İşsizlik yok denecek kadar az, evlenen gençlerin yuva kurma derdi nerdeyse yok, çocuklar gelecek kaygısı taşımıyor; çünkü Türkiye'nin en büyük markaları İstikbal Mobilya, İpek Mobilya ve Hes Kablo?nun sahipleri, hemşehrilerini el üstünde tutuyor.
?Sosyal yardımlaşma? kavramı, burada tam anlamını bulmuş. İşadamlarının finanse ettiği dernekler, öğrencilere burs veriyor, evlenen gençlere maddi destek sağlıyor. İşin ilginci, buradaki camilerde yardım toplamak da yasak; ihtiyacı olanlara yardımlaşma fonundan destek sağlanıyor. İşte Hacılar'ın insanı mutlu eden portresi...
Türkiye?nin en büyük sorunlarından biri işsizlik... Ne yapsak bir türlü önüne geçemediğimiz bu amansız hastalıktan milyonlarca kişi nasibini alıyor. Tabii Hacılar?da yaşayan 12 bin kişiyi saymazsak... Son yıllarda mobilya sektöründeki atılımlarıyla adından sıkça söz ettiren ve dünya genelinde marka haline gelen Kayseri, Hacılar ilçesine çok şey borçlu. Çünkü organize sanayi bölgesinde üretim yapan fabrikaların büyük bir kısmı Hacılarlı işadamlarının. Hal böyle olunca da ilçede işsiz sayısı yok denecek kadar az. Devlet Planlama Teşkilatı?nın verilerine göre ?sanayide çalışan nüfus? bakımından yüzde 48,6 ile Türkiye birincisi. Peki, Hacılar?ı diğer ilçelerden ayıran fark ne? Geçtiğimiz haftalarda Sabah Gazetesi?nden Yavuz Donat, ilçe hakkındaki izlenimlerini köşesine taşıdı. Donat?ı okuyunca bizi aldı bir merak. Düştük Hacılar?ın yollarına...
Hacılar, Kayseri?ye 10 kilometre uzaklıkta Erciyes Dağı?nın eteklerine kurulmuş. İsmi, rivayetlere göre ilçede yaşayanların toplu olarak hacca gitmesinden geliyor. Burada yaşayanlar, ?çalışmaktan? hiçbir dönem taviz vermemişler. Erciyes?in ?kar?ını yüklemişler eşeklerin sırtına Kayseri pazarlarında satmışlar. Taş duvarlı evler yaparak ülke genelinde nam salmışlar, bağda bahçede çalışmış, gece gündüz kumaş ve halı dokuyarak Kurtuluş Savaşı?nda ordunun ihtiyacını karşılamışlar. Şimdilerde ise ilçe nüfusunun büyük kısmı sanayide çalışıyor.
Başta HES Kablo, Atlas Halı, İstikbal, İpek, Bellona ve Kilim Mobilya olmak üzere dünyaca ünlü çok sayıda marka Hacılar?dan doğdu. İlçenin ünü sınırları da aştı, Amerika, İngiltere ve Almanya olmak üzere çok sayıda ülkenin gündemine oturdu. Yabancı gazeteciler, en çok da ?Müslüman toplumlar genelde tarım ve hayvancılıkla uğraşır. Sizler nasıl oldu da bu kadar imkânsızlıklar içerisinde zenginleşmeyi başardınız?? sorusuna yanıt arıyor. Hacılar Belediye Başkanı Ahmet Herdem de en anlamlı cevabı vermekte gecikmemiş: ?Bizim peygamberimiz tüccardı. Çevresindekilere hep çalışmayı tavsiye etti.?
Hacılar ilçesi, ?sosyal yardımlaşma? kavramına yeni anlamlar yüklemiş. İşadamlarının finanse ettiği dernek, 518 öğrenciye karşılıksız burs veriyor. Yine bu fondan Bağ-Kur primlerini ödeyemeyenlere yardım ediliyor, evlenecek durumu olmayanların ev eşyaları alınıyor, tamirat gereken evler onarılıyor. 1960 yılına kadar ilçede sadece bir okul varmış. Bugün ise bir çırpıda mevcut okulların isimlerini saymak zorlaşıyor. Okullar, son teknolojinin kullanıldığı bilgisayar laboratuvarlarına sahip. Belediye Başkanı Ahmet Herdem, ?Hayırsever işadamları, eğitim alanındaki atılımların meyvelerini almaya başladı. Geçen yıl bine yakın öğrenci, üniversite sınavını kazandı.? diyor. Eğitim seviyesinin her geçen yıl daha da yükselmesi ilçede işlenen suç oranlarını da bir hayli düşürmüş. Öyleki Hacılar?da cezaevi bile yok! Herdem, Hacılar?da yöneticilik yapmanın çok kolay olduğunu söylüyor. Belediye başkanı, ?İşadamları okul, sağlık ocağı, cami ve lojman yapımında sonuna kadar destek veriyor. Bize sadece prosedürü yerine getirmek kalıyor.? şeklinde konuşuyor. Ahmet Herdem, ilçedeki camilerde yardım toplamanın yasak olduğunu, ihtiyaçların yine yardımlaşma fonundan karşılandığını belirtiyor.
Mustafa Gözübüyük, HES Kablo?da işçi olarak çalışıyor. ?Nasılsın?? diye soruyoruz, başlıyor anlatmaya: ?Şükürler olsun hiçbir eksiğim yok. Maaşım iyi, düzenli olarak ikramiyemi alıyorum. Fabrikanın yemekleri çok kaliteli...? İlçeyi gezerken Osman ve Şerife Öz çiftini balkonda kayısı açarken buluyoruz. Şerife Öz, halı dokuduğu yılları anlatıyor iç geçirerek. O yıllarda Hacılar?da iki bine yakın tezgâh varmış. Bugün ise sadece birkaç tane aile bu işle uğraşıyor. Öz çifti, ağaçtan topladıkları kayısıları özenle açıyor. Kayısılar, önce kuruyacak sonra komposto haline getirilecek ve Kayseri?de satılacak. İlçede işsiz sayısı çok az olduğu için sadece bir tane kahvehane var! Bir de sohbet salonu. Sohbet salonuna gelenlerin hepsi en az altmış yaşında. Amcalar, kurulmuş deri koltuklara ya gazete okuyor ya da kitap. Salonda çay beş kuruş, simit ise bedava...
Hacılar, Turgut Özal?a çok şey borçlu
İşadamlarıyla sohbet ederken konu dönüp dolaşıp Turgut Özal?a geliyor. Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Has Çelik Genel Müdürü Halit Özkaya ve İpek Mobilya?nın sahibi Saffet Arslan, sürekli, 1980?li yıllarda Türkiye?nin dışa açılım hamlelerinden bahsediyor. Hacılar, 1974 yılında kurulan HES Kablo sayesinde sanayi ve ticaretin inceliklerini öğrenmiş. Fabrikanın açılışını daha dün gibi hatırlayan Hacı Boydak, ?Ot bitmeyen yerden duman tüttüreceğiz? pankartını hiç unutamamış. Boydak Grubu bugün yedi ayrı sektörde 14 bin kişiye iş imkânı sağlıyor ve yüzden fazla ülkeye ihracat yapıyor. Hacı Boydak, ?Biz Özal?la birlikte yurtdışı fuarlarına katılmaya başladık. İlk defa uzun uğraşlar sonucunda Almanya?da bir fuara katılmıştık. Tek Türk firması bizdik ve çok duygulandık.? diyor. Has Çelik Genel Müdürü Halit Özkaya, üniversitede okurken maddi imkânsızlıklar yüzünden bir hayli zorlanmış. Şimdilerde ise yüzlerce öğrenciye burs vermenin mutluluğunu yaşıyor. İpek Mobilya?nın sahibi Saffet Arslan, Hacılarlı sanayiciler arasında omuz omuza bir rekabet olduğunu söylüyor. Arslan, ?Hacılar?da hep birlikte ?var olalım? felsefesi var. Biz bu topraklarda büyüdük ve yine bu topraklara yatırım yaptık. İlçemizin neye ihtiyacı varsa biz onu yapmaya hazırız.? şeklinde konuşuyor.
Kaynak: Zaman Gazetesi