Oğuz ESER / TIMETURK
?Kişi kum tanesinde tüm evreni görebilir? der Jorge Louis Borges, evrene öykündüğü Kum Kitabı?nda. ?Bir şeyi görmüş olmak için onu anlamak gerekir. Eğer evrenin gerçek bir görüntüsüne sahip olabilseydik, belki de onu anlayabilirdik? diye devam eder ?Tanrı?yı ararken gözlerini kaybeden? Arjantinli yazar, aynı kitaptaki başka bir hikâyesinde?
Evreni anlama çabaları, insanın yeryüzüne indirilişinden beri yüzünü gökyüzüne umutla çevirdiği anlara dek uzanır dersek hata etmiş olmayız. Mitoslardan bilimsel teorilere kadar evrenle ilgili yapılan her şey bu çabanın bir uzantısıdır. Rutgers Üniversitesi, NASA Labaratuvarları ve New York Devlet Üniversitesi?nden bilim adamlarının son keşfi de evreni anlama iştiyakımız için bir milat olabilecek nitelikte.
Nano boyutlarda geliştirilen detektör, saç kılının yüzde 1?i incelikte ve kızıl ötesi bölgeden gelen tek bir fotonu dahi yakalayabilecek. Halihazırda kullanılan dünyadaki detektörlerden 100 kat daha hassas olan cihaz, bilim çevrelerinde bir milat olarak nitelendiriliyor. Nedeniyse, ?Büyük Patlama?dan gelen ışımanın yüzde 98?i bu bölgede yer alması.
Bir anlamda 14 milyar ışık yılı (?sonsuz? kelimesi bile bu zaman yanında sadece bir an olabilir) öteden gelen zaman yolcusu fotonlar, evrenin yaratılışının ilk saniyeleri ve çok uzak ilk dönem yıldızları hakkında bizlere daha önce hiç bakamadığımız bir pencere açacak.
Dünyada yer alan radyo teleskoplar bu ilk dönem ışımaların zayıf habercilerini atmosferin soğurması nedeniyle algılayamıyor. Ayrıca evrenin genişlemesi de durumu karıştıran diğer etmenlerden. Yıldızların neredeyse bizden ışık hızıyla uzaklaşması onlardan gelen ışımaları atmosferin soğurduğu kızılötesine kaydırıyor.
Mutlak sıfırda çalışacak
Titanyum ve niyobyumdan yapılan detektör, 500 nanometre uzunluğunda ve 100 nanometre eninde. Bilgisayar yongalarının üretimine benzer şekilde yapılan cihaz çok soğuk bir sıcaklıkta (Mutlak Sıfır'ın- 0 Kelvin- 10?da 1 derece üstünde) çalışıyor.
Süper iletken niyobyum tarafından termal olarak izole edilen titanyum bölgeye çarpan fotonlar elektronları ısıtmasıyla ortaya çıkan sıcaklık detektör tarafından ölçülüyor. Detektör, kızılötesi bölgenin en uçlarından gelen tek bir fotonu dahi algılayabiliyor.
Bilim adamları önümüzdeki 10 yıl içerisinde atmosfere bu yeni nesil detektörlerin gönderilmesinin mümkün olacağını söylüyor. Evreni ve yaratılışını ne kadar anlamamıza yardımcı olacak şimdiden kestirilmez ama yine Borges?in aktardığı gibi: ?Ben kimseye ait değilim ve herkese aidim. Girmeden önce de oradaydınız, çıkarken de orada olacaksınız. (Diderot)?