay ile neden görüştüğü soruldu. Tolon da şöyle yanıtladı:
??İstanbul?da bir siyasi parti oluşumu için verilen yemeğe katıldım. Eski tanıdığım Yaşar Yazıcıoğlu davet etmişti. Yemek sonrası Kadıköy?de bir apartmana gittik. Üst katta gençler vardı. Oturduk sohbet ettik, ama davranış ve konuşmalar hoşuma gitmedi. Konuşan gencin kim olduğunu sordum. Akın Birdal?ı vuran kişi olduğu söylendi. Yazıcıoğlu ile hemen oradan ayrıldık. Bu kişi daha sonra benimle görüşmek istedi ama telefonlarına çıkmadım??
Tolon?un dostu Yaşar Yazıcıoğlu, Başbakanlık eski Müsteşarıydı. Mesut Yılmaz hükümeti iş başına geldiğinde bu göreve getirilmişti?

Tolon ve ardından emekli Orgeneral Şener Eruygur da iddiaları reddetti. Gözaltına alınan isimlerden gazeteci Balbay ve Bükükçelebi serbest bırakılırken Aygün, Tolon ve Eruygur tutuklanıyor, aynı koğuşta geçirecekleri günler için önce Metris ardından Kandıra cezaevine doğru yola çıkıyorlardı?

Haber Ara