İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, içinde telefon konuşmalarından fotoğrafa yüzlerce belgenin bulunduğu Ergenekon iddianamesinin asılsız olduğunu, örgüt yöneticilerinin birbirini tanımadığını savundu.
Bedri Gültekin, partisinin Kayseri il teşkilatında düzenlediği basın toplantısı sonrası konuşma metninin dışında yaptığı açıklamada, hakkında darbelerden, PKK'yla ilişkiye kadar klasörler dolusu iddia bulunan Ergenekon örgütün organizasyon biçiminin hayali olduğunu öne sürdü.
Telefon konuşması kayıtlarını, fotoğrafları, istihbarat belgelerini hiçe sayan Gültekin, Ergenekon terör örgütünün yöneticisi olarak cezaevinde bulunan kişilerin birbirini tanımadığını iddia etti. İşçi Partisi mensubu 7 arkadaşlarının ABD karşıtı yayınları nedeniyle cezaevinde olduğunu savunan Gültekin, 'Ergenekon örgütü vardır, ancak örgüt içeride bulunan kişiler değil operasyonu yürütenler ve onların zihniyetindeki kişilerdir. Ergenekon örgüt şeması uydurmadır. Örgüt lideri diye iddianamede yer alan kişiler birbirini tanımamaktadır' diye konuştu.
Gültekin'in inkar ettiği iddianamede sanıklara şu suçlar isnat ediliyor: 'Ümraniye davası ya da Ergenekon davası, 12 Haziran 2007 tarihinde İstanbul'un Ümraniye ilçesindeki Çakmak Mahallesi'nde bir gecekonduda 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyelerin bulunmasıyla başlayıp zamanla genişleyen soruşturma neticesinde, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz dahil 3 İstanbul Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianamenin kabulüyle başlayan davadır. Ergenekon isminin, örgüt üyesi olduğu iddia edilen kişilerin kendilerinin verdikleri bir isim olduğu için savcılar tarafından da kullanıldığı ifade edilmiştir. Sanıklar hakkında silahlı terör örgütü kurmak, Hükümeti devirmek, Hükümeti görev yapamaz hale getirmek, terör örgütü kurmak ve yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak, silahlı terör örgütüne yardım etmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı halkı isyana tahrik, patlayıcı madde bulundurmak atmak ve bu suçlara azmettirmek, Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet Gazetesi'ne patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, kişisel verileri kaydetmek, askeri itaatsizliğe teşvik, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçlarından kamu davası açıldı.'
Kaynak: CHA