Haber Merkezi / TİMETURK
Milyon Şairler ülkesi adını almış olan Moritanya İslam Cumhuriyeti?nin tarihi,
1970?li yılların başlarından itibaren birçok askeri darbeye şahit oldu. Bu darbelerin sonuncusu, kendisi de başkanlık koltuğuna tankların üzerinde gelen ve başkanlığı döneminde birçok askeri darbeye engel olan Başkan Muaviye Veled et-Tayi?yi 2005 yılında deviren darbe olmuştu.
Moritanya Arap ülkeleri içerisinde en çok askeri darbe olan ülkelerden biri. Ülkedeki ilk darbe, bağımsızlıktan sonraki ilk sivil hükümet olan seçilmiş Veled Dade hükümetine karşı ordunun 10 Temmuz 1978 yılında ayaklanmasıyla gerçekleşmişti. Moritanya ordusu, bu günü kendisine ulusal bir gün ve bayram olarak seçmişti.
Bu tarihten itibaren Moritanya, uzun yolculuğuna askeri rejimlerle birlikte ve askerin rejim sivil idare üzerindeki vesayeti ve çatışmalarıyla başladı. 1978 yılından bu yana bazısı başarısızlıkla sonuçlanan 14 askeri darbe meydana gelirken diğer bazıları ise farklı düzeylerde başarılı oldu. Moritanya?daki darbeler, her ne kadar dışardan bakıldığında tek bir olgu imiş gibi görünse de doğası itibarıyla farklı yapılar arz etmektedir. Nedenleri ve arka planları birbirinden oldukça farklıdır.
Eskiden Şankıt ülkesi olarak anılan Moritanya?da hemen herkes şairdir. Küçük yaşlarda şiir ezberlemeye başlayan Moritanyalıların birçoğu şiiri hafızıdır.
İlk Darbe
Tek Parti rejimine karşı ilk askeri başkaldırı, Batı Sahra savaşı sürerken ortaya çıktı. Bu savaş, darbecilerin zihninde, Fas?taki rejimin yanında Polisaryo Cephesi?ne karşı savaşma yönünde tavır koyan hükümetin devrilerek ülkenin siyasi çizgisini değiştirme yönünde bir değişim yaratmasına yol açmıştı.
10 Temmuz 1978 yılında Mukaddim el-Mustafa liderliğindeki ordu, seçilmiş Başbakan Veled Dade?yi devirdi. Darbeciler, yönetimi ele geçirdiklerini ilan edip iki şeye son vermiş oldular: ?Sivil yönetim ve Sahra savaşı?.
İkinci darbe
Sağ komünist subayların önderlik ettiği darbe ise daha önceki darbecilere karşı bir intikam şeklinde gelişti ve askerler devrilen Veled Dade?nin yanında saf tuttular. Aslında buna darbe içinde darbe demek daha doğru olur çünkü bu askeri müdahale darbe, askeri konsey içerisindeki Albay Ahmet Salim Veled Sidi, Albay Muhammet Mahmut Veled Ahmet Luli, Albay Şeyh Veled Bide gibi isimlerin askeri komuta kademesinden kopmasıyla 1979 yılında gerçekleşti. Bu isimlere ise siyasi çizgisi nedeniyle bazı arkadaşlarıyla birlikte konseyden uzaklaştırılmış olan Ahmed Veled Buseyf başkanlık ediyordu. İlk kez ülke yönetimine, Buseyf?in yanı sıra, Kadir adıyla tanınan Veled Abdülkadir, Albay İning ve Mukaddim gibi isimler girdi.
Yeni darbeci kesim, intikam olarak asker ve sivil Baasçıları yönetim kademesinden uzaklaştırmayı hedefledi. Böylelikle, bu tarihten birkaç ay önce devirdikleri Veled Dade?nin intikamını almış oldular.
Sağ komünistlerin kurduğu yönetimin ömrü, 27 Mayıs 1979?da askeri yönetimin başındaki Buyusuf?un Dakar?dan havalanmasının ardından Atlas Okyanusu üzerinde şüpheli bir uçak kazasında hayatını yitirmesiyle sona erdi. Bazıları, bu kazanın arkasında, askeri konsey içerisindeki bazı isimlerin Buseyf?in bindiği uçağa güvenli bir şekilde yere inmesini zorlaştıracak bir sabotaj düzenledikleri ihtimali üzerinde durdular ancak olayın sırrı şu ana kadar çözülemedi.
Üçüncü Darbe
Moritanya Başbakanı Albay Ahmet Veled Buseyf?in vefat etmesinin ardından yeni bir başkan seçilene kadar konsey, Muhammet Hone Veled Haydala?yı geçici başbakan olarak atadı.
Ancak Haydala, kendisinin geçici bir başbakan olarak atandığı makamında süresinin dolmasını beklemedi, başbakan olmasını fırsat bilerek askeri konseyi köşe ye sıkıştırdı ve onlara iç darbe olarak nitelenebilecek bir karar aldırttı. Bu karara göre Haydala, Albay Muhammet Mahmud Veled Luli?yi 3 Haziran 1979 Devlet Başkanı olarak seçtirdi. Ancak onu da bir ayak oyunuyla 4 Ocak 1980 tarihinde görevinden uzaklaştıran Haydala kendisini devlet başkanı olarak ilan ettiği. Bu kararla birlikte Albay Ahmed Salim Veled Sidi ve Albay İning görevlerinden uzaklaştırılmış oldu. Bu istifayla birlikte Haydala, siyaset arenasını temizleyip kendisine yer açmasıyla bütün rakiplerinden kurtulmuş oldu. Bazıları Haydala?nin iktidara ulaşmasını ?Darbelerin darbesi? olarak nitelendirmektedir.
Dördüncü Darbe
Haydala?nin iktidarı tek başına gele geçirmesi ve sağ Komünistleri tasfiye etmesi, bu çizginin sivil uzantılarını hapse attırması, Basçılar ve sol komünistlerle birlikte iktidarı yeniden şekillendirmesi, Polisaryo Cephesi?nin yeniden desteklenmesi? Tüm bunlar Fas?taki yönetimi, sağ Komünistlerin yeni bir askeri darbe yapmasını destekleyerek bölgesel düşmanı olan Haydala rejiminden ve onların yerel müttefikleri olan Baasçılardan ve soldan kurtulması için harekete geçmesine yol açtı.
Bu çabalar sonucunda 16 Mart 1981 yılında meşhur darbe girişimi gerçekleşti. Fas?tan gelen 9 kişilik komando grubu, Sağ komünistleri yeniden iktidara getirmek için silahlı müdahale girişiminde bulundu. Fas?tan gelen ekibin içerisinde Veled Abdülkadir, Albay Ahmed Salim Veled Sidi ve Albay İning de bulunuyordu. Başarısız darbe girişiminin ardından bu üçü de idam edildi.
Beşinci Darbe
Fas tarafından organize edilen 16 Mart Darbesi, Haydala?nın bütün devlet kurumlarını doğrudan kendisine bağlaması ve yönetimi tekeline almasıyla sonuçlandı. Bu çerçevede güvenlik teşkilatı, 1983 yılı Mart ayının sonlarında yönetimi devirmek için bir darbe planını ortaya çıkardığını açıkladı. Ancak rejim, bu darbe girişimiyle ilgili yeterli kanıt ortaya koyamadı, kamuoyunu tatmin edecek herhangi bir açıklama da yapmadı. Bu sürecin sonunda darbe girişimcileri mahkemeye sevk edilmedi, doğrudan hapse atılarak hükümetin devrildiği 1984 yılına kadar rehine olarak cezaevinde tutuldu.
Altıncı Darbe
Veled Haydala?nin siyasetleri, Zencilere ve İhvan-ı Müslimin?e yakın olması, Nasırcıları, Basçıları, Sol Komünistleri tasfiye etmesi, dış güçlerin Fas, Libya, Irak?la ve bazı Afrika devletleriyle olan ilişkilerini olumsuz yönde etki etmesiyle sonuçlandı.
İçerde kriz, Dadecilerin, Nasırcıların ve Basçıların hapisleri doldurmasıyla zirvesine çıktı. Ancak bu kez dış güçlerin müdahalelerdeki etkisi daha belirgindi. Veled Haydala rejiminin en büyük düşmanı olan Fas rejiminin katkıları ve Fransa?nın doğrudan müdahalesiyle Albay Muaviye Veled Sidi et-Tayi?nin komuta ettiği askeri grup, 12 Aralık 1984?te Başkan Haydala?yı devirmeyi başardı.
Yedinci darbe
Veled Tayi rejiminin üstünden iki sene geçmeden askeri konseyin bazı üyeleri kendisine karşı şüpheli bir darbe girişiminde bulundu. Bu şüphe, Nasırcı eğilimi olan subayların tamamının tutuklanmasına neden oldu. Dolayısıyla yedinci darbe başarısızlıkla sonuçlanmış oldu.
Sekizinci darbe
Veled Tayi rejimi, Moritanya?da yapılması planlanan yeni darbe girişimini, 48 saat öncesinden haber alması nedeniyle boşa çıkardı. Ancak bu seferki darbe girişimi doğası itibarıyla diğerlerinden farklıydı. 8. Darbe girişiminde bulunanlar, Arapların tamamen tasfiye edildiği ve ırkçı bir yapı üzerine kurulu bir Zenci devletini hedefliyor, hatta bunlara karşı toplu katliam düzenlemeyi planlıyordu.
Dokuzuncu Darbe
Irkçı bir zenci yönetim yanlısı olan darbecilerin artıklarından geriye kalanlar, Veled Tayi rejiminden aldıkları darbeden ders almayarak ordu içerisinde film çevirmeye devam ettiler. Bu darbeci artıkları yeni bir darbe girişiminde bulundular ancak yine Veled Tayi rejimi bunları tasfiye etmeyi başardı.
Onuncu Darbe
1990 ile 2000 yılları arası, Moritanya, hiçbir devrim ya da darbe yaşamadı. Yaşanan tek devrim, ülkede yönetimin askeri idareden sivil idareye dönüştürülmesi ve demokratik sistemin kurulmasıydı. Askerler de gelişmeleri dışardan seyretmekle ve bu demokratik tecrübenin nereye kadar gideceğini düşünmekle yetindiler.
Onbirinci darbe
Raid Salih Veled Hanana ve arkadaşları, genç subaylardan oluşan bir grupla 8 Haziran 2003?te, yaptıkları darbe girişiminde Navakşut?taki askeri mevkilerin çoğunu, havaalanını, Askeri mühendislik binasını, Cumhurbaşkanlığı Sarayı?nı, Genel Kurmay Başkanlığı?nı ele geçirmiş olmalarına rağmen başarısızlıkla sonuçlandı.
Onikinci Darbe
8 Haziran 2003?teki darbe, kendisinden sonraki gelişmelerde hep etkili oldu. Darbe girişiminden bir süre sonra yapılacak seçimler öncesinde Veled Tayi?nin büyük bir hile düzenleyeceği anlaşılınca Başbakan adayı Veled Haydala, rejime karşı bir halk intifadası ve sivil itaatsizlik girişimi başlatma kararı aldı. Ancak daha erken hareket eden hükümet, başta Haydala olmak üzere halkı isyana teşvik edenlerin elebaşlarını yakalayıp mahkemeye çıkardı. İsyancılar 5 sene hapis cezası aldılar ancak mahkeme yürütmeyi durdurdu.
Onüçüncü Darbe
8 Haziran 2003 yılında gerçekleşen darbe girişimi, neredeyse Raid Salih Veled Hanana?nın 2004 Ağustosu?nda ikinci başarısız darbe girişiminin ardından ülkeye dönmesiyle birlikte tekrar ediyordu.
Aynı dönemde darbeciler Moritanya?nın başkenti Navakşut?un merkezine yüklü miktarda silah sokmayı başardılar. Bununla eşzamanlı olarak 2003 yılında darbe girişiminde bulunanların hükümet taraftarı askerlere taktığı isimle ordu içerisindeki ?Değişim Neferleri? adlı grup, kendi arasında örgütlenerek darbecilere karşı hızla harekete geçti. Moritanya istihbaratı, darbecilerin ülkenin içine sızdığını, bunlar hakkında Değişim Neferleri içerisindeki üçüncü adam olan Yarbay Abdurrahman Veled Mini?nin akrabalarından birinin bilgisinin olduğunu tespit etti. Sonunda bu kişiler yakalanarak hapse atıldı ve dışardan getirilen bu silahlara el kondu.
Ondördüncü Darbe
Veled Tayi rejimine yönelik Nasırcılar tarafından toplam yedi başarısız darbenin ardından eski rejimi himaye etme hususunda önemli rolleri olan ordu ileri gelenleri, 3 ağustos 2005?te darbe yaparak 21 yıllık Muaviye Veled Seyyid Ahmet et-Tayi yönetimini devirmeyi başardılar. Darbe, her ne kadar merkezi bir rol almamış da olsa, Veled Tayi rejiminin yaptıklarından çok çeken İslamcılar ve aşiretler tarafından hararetle desteklendi.
İslamcılar Son Darbeye Karşı Çıkıyor
Başdöndüren askeri darbeler nedeniyle bir türlü sivil ve demokratik geleneğin oluşturulamadığı Moritanya?da İhvan-ı Müslimin?in siyasi kanadı olan Milli Islah ve Kalkınma Partisi milletvekili Muhammet Cemil Veled Mansur, Cumhuriyet Muhafızları Başkanı Muhammet Veled Abdülaziz?in Çarşamba günü yaptığı darbeyi şiddetle kınadığını ve tanımadığını açıkladı.
Milletvekili Mansur, ?Moritanya?daki İslami hareket, anayasal kurumlara ve seçilmiş başkan Sidi Muhammet Veled eş-Şeyh Abdullah?a darbe yapılmasına karşı çıkmaktadır? dedi.
Mansur, sözlerini ?İslami hareket, yönetimin barışçıl bir şekilde el değiştirmesinden yana olup, güçler dengesi ne olursa olsun herhangi bir askeri darbeyi desteklemeyecektir? şeklinde sürdürdü.
Mansur, açıklamasında, askerlere şöyle seslendi: ?Askerlere, darbenin ülkenin istikrarına hizmet etmeyeceğini söylemek istiyoruz. Darbe, ülkeyi kaosa ve içinden çıkamayacağı kısır bir döngüye sürükleyecektir. Şayet hükümet değiştirilecekse bunun yeri parlamentodur. Örneğin güvenoyuyla hükümet barışçı yollarla düşürülebilir.?