Gazi Üniversitesi eski Rektörü Prof. Yamaç, YÖK'ün elindeki yetkiyi kötüye kullandığını öne sürerken, Üniversite Platformu Başkanı Prof. Dr. Hatipoğlu üniversite rektörlerinin varlıklarını korumak için birtakım odakların ardına saklandıklarını iddia etti.
Kanaltürk'te yayınlanan Gündem Siyaset programında konuşan Üniversite Platformu Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu rektörleri tüccar zihniyetiyle, çıkarlarının peşinde koşmakla suçlarken, bu uğurda TSK gibi farklı odakların arkasına sığındıklarını iddia etti.
Gazi Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç ise rektör seçimlerinin siyaset malzemesi olduğunu savunarak 'Siyaset elini üniversiteden derhal çekmelidir' diye konuştu
Kulis faaliyetleri yürütüldü
YÖK Genel Kurulu'nda yüksek oy alan isimlerin çıkarılarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sunulmasının tartışmaları devam ederken listeden çıkarılan isimlerden biri olan Gazi Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, Fatih Karaca'nın konuğu oldu.
Yaşanan son gelişmelere ilişki değerlendirmelerde bulunun Yamaç, YÖK'ün elindeki yetkiyi kötüye kullandığını belirterek, 'YÖK ve üniversite Genel Kurul üyeleri bir şekilde mahkeme gibidir. Tarafsız olmak zorundadır. YÖK üyeleri birebir adayların yerine çalışma yürütmüştür. Böyle bir şey olabilir mi? Eğer geçmişte de YÖK'te kulis faaliyetleri yürütülmüşse bunu hiçbir şekilde savunmam. Bir adayın ismi üzerinde karar verilirken yaptığı çalışmalara bakılmalıdır. Aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı makamının kararını değerlendirmek benim hakkım değil. Ama Cumhurbaşkanları da önlerine gelen isimlerin çalışmaları hakkında bilgi sahibi olmalıdır' dedi.
Programın bir diğer konuğu ise Üniversite Platformu Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu idi. Hatipoğlu en başından beri YÖK Kanunu'na karşı olduklarını ve bugün de kanunun değişmesi gerektiğini savunurken ilginç iddialarda bulundu. Kanun hakkında kendisi gibi düşünen ve görüş beyan eden pek çok ismi rektör seçilmesi ile birlikte sistemi ayakta tutmaya çalıştığını belirten Hatipoğlu bu bağlamda farklı odakların arkasına sığındıklarını ileri sürdü. Hatipoğlu konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
'Maalesef üniversitelerin bugünkü hastalığı şudur. Çıkar çok fazla itibar çok fazla. Alabildiğine fazla. Kim rektör seçilirse YÖK sistemi demokratik, herkesin hakkını veren bir sistem oluyor. Kimse mağdur olmuyormuş gibi sayın rektörler sistemi savunmaya başlıyorlar. Sistemi savunmanın ötesinde sistemi ayakta tutmaya çalışıyorlar. Başka odaklara sığıyorlar. Mesela bunlardan birisi TSK'dır. Kendi çıkarlarını varlıklarını korumak için bırakın YÖK sistemini değiştirmeyi bu sefer başka odaklara sığınmaya çalışıyorlar. Bunların hepsinin belgesi var. Genelkurmay Başkanı'na gitmeler, paşalarla yürümeler. Anıtkabirde nara atmalar. Bunların hepsi YÖK sisteminin karşısında. Ben rektör oldum ama bu sistemle rektörlük olmaz dememiştir. Biraz oturup düşünmemiz gerekiyor Yeni rektörler eski rektörlerimiz bizim gibi üniversitenin demokratikleşmesini savunan garibanlar bir araya gelelim sistemi kökten çözelim. Bu sistem olduğu sürece bu kişiler yetkilendirildiği sürece bu yanlışlıklar bu hengameler olacaktır. Bunu kökten çözmemiz gerekiyor.'
MGK?nın baskısıyla kadük oldu
Hatipoğlu'nun bir diğer ilginç iddiası ise YÖK Kanunu'nun değiştirilme girişimleri ile ilgiliydi.
AK Parti'nin iktidara gelişinin ardından kendisinin de Başbakanlık Müsteşarı'na kanunun nasıl olması gerektiği konusundaki görüşlerini sunduğunu belirten Prof. Dr. Hatipoğlu, 'Maalesef Atatürk'ü ve Cumhuriyeti ticaret aracı yapan bir grup insan, başta rektörler ve üst kurul üyeleri sahip çıkmadılar bu yasaya. Bu zaman bunu değiştirme şansımız vardı ama şimdi yok. Ana muhalefet partisi destekte bulunmadı. Bir takım STK'lar da destek vermedi. Tahminimce Milli Güvenlik Kurulu'nun da baskısıyla taslak kadük oldu' diye konuştu.
Bu makam için cinayet bile işlenir
Kamuoyunun günlerdir tartıştığı rektör atamaları konusunda iki farklı görüşün temsilcisi olan Yamaç ve Hatipoğlu arasında program esnasında tüccar rektörler tartışması da yaşandı. Hatipoğlu'nun 'Niçin öğretim üyesi bir profesör durup dururken bu kadar zorlu bir işe talip olsun işte bu krallıktan ötürü. Krallar bile yetkilerini her yerde eli uzanıp kullanamaz. Ama rektörlerin eli uzun olduğu için en küçük yüksek okula kadar eli uzanır ve tek yetkilidir. Artık krallıktan çıkmaları gerekiyor. Böyle olmadığı sürece önümüzdeki günlerde belki cinayetler bile işlenir bu makam için' sözleri üzerine Yamaç'ın yanıtı gecikmedi.
Rektörler üzerinden bir korku ortamı yaratılmaya çalışıldığını savunan Yamaç, 'Yıllardır rektörlerin sembolize edildiği bir arenada bilim düşmanlığı yapılıyor. Hayatında bir defa atıf dizine giren makale yazmamış kişi üniversite konusunda fikir söylemesin. Bir tane yazısı atıf almamış kişi yükseköğretimle ilgili kelime etmesin' diye konuştu.
'Rektörlük için cinayet bile işlenir'
Prof. Dr. Hatipoğlu, üniversite rektörlükleri için cinayet işlenebileceğini söyledi.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-08-11 09:50:00
Haber Ara