DTP'den Ergenekon karşıtı etkinlik

DTP, 9-11 Ağustos tarihleri arasında Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu toplantısında alınan kararları açıkladı. Yapılan açıklamada, 12-13 Temmuz'da Diyarbakır'da kurultay delegeleri ve parti üyelerinin toplantı yaptıklarını ve 20 Temmuz 2. Olağan Kurultayda güçlü mesajlar ortaya çıktığı belirtildi.

Açaklamada, YAŞ kararlarının ordu, devlet ve AKP arasında derin bir uzlaşmanın yaşandığını ortaya çıkardığını, Ergenekon iddianamesinde de Türkiye'nin, yeni olmayan ortaya çıkan gerçeklerle yeni bir tartışma sürecine çekildiği ifade edildi. Açıklamada, ABD eliyle gerçekleştirdiği ileri sürülen Ergenekon operasyonu ve iddianamesinin Güneydoğu'da insanlık suçlarını, katliamlarını gündeme getirdiğine işaret edildi. Açıklamada, MİT ve ordunun iddianamede aklandığı öne sürüldü.

Açıklamada, AK Parti'nin iki yüzlü politikalarının deşifre edecekleri vurgulanan açıklamaya şöyle devam edildi: 'Ergenekon çetesi ve çeteleşen devlet gerçeğinden en çok etkilenen bir taraf olarak Kürt halkı ve coğrafyasında yaşanan kayıpları, faili meçhul cinayetleri ve katliamları gündeme getiren bir politika izlemek gerekliliği açıktır. Ergenekoncu zihniyet ve çeteleşme politikasından etkilenen aileler, kayıp yakınları ve bütün duyarlı kesimlerle birlikte hem iller düzeyinde, hem merkezi düzeyde bir dizi eylem ve etkinlik kararı alınmıştır. Bu krizi kazanca dönüştürmek örgütlü bir güç haline gelmekle mümkündür. Türkiye'deki sivil toplum örgütleri ve demokrat, duyarlı kesimlerle çözümsüzlüğü derinleştiren çeteci devlet kurumlaşması ve politikalarını teşhirde, demokratik bir cephe ve ittifakları oluşturmada ortak hareket etmek temel politikamızdır. Bunun gereği olarak Çatı Partisi'ni birlikte örgütlemek ve halklarımız için bir seçenek olarak büyütmek, güçlendirmek en önemli görevimizdir.'

Açıklamada, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü açısından Demokratik Özerklik Projesi'ni bu açıdan tarihi önemde görüldüğü belirtildi. Türkiye'nin demokratik yeniden yapılanmasında bu projenin önemsenmesi ve ciddiye alınması istenen açıklamada, demokratikleşmenin aktif savunuculuğunun yapılacağı vurgulandı.

'PARTİ KAPATMALARIN TARİHE GÖMÜLECEĞİ BİR DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ VAR'

Parti kapatmalarının tarihe gömüleceği bir demokratik düzenlemeye ihtiyaç olduğuna işaret edilen açıklamada, 'Partileri hakkında Partimizin kapatılma davası Türkiye'nin izleyeceği siyasetin krizi derinleştirmeye mi, yoksa demokratikleşmeye mi hizmet edeceğini ortaya koyacaktır. Parti kapatmaların tarihe gömüleceği bir demokratik düzenlemeye ihtiyaç vardır. AKP'nin kapatılmaması olumludur. Ancak bu kapatmama sadece bir uzlaşmanın sonucu değil, demokratik adımlar atmanın bir vesilesi olursa önemlidir. Partimizin kapatılmasını engellemek için bir kampanya, diplomasi çalışması yürütme ve kamuoyu yaratma kararı alınmıştır. Alınacak karar Kürt halkına ve demokratik taleplerine, Türkiye'nin demokratik geleceğine dönük bir karardır' denildi.

Açıklamada, sivil demokratik bir anayasanın Türkiye'nin temel sorunlarının çözümünde belirleyici bir role sahip olduğunun bütün kesimlerce kabul edildiği kaydedildi. Açıklamada, anayasa tartışmasının mutlaka gündeme getirilmesi ve çalışmasının yapılmasının zorunlu olduğu ve parti olarak bütün çevrelerle ortaklaşa çalışma yapılması yönünde karar alındığı kaydedildi.

Açıklamada, Parti Okulu kurulması yönünde çalışma yapılması kararı alındığı da belirtildi.