Gün ışığına çıkarılan eserlerin envanterinin yapılmadığı, depoda bekletildiği, tahrip edildiği, 2 bin yıllık mozaiklerin çalındığı, antik köprünün üzerine baraka inşaa edildiği ortaya çıktı.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özgan hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Elektriksiz ve susuz bölgede, Marmaris Müze Müdürü Neşe Kırdemir ile 4 işçi, eserlerin talan edilmemesi için 24 saat nöbet tutmaya başladı.
Datça'ya bağlı Yazı Köyü sınırları içindeki Reşadiye Yarımadası'nın tam ucunda yer alan 2 bin 600 yıllık Knidos Antik Kenti'nde, Prof. Dr. Ramazan Özgan başkanlığında 21 yıldır süren kazı ve kurtarma çalışmaları, durduruldu.
Ocak ayında açılan soruşturma kapsamında, müfettişlerin incelemesinin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca geçen nisan ayında durdurulan kazı çalışmaları, yılda yaklaşık 60 bin yerli- yabancı turistin ziyaret ettiği tarihi mirasa gösterilen önemi ortaya koydu.
Raporlarda, kazı sırasında tarihi eserlerin tahrip edildiği, Stoa'daki 2 bin yıllık sütunların parçalanarak aralarından pis su boruları geçirildiği, Helenistik ve Roma dönemine ait 148 eserin envanter altına alınmadan bir depoda saklandığı, iki bin yıllık antik köprü üzerine 'kazı evi' adı altında baraka yapıldığı, tarihi mozaiklerin çalındığı ve yasak bölge olan antik limanda dalış yapılıp eser çıkarıldığı tespit edildi.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özgan hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu, 'tarihi eserlere geri dönüşümsüz olarak zarar vermek' suçundan Datça Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldı.
Bölgeye, Marmaris Müze Müdürü Neşe Kırdemir ile 4 işçiden oluşan bir ekip gönderildi. Knidos Antik Kenti'nin denizden ve karadan yağmalandığını, eserlerin büyük oranda tahrip edildiğini aktaran Kırdemir, şunları söyledi:
'Daha önceki yıllarda da müze olarak yaptığımız incelemelerde eserlerin yağmalandığını ve korunmadığını belirterek tuttuğumuz raporları bakanlığa iletmiştik.
Bunun üzerine inceleme başlatıldı. Bir arkeolog olarak antik kentte gördüklerim karşısında yüreğim sızladı. Birçok eser hala kırık, dökük ve perişan halde. Yıllarca burada kazı ve kurtarma çalışması yapıldığı biliniyordu.
Oysa ki burada eserler korunmadığı gibi denizden ve karadan yağmalanmış, eserlere sahip çıkılmamış. Yasak olmasına rağmen hala antik kent limanında dalışlar yapılıyor.'
Kırdemir, 1.5 aydır 4 işçi ile birlikte elektriksiz ve susuz bölgede eserlerin yağmalanmaması için 24 saat boyunca nöbet tuttuklarını anlatırken, 'Antik kentin büyük bölümünü otlardan temizledik, Stoa, Odeon ve Amfi Tiyatro'yu gün yüzüne çıkardık.
Mozaiklerin üzerinde Kleopatra'nın adının yazıldığı kentin girişini ve yaşam alanını bulduk. Elektrik ve suyumuz olmadığı için zorlanıyoruz, 1.5 ayda tam 7 kilo verdim, ama kısıtlı olanakları bahane etmemiz mümkün değil. Dünya ve ülkemizin kültür mirasının daha iyi korunması için boşa harcanacak zaman yok' diye konuştu.
Selçuk Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Özgan ise iddiaları reddetti, 'Suçlamaların birçoğu yersiz. Evet kazılar sırasında hatalarımız olabilir, ama eserleri kaçırmamız veya kaçırılmasına göz yummamız mümkün değil. Çünkü kazılar boyunca yanımızda bakanlık temsilcisi de bulunuyordu.
Ayrıca bu suçlamalar karşısında genel müdürlük de bizim sanki hırsızlık yaptığımızı onaylar gibi suskun ve sessiz kalıyor. Suçlamaları onaylar gibi bize sırt çevirmelerine anlam veremiyorum. Bütün bu suçlamaları yapan Marmaris Müze Müdürü hakkında ben de iftira davası açtım.
Knidos kazıları çok büyük bir alanda sürdürülüyordu. Bazı aksaklıklar olabilir, ancak kazıların durdurulması kültür mirasına zarar veriyor. Yargı sonucunda kimin haklı olduğu ortaya çıkacak' dedi.
Knidos Antik Kenti
Knidos, Muğla'nın Datça İlçesi'nde, Reşadiye Yarımadası'nın ucunda bulunmaktadır. Tarihçi Diodoros, Knidos'ta yaşayanların Teselya'dan gelen göçmenler olduğunu ileri sürmüştür.
Burada yapılan kazılar ise yöredeki yerleşim başlangıcının M.Ö. VII'inci Yüzyıl'a denk geldiğini ortaya koymaktadır. Knidoslular M.Ö.IV'üncü Yüzyıl'ın ortalarına kadar Datça'nın kuzey doğusundaki yarımadada yaşamışlar, sonra da bugünkü yere yerleşmişlerdir.
Knidos'da ilk kazılar İngiliz araştırmacı Charles Newton tarafından 1856- 1858 yıllarında yapılmıştır. Knidos, Antik Çağ'ın önemli bir ticaret merkezi olmasının yanı sıra aynı zamanda da bir kültür ve sanat kenti olmuştur.
M.Ö. IV'üncü Yüzyıl'ın ünlü heykeltraşı Praxiteles'in Knidos Aphrodite Tapınağı'na yapmış olduğu Knidos Afroditi, arkeoloji yönünden ünlü bir eser olarak tanımlanmıştır. İon kentlerinin katılmasıyla Knidos'ta yapılan dini festivallerde Aphrodite sanatçılar tarafından sürekli ön planda tutulmuştur.
M.Ö. 450 yılında Polynotos'un duvar resimleri de kentin ününü artırmıştır. Bunların yanı sıra gezegenlerin aynı merkeze bağlı olarak hareket eden yuvarlaklar olduğunu söyleyen ünlü astronom Eudoxos, M.Ö. 409- 356 yıllarında burada yaşamıştır.
İskenderiye Feneri'nin mimarı Sastratos da yine Knidoslu bir sanatçıdır. Strabon, Knidos'un kıyı boyu ile önündeki adada kurulduğunu belirtmektedir.