Almanya'yı bekleyen tehlike

Deutsche Welle editörü Karl Zawadzky, analizinde, Alman ekonomisinin gelişmelerden nasıl etkileneceğini değerlendiriyor.

En bereketli canlanmanın bir sonu vardır. Konjonktür teorisi, canlanma ve daralma dönemlerinin birbirini beslemesi nedeniyle konjonktür eğrisinin dalgalar halinde ilerlediğini öğretir. Ekonomik faaliyetlerdeki çıkışı inişin izlemesi kaçınılmazdır.

Ekonomik yavaşlama, karşılıksız kredilerle finanse edilen gayrımenkul balonunun ABD, İngiltere ve İspanya'da patlaması ve bankaların milyarlarca dolar zarar etmesi üzerine başladı. Hırs aklı yenmişti. Ama sonunda bunun acısı çıkacaktı.

Ekonomik yavaşlamanın olumlu sonuçları da olacaktır. Ticari bankalar gayrı ciddi işlerden vazgeçmek zorunda kalacaklardır. Bu acı ama kaçınılmaz bir arınma süreci olacaktır. Ekonomik hayatın vazgeçilmez unsuru olan bankalar krizde sadece para değil ama aynı zamanda itimat da kaybettiler. Aynı zamanda milli ekonomilere de zarar verdiler.

Konjonktür barometresi dibe vurdu

Özel şirketlerin iş beklentilerini yansıtan endeks adeta çöktü. Almanya'nın en önemli konjonktür barometresi sayılan beklenti endeksi son üç yılın en düşük seviyesinde. Bundan birkaç ay öncesine kadar hakim olan iyimserlik yerini kötümserliğe bıraktı. İlkbaharda Almanya'nın gayrı safi yurtiçi hasılası artmadı, azaldı.

Reel ekonominin kötümserliğe kapılmasının çeşitli nedenleri var. Amerikan ekonomisinin resesyonun eşiğinden dönmesi Almanya'nın bu ülkeye yaptığı ihracatı da etkiliyor. Dolar'ın değer erozyonuna uğraması euro'nun sadece Amerikan parası değil ama Japon Yen'i ile diğer önemli paralar karşısında da değerlenmesine yol açıyor. Paritelerdeki oynama Avrupalı turistlerin Amerika ve Asya seyahatlerini ucuzlatıyor. Ama aynı zamanda Avrupa ürünlerinin euro bölgesi dışındaki fiyat rekabeti gücünü ise kırıyor.

'Enflasyonist gelişme durdurulamazsa?'

Petrol fiyatları ve Avrupa'daki hayat pahalılığı da durgunluğu besleyen diğer faktörler. Avrupa Merkez Bankası konjonktürel nedenlerle faizleri düşürmesi gerekirken fiyat istikrarını korumakla yükümlü olduğundan bunun tam tersini yaparak anafaiz oranını yükseltmek zorunda kaldı. Enflasyonist gelişmeyi durduramayan bu adımı ek faiz artışlarının izlemesi Avrupa ekonomisinin Merkez Bankası eliyle istikrar krizine sürüklenmesi demek olur. İş Kurumun'dan gelen haberler de canlanma sürecinin istihdam piyasasındaki etkisinin kaybolduğunu gösteriyor. İşletmeler olumsuz beklentiler yüzünden eleman almıyor. Konjonktür soğursa işsizlik yeniden artar. Bütün veriler, canlanma sürecindeki sonun başlangıcına gelip dayandığımızı gösteriyor. Durgunluğun ekonomik daralmaya dönüşmesi şart değil. Ekonomik faaliyetler daha düşük seviyede istikrar bulabilir. Ama canlanma faslı şimdilik kapandı. Sıra son yılların ekonomik gelişmesine eşlik eden aşırılık ve çarpıklıkların düzeltilmesine geldi.

Kaynak: Karl Zawadzky / Deutsche Welle